kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Mayıs 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Her kadın ayrı bir bilmece

Şu Hüseyin Üzmez... 14 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel tacizden tutuklandı. Öğrendik ki, bu iğrenç olayda o çocuğun annesinin de suçu var... O kadın kimdir? Nasıl bir hayattan gelmiş, kendini nasıl bir hayata teslim etmiştir? Ve bunu ne için yapmıştır?
Tesettür defilesinin mimarı, Tekbir giyimin patronu Mustafa Karaduman üç eşi olduğunu açıkladı. Kendisi durumdan memnunmuş... "Evet üç eşim var, kime ne?" dedi. Peki ya kadınlar? Onlar memnun mu acaba hallerinden? Bir adamın ikinci, üçüncü ya da dördüncü eşi olmayı hangi gerekçelerle kabul etmişlerdir? Merak işte...
Dün, evliliğini bitirmek üzere olan genç bir şarkıcı ile konuşuyordum. "Belki barışırsınız" dedim... "Mümkün değil" dedi. Ayrılmaya karar verdikten sonra saygı sınırları zorlanmış. "İçimizde sevgi olsa bile o yaşananlardan sonra biraraya gelmek, yeniden birbirimizin yüzüne bakmak mümkün değil" diye konuştu. Hak verdim... Gidip de geldikten sonra her şey aynı olmaz ki... Hele o yollar cam kırıklarıyla doluysa... Biraz değil çokça zor olacak hayat ama 'iki' iken bir şey olamayacağını fark edince 'tek' başına olmayı tercih etmiş.
Ama bir eş olmak, birinin eşi olmak, statüyü korumak uğruna cam kırıkları üzerinde yürümeyi göze alan kadınlar da var. Erkekler bir hava almak için evden gidiyor, sonra yine geri geliyor. Hiçbir şey olmamış gibi. Çünkü evdeki bekliyor. O geldiğinde hayatın yeniden aynı şekilde devam edeceğini, aynı şekilde seveceğini ve sevilebileceğini düşünerek bekliyor... Bülent Cankurt geçen gün yazdığı bir ayrılık-geri dönüş haberinde evde kalan kadın için 'sabretti, kazandı' demiş... Sahiden öyle mi? Sabırla hâlâ bir şeyler kazanılmış olunabilir mi onca kaybın ardından?
Bir de sanal bir kadınımız var; Şehrazat... 'Binbir Gece'nin arızası... Gururdu, onurdu falan diye diye sürekli arıza çıkartan Şehrazat bu hafta nasıl da süt dökmüş kedi gibiydi... Dudakları nasıl da ağladı ağlayacak kıvamında kıvrım kıvrımdı... Ne için acaba? Aşk için mi?