kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Ocak 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Türkiye bilgisayar giyemeyecek

Yeni Haber
Dünya Bankası'nın 2008 raporunda, Türkiye'nin teknoloji özürleri vurgulandı. 2020 yılında Türkiye ve benzer ülkelerin uyum sağlayamayacakları sanılan teknolojiler sayıldı. Buna göre Türkiye örneğin "Giyilebilen bilgisayar, quantum şifrelemesi, doku mühendisliği" teknolojilere uyum sağlayacak düzeyde değil...
Dünya Bankası'nın 2008 Küresel Ekonomik Beklentiler Raporu'na göre, Türkiye bu yıl yüzde 5.4, 2009'da yüzde 5.7 büyüyecek.

Teröristlerle mücadele eden Pakistan ise 2008'deki yüzde 6.5, 2009'da 6.7 büyüme hızıyla Türkiye'yi geçecek. Raporda Mısır'ın da bu yıl yüzde 7, 2009'da yüzde 6.8 büyüyeceği tahmin edildi. Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler-Gelişmekte Olan Dünyada Teknolojinin Yaygınlaşması 2008" raporu yayınlandı. Türkiye'de bin kişiye düşen bilgisayar sayısının Moğolistan'ın üçte biri olduğu belirtilen raporda, "Türkiye ve Macaristan'da para politikasında daha ileri bir gevşemenin, iç talebi güçlendireceği, büyümede hızlanmaya yol açacağı beklenmektedir" denildi.

DB'YE GÖRE PAKİSTAN MISIR TÜRKİYE'DEN HIZLI BÜYÜYECEK

2005-2009 yıllarındaki küresel görünümle ilgili tahminlere göre Türkiye'nin reel GSYİH'sında 2008'deki büyüme hızı yüzde 5.4, 2009 yılı için ise yüzde 5.7 olacak. Tablodaki tahminlere göre gelişmekte olan ülkeler arasında yer alan ve teröristlerle mücadele eden Pakistan'ın 2008'deki büyüme hızı yüzde 6.5, 2009'da ise 6.7 olacak. Kaynakları sınırlı ve teröristlerin hedefi olan Mısır'ın da 2008'deki büyüme hızı yüzde 7, 2009'da yüzde 6.8 olarak tahmin edildi. Çin'in bu yıl ve gelecek yılki büyüme hızı sırasıyla 10.8, 10.5, Hindistan'ın 8.4, 8.5 olacak.
"Gelişmekte olan ülke perspektifleri" bölümünde Türkiye'nin de içinde bulunduğu "Avrupa ve Orta Asya"da bölgesel GSYİH büyümesinin 2008'deki yüzde 6.1'den 2009'da yüzde 5.7'ye düşmesinin beklendiği belirtildi ve şöyle devam edildi:

"PARA POLİTİKASINDA GEVŞEME BÜYÜMEDE HIZLANMA GETİRİR"

"Sıkı uluslar arası kredi koşulları ve zayıflayan dış talep dolayısıyla büyümede 2008'de beklenen azalmanın tüm bölgeyi etkilemesi olasıdır. İç talebin de hafif biçimde gevşeyeceği tahmin edilmektedir. 2008 için bu büyüme tahmini için üç istisna Arnavutluk, Macaristan ve Türkiye'dir. Arnavutluk'ta büyümenin devam eden güçlü iç talep ve kamu yatırımlarında artışla birlikte sabit kalma olasılığı bulunmaktadır. Bu yatırımlar elektrik kesintilerini önleme gibi altyapı açısından yaşamsaldır. Türkiye ve Macaristan'da para politikasında daha ileri bir gevşemenin, iç talebi güçlendireceği, büyümede hızlanmaya yol açacağı beklenmektedir."

TEKSTİL SEKTÖRÜ VE DEVLETE ÖNERİLER

Çin'den ihracat önündeki engellerin kaldırılmasının, gelişmekte olan ülkelerin ihracatına etkisinin incelendiği bölümde Çin'in AB ve ABD'ye bazı giyim ürünleri ihracatı önündeki kısıtlamaların bu yıl kalkacağı, ancak Çin giysi ihracatındaki patlamanın diğer rakipler üzerinde korkulan etkiyi yaratmadığı kaydedildi. Raporda, "Dünya giyim eşyası pazarındaki genişleme diğer ülkelerden ihracatın büyümesine de olanak vermiştir. Bu ülkeler arasında Mısır, Hindistan, Peru, Sri Lanka ve Türkiye vardır" denilerek şöyle devam edildi:

GİYİM İHRACATINDA HALA FIRSAT SUNUYOR

"Giyim sanayii, düşük ücretlerin bulunduğu ülkelerde sanayi mamulleri ihracatının genişlemesi ve ihracatın çeşitlendirilmesinde, Çin'in sınırsız rekabetine karşın, hala bir fırsat ortaya koymaktadır. Giyim ürünü ihracatlarını en iyi bir şekilde genişletebilecek ülkeler, destekleyici bir üretim ortamına, düşük ticaret maliyetlerine (randımanlı çalışan gümrükler, limanlar ve ulaşım altyapısı) ve endüstrinin şu andaki başta gelen özelliği 'küresel talepte değişiklikleri karşılayacak kadar esnek ve rekabetçi' firmalara sahip olan ülkelerdir."
Bazı gelişmekte olan ülkelerin, tekstil sektörü dışına çıkan işçiler ve ailelerinin yoksulluğa düşmemeleri için alternatif istihdam yaratılması sorunuyla karşı karşıya bulunduğu kaydedilen raporun "Enflasyon ve mal piyasaları" bölümünde şöyle denildi:

"Para politikası birkaç ülkede değişti. Örneğin Macaristan ve Türkiye'de faiz oranları uzun bir yükselme trendinin ardından 2007'de indirildi. Bu dönüş, iç talepte uzun bir dönem boyunca görülen, enflasyon baskısı ve büyük cari işlemler açığına yol açan güçlü artıştan sonra büyümede son dönemde gerçekleşen yavaşlamaya bir tepkidir."

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDE TEKNOLOJİNİN YAYGINLAŞMASI

Gelişmekte olan ülkelerde teknolojinin yaygınlaşması bölümünde bilgisayar sahipliğinin görece yavaş, internet ve cep telefonu sahipliğinin ise aşırı hızlı bir şekilde arttığı belirtilerek şu konulara değinildi:

"-1995'de Fransa'da bin kişiye 145 bilgisayar düşüyordu, bu rakam ABD ortalamasının yarısından azdı. Kabaca bugünkü Macaristan ortalaması kadardı. Şu anda Fransa'da bin kişiye 575 bilgisayar düşüyor, ABD'de ise bin kişiye 762 bilgisayar düşmekte. Avrupa ve Orta Asya'daki birçok gelişmekte olan ülkede ve Latin Amerika'da bilgisayar sahipliği ortalaması bin kişide 145 düzeyinde. Gerçekte Avrupa ve Orta Asya'nın bölgesel ortalaması, sırasıyla bölgenin ikinci ve üçüncü en büyük nüfusa sahip ülkeleri olan Türkiye ve Ukrayna'da bilgisayarın düşük yaygınlık oranları dolayısıyla düşüktür. Türkiye'de bin kişiye 52, Ukrayna'da bin kişiye 28 bilgisayar düşmektedir. Avrupa ve Orta Asya bölgesindeki ülkelerde bin kişi başına düşen bilgisayar ortalaması 150'dir. Rakamlar tek tek incelendiğinde daha yüksek ortalamalar görülmektedir.

BİLGİSAYARLARIMIZ MOĞOLİSTAN'IN ÜÇTE BİRİ

Bununla birlikte düşük gelirli ülkelerin dörtte üçünde bin kişiye 15, dörtte birinde ise 5 bilgisayardan az düşmektedir. Muhtelif düşük gelirli ülkeler ise daha yüksek rakamlara sahiptir. Örneğin Moğolistan'da bin kişiye 133 bilgisayar düştüğü belirtilmektedir, bu bilgisayar sahipliğinin, gelirle doğru orantılı olsa bile, aynı gelir düzeyindeki ülkeler arasında önemli değişkenlikler bulunduğunu göstermektedir."

Böylece Türkiye'de bin kişiye düşen bilgisayar sayısının Moğolistan'dakinin üçte biri olduğu belirtildi. Moğolistan'ın nüfusu 3 milyon, satınalma gücü paritesine göre kişi başına GSYİH 2 bin 100 dolar. Halkın yüzde 36'sı yoksulluk sınırı altında yaşıyor. Türkiye'nin nüfusu ise 71 milyon, satınalma gücü paritesine göre kişi başına düşen GSYİH 9 bin 100 dolar. Yoksulluk sınırı altında yaşayan nüfusun oranı yüzde 20.

ÜÇ YÜKSELEN'İN TEKNOLOJİ İTHALATI KARŞILAŞTIRMASI

Raporda üç yükselen ekonomi Çin, Hindistan ve Türkiye'nin teknoloji ithalat profili çıkarıldı. Üç ülkenin değişik teknoloji ithalatı politikası şöyle anlatıldı:

"Lemoine ve Ünal-Kesenci ticaret verilerine dayanarak, yaklaşık on yıl önce, göreceli olarak tümü sanayide benzer uzmanlaşma düzeyinden yola çıkan, Çin, Hindistan ve Türkiye tarafından benimsenen farklı yolların altını çizdi:

Çin: Bir montaj ülkesi haline geldi, Asya'daki uluslar arası parça üretim prosesine güçlü bir şekilde entegre oldu. Çin'in ileri teknoloji ürünlerinin çoğu parça ya da bileşenlerdir. Bu ileri teknoloji ithalatı ağırlıklı olarak ihraç mallarına eklemlenmektedir, iç üretim kapasitesinin modernizasyonunda kullanılmamaktadır. Bu veriler karşısında Çin'in ihracatı sıra dışı ölçüde güçlü bir ileri teknoloji içeriği sergilemektedir.

Hindistan
: Uluslar arası parça imalat prosesine katılımı sınırlı, ileri teknoloji ithalat düzeyi düşük bir karakter göstermektedir. İleri teknoloji ihracatı kimya sanayinde yoğunlaşırken, ithal edilen ileri teknoloji son aşamada, değişik üretim safhaları ve değişik sektörler arasında dağıtılmaktadır.

Türkiye: İleri teknoloji ithalatı temel olarak sermaye mallarını içerir ve yerli endüstri kapasitesini geliştirmeyi hedef alan teknoloji transferinin klasik formuna karşılık gelir. Türkiye'nin dış ticareti, geleneksel olarak, güçlü bir biçimde bütünleyicisi olan Avrupa tarafından biçimlenmektedir."

TÜRKİYE'NİN AR-GE'DEKİ YABANCILARI, ESKİ SOSYALİSTLERDEN GERİ

Raporda yer alan bir bilgiye göre Türkiye "Üretim ar-ge harcamalarında dış bağlantı payı" sıralamasında Macaristan'ın 6'da, Brezilya'nın 5'te, Meksika'nın 3'te biri, Çin, Arjantin, Letonya, Polonya ve Slovak Cumhuriyeti'nin yarısı düzeyinde harcama yapıyor.

Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde büyümenin 2009'a kadar küçük düşüşler kaydedeceği tahmin edilen Dünya Bankası raporunda, bu yıl büyümede yaşanan küçük düşüşün etkilerinin bölge ülkelerine yayılacağı, oynak bir piyasa ve riskten kaçmada artış beklendiği kaydedildi. Raporda Avrupa-Orta Asya bölgesinde, "Macaristan ve Türkiye'de iç şartlardaki iyileşmeler para politikasında ek rahatlamaya ve GSYİH büyümesinde hızlanmaya neden olacak talep desteğine imkan verecek olmalıdır" denildi.

TÜRKİYE'DE İYİLEŞME TALEBİ VE BÜYÜMEYİ DESTEKLEMELİ

Avrupa ve Orta Asya ülkelerinde büyümenin 2009'a kadar küçük düşüşler kaydedeceği tahmin edilen raporda, "2008'de yavaşlamanın bölgedeki ülkelere yayılması, uluslararası finansal piyasalarda dış talepte yaşanacak tereddütlerle doğrudan ya da dolaylı olarak tüm bölgeye taşacak olan oynak bir piyasa ve riskten kaçmada artış bekleniyor. Raporda ayrıca, "2008'de tahmin edilen büyüme düşüşlerinde üç dikkati çeken istisna Arnavutluk, Macaristan ve Türkiye'dir. Arnavutluk'ta devam eden güçlü iç talebin büyümeyi sabit tutması beklenmektedir. Bu talebin ana bileşeni, büyüme için bir darboğaz yaratan elektrik kesintilerini azaltmaya yönelik artan kamu yatırımıdır. Macaristan ve Türkiye'de iç şartlardaki iyileşmeler para politikasında ek rahatlamaya ve GSYİH büyümesinde hızlanmaya neden olacak talep desteğine imkan verecek olmalıdır" denildi.

Raporda Türkiye'nin cari işlem açığının gayri safi yurt içi hasılaya oranının 2007'de 7.5, bu yıl 7.7, 2009'da ise 7.6 olacağı tahmin edildi.

AVRUPA VE ORTA ASYA: SON GELİŞMELER

Orta ve Doğu Avrupa'da büyümede düşüşün aynı zamanda Türkiye'nin gayrı safi yurt içi hasılasının süren "orta" düzeyli büyümesinden kaynaklandığı belirtilen raporda, 2004'te kaydedilen yüzde 8.9 büyümenin sürdürülebilmesinin mümkün olmadığı, Türkiye'de büyümenin 2007'de yüzde 1 gerileyerek 5.1'e düştüğü kaydedildi.

TÜRKİYE'NİN TEKNOLOJİ ÖZÜRLERİ

Dünya Bankası raporunda, Rand Corporation araştırma kuruluşunun, 2006 yılında, ülkelerin "teknoloji özürleriyle" ilgili bir çalışmasından alıntılara yer verildi. Raporda Türkiye, 2020'deki teknolojilere uyumu açısından "Latin Amerika, Güney Afrika ve Endonezya'yla" aynı grupta değerlendirildi ve uyum sağlayacağı ya da sağlayamayacağı teknolojiler sayıldı. Buna göre dünyadaki diğer ülke gruplarının dışında "Latin Amerika, Güney Afrika, Türkiye ve Endonezya"nın gelecekte hazmedebilecekleri teknolojiler şöyle:

"Ucuz güneş enerjisi, kırsal kablosuz iletişim, genetik müdahaleli ürün, sağlıklı çevre için filtreleme ve katalizörleme, ucuz müstakil konut, biyo-denemeler, yeşil üretim, sürekli radyo frekansı tanımlamasıyla izleme teknolojisi ve hibrit araç teknolojisine uyum sağlayacak."

Söz konusu ülke grubunun uyum sağlayamayacağı düşünülen 2020 teknolojileri ise şöyle sayıldı:

"Kişiye özel ilaç, gelişmiş muayene ve ameliyat teknikleri, ticari ve savunma alanında özel bilgilerin edinilmesini olanaksız kılan quantum şifrelemesi, bilgiye her an ulaşım, doku mühendisliği, yayılmış sensörler, giyilebilen bilgisayarlar."

Türkiye son üç konuda eski sosyalist Doğu Avrupa ülkeleri ve Rusya'dan geri durumda gösterildi. Raporda şöyle denildi:

"Rapor yüksek gelir grubundaki ülkelerin tüm teknolojileri etkin biçimde kabul edip kullanabileceklerini ortaya koyuyor. Çin, Hindistan, Rusya ve Doğu Avrupa ülkelerini içeren ikinci grup ülkeler de özel uygulamalar alanında dikkate değer bir bilimsel ve teknolojik beceriye sahip oldukları belirlenmiştir. Bununla birlikte, teknolojiye adapte olma önündeki engeller, ülkelerin en gelişmiş ağ uygulamalarının avantajlarından yararlanmayı sınırlandırmaktadır. Bazı Latin Amerika ülkeleri, Endonezya, Güney Afrika ve Türkiye'nin bulunduğu, orta gelirli ülkelerin oluşturduğu üçüncü grup için ise önceden gerçekleştirilmesi gereken daha fazla ön koşul bulunmaktadır ve bunun için bu teknolojileri kullanmanın daha düşük olacağı beklenmektedir. Dünyanın en yoksul ülkelerini kapsayan, Afrika, Orta Doğu ve Okyanusya'nın büyük bölümündeki ülkeleri içeren son bir grubun ise yeni teknolojilerin en basitlerini kullanacakları tahmin edilmektedir. Rapor şimdiki veriler üzerine tahminleri oluşturuyor, teknolojik ilerlemede olabilecek dinamik bir ilerleme potansiyelini dahil etmiyor."

ANKA