kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Aralık 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MUHARREM SARIKAYA

Bahçeli çizgisi...

Devlet Bahçeli, MHP liderliğini üstleneli tam 10 yıl oldu.
Türkeş'in vefatı üzerine yapılan MHP kongrelerinden, çizdiği yeni yol haritaları sayesinde lider çıktı.
MÇP'den kalma program ve tüzükle 1997'ye kadar gelmiş olan MHP için yeni rotalar açan yol haritasını Bahçeli 10 yıl önce şöyle ortaya koydu:
- Küreselleşmenin yaşandığı çağda Ziya Gökalp'in o günün şartlarında koyduğu milliyetçilik anlayışıyla daha ileri gidemeyiz.
- AB sürecine sahip çıkıyorsak "etnik milliyetçilik" temeline dayalı politikadan uzaklaşıp, "rafine milliyetçiliğe" yönelmeli ve her kesimi kucaklamalıyız.
- Özelleştirmeyi savunurken "önce devlet" diyemeyiz; "önce birey" demeliyiz.
- Çözümü sokakta değil, yasal ve meşru siyasi platformlarda aramalıyız.
On yıl aradan sonra şunu söyleyebiliriz ki Bahçeli, yeni çizgisini partisine kabul ettirmeyi başardı.

Aynı duruş
MHP lideri, dünkü yıllık kahvaltılı basın toplantısında da bu duruşu sergilemeyi sürdürdü.
Çatışmacı olmadığı gibi, sokağı alevlendirecek söylemlerden kaçındı.
Terörle mücadele kapsamında Pişmanlık Yasası'nın çıkarılabileceğini savunurken, "terör örgütüne silahı bıraktırıp siyasete yönlendirme" planına karşı çıktı.
Terörle mücadelede Başbakan ile Genelkurmay Başkanı arasındaki görüş farklılığında, Genelkurmay Başkanı'nın yanında duruş sergiledi. Hatta, milletvekili Osman Durmuş'un "Org. Büyükanıt'a istifa" çağrısına tepki koydu.
Ancak, Genelkurmay Başkanı'na bireysel olarak sahip çıkmadı, "bir siyasi kurumu istifaya davet etmek başka şeydir, bir anayasal kurumu istifaya davet başka şey" dedi.
Org. Büyükanıt'ın DTP'yi işaret edip, "PKK Meclis'te" söylemine ise "yargı karar verirse solumuzda oturuyorlar" diyerek yasal zemine dayalı yaklaşım sergiledi.

Plebisite dönüşecekti
"Gül'ün Çankaya'ya çıkışının önünü MHP açtı" eleştirilerine, ilk kez açıkladığı şu gerekçeyle yanıt verdi:
"Etnik kimlikle (Kürt) bir aday çıkarıp plebisit (halk oylaması) yapılacaktı. 'Şu kadar oyları var' denilecekti. Bunun AB ve ABD'deki algılaması nasıl olacaktı? Biz saklanmış bir tuzağı deşifre ettik..."
Ayrıca Gül'ü de eleştirmekten geri durmadı.
Türban konusunda "önce devlet" yerine "önce insan" yaklaşımını korudu.
Çözümü, toplumsal uzlaşma ve anayasanın "Kanun önünde eşitliği" düzenleyen 10'uncu maddesinde yapılacak değişiklikte gösterdi.

Devlet adamı
YÖK atamasına karşı çıkmadı, ancak Başkan'ın "Her yasağı kaldıracağız" sözüne de tepkisini koyarken, Yüksek Öğrenim Şurası önerdi.
Yeni anayasa çalışmasına destek verirken, taslak metinlerde yer alan tuzaklara işaret etti.
Halkın yüzde 47'sinin oyunu alarak iktidara geldiğini anımsattığı hükümete, "bizim hükümetimiz" dedi; ancak "halkın yarısını yok sayamazsınız" uyarısında da bulundu.
Bahçeli, sorunlara işaret edip çözüm önerilerini de sıraladı. Her zamanki gibi, birey hakkını, devlet adamı kimliğiyle savundu.