kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Paralar oyuncağa

- Nasıl bir çocukluk yaşadınız Fadik Hanım?
- F.S.A:
Dünyanın en eğlenceli zamanıydı. Tiyatroda geçiyordu ömrüm, bütün provalara giriyordum.
- S.A: Rejisör özel olarak çağırıyordu.
- F.S.A: Bütün oyunları ezbere biliyordum, replik unutan olunca sufleyi ben veriyordum. İlk kez de babamın yönettiği Teneke oyununda oynadım, dört yaşında.

- Peki sonra neler oldu?
- F.S.A:
Sonra Ankara'ya yerleştik. İlkokulda yine Devlet Tiyatroları'na gidip geliyordum. Arada bir çocuk tiyatrosunda oynadım. Sonra Radyo Çocuk Kulübü'ne girdim. Çocuklarla Başbaşa programını yapıyorduk orada. Sözleşmeye parmak basıyordum, sonra cumaları gidip maaşımı alıyordum, aldığım maaşı da oyuncağa yatırıyordum. Tam TRT binasının karşısında bir oyuncakçı vardı, orayı bayağı bir zengin ettim yani. Sonra televizyona geçtim. Babam o sırada televizyonda seslendirme yapıyordu. Uzun Çoraplı Pippi gibi dizilerde birkaç seslendirme yaptım ama ekranın önüne geçirmek istediler beni. Ahmet'in Günlüğü'nde başladım oyuncu olarak çalışmaya. Altı-yedi yaşlarındaydım. Sonra bir gün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı yaptım, canlı yayında Halit Kıvanç'la.
- S.A: Evet, o da bana sürpriz oldu. Bir 23 Nisan, baktım Fadik TBMM'nin riyaset kürsüsünde Meclis'i açıyor.
- F.S.A: Ardından ortaokul lise başladı. Ara verdim tabii o dönem. Üniversitede artık bir seçim yapmam lazımdı. İtalyan Dili Edebiyatı bölümüne başladım önce.
- S.A: Dile karşı müthiş yatkınlığı vardır.
- F.S.A: İngilizce, Almanca, İtalyanca, Bulgarca biliyorum.

- Almanca'yı nerde öğrendiniz?
- F.S.A:
Seçmeli dersimdi. Bir de yazları Almanlarla çok çalıştım ben, animasyon yapıyordum, üniversitede harçlığımı çıkarmak için. İtalyan edebiyatını da, sırf başka bir şey yapabilir miyim diye görmek için okudum. Ve evet, yaparmışım ama tiyatroyu sevdiğim kadar severek yapmazmışım. Sahneye çıkanları kıskanıyordum artık, niye ben alkışlanmıyorum diye. Ve bir gecede karar verdim, Bilkent Üniversitesi koservatuvarına girdim. Bir de inat ettim, burslu kazanacağım dedim, kazandım. Dört yıl lisans, iki yıl mastır yaptım.