kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Şubat 2008, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
OKUR TEMSİLCİSİ
Okur Temsilcisi

Ombudsmanlar ne diyor?

İNTİHAR (girişimi) haberlerine yaklaşım, bir yayın ilkesi meselesi. Ben de başka ülkelerdeki ombudsmanlardan "siz ne yapardınız?" değerlendirmesi istedim.
Washington Post ombudsmanı Debbie Howell'dan çok net bir cevap geldi:
"Post, haberde ölüm nedenine daima, istisnasız yer verir." (Buna gazete yönetimi veya patronlarının olası intihar vakaları da dahil.)
Chicago Tribune gazetesi Okur Temsilcisi Tim McNulty : "Ölüm nedeni daima verilir. Ölenin anısına yazılan yazılarda da bundan söz edilir, çünkü bu gazete ölüm nedeninin hayat hikâyesinin bir parçası olduğu kanaatindedir."
New York Times "okur editörü" Clark Hoyt, sorumu gazetenin yazı işleri etik sorumlusu (standartlar editörü) Craig Whitney'e aktarmış. Whitney'in cevabı şöyle: "Tanınmış bir kişi intihar eder ve bu teyit edilirse Times ölüm nedenini mutlaka verir. Bu bilginin çıkartılması için gelen taleplere asla itibar edilmez. "
North Carolina gazetesi News & Observer'ın ombudsmanı Ted Vaden da "Bunda verirdik ama" diyor, "başka intihar haberlerinde çok tasarruflu davranırız. Yayılmasın diye gençlerin intihar haberlerini vermiyoruz."
Fort Worth Star-Telegram gazetesi "okur avukatı" David House: "Duruma bağlı. Adli Tıp ölüm nedenini açıklarsa veya bir akrabası teyit ederse bu detayı ekleriz."
Ombudsmanlığı dünyaya ilk tanıtan Amerikan gazetesi The Courier Journal'ın ombudsmanı Pam Platt ile Orlando Sentinel gazetesi ombudsmanı Manning Pynn de aynı görüşte.
Avustralya'da 68 dilde yayın yapan SBS'in dinleyici/izleyici ombudsmanı Sally Begbie de "Bu durumda ölüm nedeni verilirdi" diyor. Begbie yayın ilkelerini de göndermiş. Özetle şöyle deniyor bu maddelerde: "İntihar haberleri, kamu yararı varsa ve adli tıp teyit ederse verilebilir. Ama anlatım çok dikkatli olmalı, intihar yön temini vermekten kaçınılmalıdır. Yöntemin kırılgan kişilere çekici gelme ihtimali hep göz önünde bulundurulmalıdır."
İsveç'te ise uygulama farklı.
TV4 ombudsmanı Janne Andersson, "Bizim ülkede hiçbir gazete intihar ölüm nedeniyse bunu vermez" diyor. "Tabii istisnaları var. Eğer akrabaları rıza gösterirse, ölüm nedeni eklenir." (Ama İsveç basını uluslararası intihar haberlerini ayrım gözetmeden vermekte.)
İngiltere'nin saygın gazetesi The Guardian'ın eski ombudsmanı Ian Mayes'in mesajı:
"Kuşku kalmamışsa, Guardian ölüm nedenini verir. Ama ölen kişinin hakikaten tanınmış olması gerekir."
Mayes, gazetenin yayın ilkelerinden "intihar" başlıklı olanını da göndermiş. Bir göz atalım: "Gazetecilerin intihar veya içinde intihar unsuru olan haberleri verirken özel titizlik göstermesi gerekir. Başkalarını 'teşvik' unsuru hem sunumda, hem foroğraf kullanımı, hem de 'yöntem tasviri'nde akılda tutulmalıdır. Madde söz konusuysa ayrıntılı olanlar yerine genel kavramlar kullanılmalıdır."
Şimdi bunlara SABAH gazetesi okur temsilcisinin görüşlerini de ekleyelim:
Gazete, Çolakoğlu haberinde 'intihar' unsurunu (üstelik de dışardan gelen bir ricayla) okurlara duyurmadığı için hatalı davranmıştır. Ölü bulunduğu yerin ölüm nedeni bilindiği halde detaylı verilmesine de gerek yoktu.
Ünlülerin intihar haberleri verilmelidir. İsveç'teki uygulama Türkiye'de çok zordur; zira İsveç'te basın yerel intihar haberi vermeme konusunda son derece tutarlı davranmakta, kural çiğnememektedir. Bu açıdan, SABAH'ın İngiltere veya ABD örneklerini benimsemesi, ama sıradan insanların intihar haberlerinde azami tasarrufu göstermesi doğru olacaktır.