kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Şubat 2008, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Bir ay önceki türban kararı

"Bir ay önce tartışma konusu dahi yapmamayı kararlaştırmıştık..."
Sözün sahibi AK Parti'nin önde gelen isimlerinden biri...
Bahsettiği konu ise türban ...
Parti toplantılarından birinde, türban konusu açıldığında, yeni bir gerilime neden olmamak için tartışmadan uzak durmanın yararlı olacağına karar vermişler.
Ancak, İspanya'da yabancı bir gazetecinin sorusuna verilen yanıtın yarattığı dalga, konuyu Anayasa değişikliğinin ilk turunun geçmesine kadar getirdi.
Meclis'te dün sabaha karşı 400'ü aşkın oyla Anayasa değişikliğinin ilk turu aşılmış olsa da yaşanan süreçten oy verenler dahi memnun değildi.
Kaygılarının nedeni de açıktı; "yargının bu kez çok daha katı karar alacağı ve türban konusunun içinden çıkılmaz bir yere gelineceği..."
Bundan dolayı, Anayasa değişikliğine oy verirken bile "bu işten nasıl çıkarız" arayışı içinde formül üretmekle meşgullerdi.
Gelinen noktada AK Parti'de bulunan formül de belliydi; Anayasa'nın iki maddesindeki değişiklik çerçevesinde Meclis'e verilen YÖK Yasası'nın Ek 17'nci maddesindeki düzenlemeyi askıya almak...

"Sarımsağı hesap eden"
Nitekim gece yarısı oylama devam ederken Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'e kuliste "Ek 17'yi askıya almak sorunu çözecek mi?" sorusunu yönelttiğimizde yanıtı şöyle oldu:
"Sarımsağı hesap eden paçayı yiyemez. Onun için biz mutabakat arıyoruz. CHP ve DSP de gelsin bize nasıl bir kanun istediğini söylesin; sorunu birlikte çözelim; yöntemini bulalım..."
Çiçek, EK 17'yi askıya almaktan söz etmese de Anayasa değişikliği geçtikten sonra "mutabakat arayışı" içinde kanun teklifini dinlendireceklerinin işaretini veriyordu.
Ancak, teklifi birlikte hazırlayan MHP'deki bakış AK Parti'den farklıydı.
"AKP ile kararlaştırdığımız gibi Ek 17'nin Meclis'ten geçmesinde ısrarcıyız. Eğer anlaşmamızı bozarlarsa çıkar halka anlatırız..."
MHP bu konudaki ısrarını sürdürse de aslında değişen bir durum olmayacak.

Rektörlerin açmazı
Yargının ve üniversitenin bu kadar sert tepki gösterdiği değişiklik Meclis'ten geçse de uygulamada sorunla karşılaşacak.
Çünkü Anayasa Mahkemesi 1991'de de Ek 17'yi iptal etmemiş, kararının gerekçesinde "türbanın çağdaş kıyafet olmadığı", dolayısıyla laikliğe karşı olduğuna hükmetti.
Yani "türban yasağının kanunlarda var olduğunu" Anayasa'nın değiştirilemez maddelerini de sıralayarak gösterdi.
Bugün yargı mensuplarının sert tepkisi de bir yana, Anayasa Mahkemesi'nin 1991 kararından geri dönmesi ihtimali de gözükmüyor.
Dolayısıyla Ek 17 askıya alınsa dahi sorun çözülmüş olmayacak. Muhtemelen yarın ikinci oylama sonucu Meclis'ten geçecek iki madde değişikliği, "Anayasa'nın değiştirilemez maddelerini yıpratmaya dönük girişim" olarak yorumlanabilecek.
Olan, Anayasa ve Anayasa Mahkemesi kararı arasında kalan rektörlere olacak.
Özetle güncel toplumsal sorunların çözüm yeri Anayasa'da arandığında karşılaşılan sorun bir kez daha yaşanacak.
Toplumsal gerilimin yarattığı törpü ise yanımıza kar kalacak.