Nokta

"Hikâyeyi" bir iki defa yazmıştık. Önce "kısaca hatırlatalım."
Ve "son noktayı" koyalım.

Hitler Almanyası'ndan kaçan 400 bilim adamı Türkiye'ye sığınır.
Devlet onlara "Türk hocalardan daha fazla maaş öder." 1939'da Alman devleti Türkiye'ye bir "müfettiş" yollar. Müfettiş, Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel'e der ki:
- Bunları Türkiye'den çıkarın... Biz size yeni hoca yollarız... Üstelik maaşları için destek de veririz.
Bakan'ın tepkisi: "Hayır."

Müfettiş Almanya'ya döner ve "gizli bir rapor" yazar.
Özeti "Türkiye'yi ikna edemedim. Şimdi başka ülkeler de bizden kaçacak olanlara kapılarını açarlar."

Özetlediğimiz bu "hikâye" ve Alman müfettişin arşivlerden çıkarılan "gizli raporu" kitap oldu. Merkezi Essen'de bulunan Türkiye Araştırmalar Merkezi tarafından "Almanca olarak" basıldı.
Kitabın tanıtım toplantısına Alman Dışişleri Bakanı dahil, pek çok Alman devlet adamı katıldı.
Aylar önce "bu hikâyeyi" yazmış ve bir öneride bulunmuştuk:
- Dışişlerimiz devreye girse, kaynak sağlasa, bu kitabın Türkçe'si ve İngilizce'si de basılsa.
Türkiye Araştırmalar Merkezi de "aynı konuda" Dışişleri'ne "başvuruda" bulunmuştu.

Dışişleri'nden ses çıkmadı. Ancak Asım Kocabıyık "gereken katkıyı ben sağlarım" dedi.
Türkiye Araştırmalar Merkezi ise "teşekkür etti... Dışişleri'nin mutlaka bu konuyla ilgileneceğini umarak bekledi de bekledi."
Ve hikâyemize "son nokta."
Asım Kocabıyık, Türkiye Araştırmalar Merkezi Başkanı Prof. Faruk Şen'i bir kez daha aradı:
- Bu kitabın Türkçe ve İngilizce'sinin basılması için kaç para gerekiyor?
- Efendim tercüme ve baskı masrafı olarak 17 bin 500 Euro.
- Ben üstleniyorum.
Kitabın Türkçe'si martta çıkacak.
Ardından da İngilizcesi.

Gazetedeydik... Odamızın kapısı açıldı... Prof. Faruk Şen girdi:
- Almanya'dan size teşekkür için geldim... İyi ki yazdınız... Asım beyin desteği ile sorun çözüldü.
"Biz görevimizi yaptık" dedik:
- Siz asıl Asım Kocabıyık'a teşekkür edin.