kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
YAVUZ DONAT

"Türkiye gerçekleri" ve devlette uyumun "önkoşulları"

Sayın Cumhurbaşkanım" dedik ve Anayasa'yı açtık:
"Cumhurbaşkanı devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını gözetir."
Anayasa "böyle diyor."
Abdullah Gül'ün Cumhurbaşkanı seçildikten sonraki "söylemleri" de bu yönde.
"Devlet organlarının düzenli ve uyum içinde çalışmasına özen gösterdiğini, göstereceğini" vurguluyor.
Ve bir "not" daha... Türkiye "kurumlar-kurallar" devleti.
Sistemin özü "kuvvetler ayrılığına" dayanıyor.
Fakat...
Bizde kuvvetlerin ayrılığı sık sık "kuvvetlerin kavgasına" dönüşüyor. Kurumlar "sürtüşüyorlar."

- Sayın Cumhurbaşkanım bu konuda daha fazla ayrıntıya girmemize herhalde gerek yok... Zira yıllardır siyasettesiniz... Meclis'tesiniz... Önemli sorumluluk makamlarında görev yaptınız... Ve bugün Çankaya'dasınız... Ne diyorsunuz?
"Uzun soruyu" biraz daha uzatalım:
- Bazı devlet organları arasında kurumsal hassasiyet mi var?.. Alınganlık var?.. Güvensizlik mi var?.. Uyumu gözetme göreviniz nasıl yürüyor?
Cumhurbaşkanı:
- Türkiye'nin bazı gerçekleri var.
- Gizleseniz de herkes biliyor... Bunlar yaşanmıştır.
- Ne kadar gerçekçi olursak, yarınlar için o kadar sağlıklı adımlar atılır.
- Ülkemizin geleceği için de daha iyi olur.
Abdullah Gül devam etti:
- Görevimin bilincindeyim.
- En önemli şey şeffaflık... Şeffaflık ilkesini hiç göz ardı etmemeliyiz.
- Farklı görüşler her zaman olabilir. Doğaldır. Yadırgamıyorum.
- Ama bunların rahatça oturulup konuşulacağı, tartışılacağı, müzakere edileceği ortam ve platformlar devlet sistemimizin içinde vardır.
"Siz ne yapıyorsunuz" diye sorduk.
Cumhurbaşkanı:
- Her şeyin bu ortam ve platformlarda, en açık şekilde konuşulmasını temin etmeye çalışıyorum.
- Bütün kurumlar enerjilerini, Türkiye'nin kalkınması, modernleşmesi ve refahı için seferber ederlerse, inanılmaz bir sinerjinin doğacağını düşünüyorum.
- Böyle dönemler, ülkenin altın dönemi olur.
- Türkiye büyük atılımlar yapar.
"Nasıl gidiyor" diye yine araya girdik.
Abdullah Gül:
- Sorumluluk ve görevimin bilinci içinde, bu konularda önderlik etmek için elimden geleni yapmaya gayret ediyorum. Bundan sonra da ne gerekirse yapacağım.
Cumhurbaşkanı:
- Bazı hallerde, bazıları, doğru bildiklerini vicdani kanaatlerinden dolayı veya çeşitli kaygılarla, rahat bir şekilde ifade edemeyebilirler.
- İşte o noktada benim konum ve duruşum çok önemli.
- Ben böyle durumlarda hep doğruları söyleyen, çekinmeden söyleyen kişi olacağım.
- Görevim bunu gerektiriyor... Anayasa ve yüce Meclis'in huzurunda ettiğim yemin de.