kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Uzmanlara göre; birkaç küçük ayrıntıya dikkat edilirse çocuklar ödev yapmaktan zevk alabilir.

Ev ödevleri de keyifli olabilir

Neslihan TUNÇ
Okul çağı çocuklarının üstlendikleri ev ödevleri, ilk başlarda ağır bir sorumluluk gibi gelebilir. Ancak birtakım önlemler alarak bu sıkıcı gibi görünen ödevleri keyifli hale getirmek mümkün..
Okula başlayana kadar istediği saatte yatan, istediği saatte kalkan, sınırsızca oyun oynayan çocukların okulla birlikte özgürlükleri kısıtlanıyor. Tabii bu durum çocukların hiç de hoşuna gitmiyor. Özellikle de okuldan yorgun ve derslerden bunalmış şekilde gelen çocuk, en azından evde özgürlüğün tadını çıkarmak istiyor. Ancak bu sefer de ertesi güne yetişmesi gereken ev ödevleri buna imkân vermiyor. Dolayısıyla hem çocuk hem de ebeveynler için sıkıntılı bir dönem söz konusu olabiliyor. Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Klinik Psikolog Merve Soysal Başa, ev ödevleri konusunda çocukların farklı tepkiler verdiklerini söylüyor: "Ev ödevleri çocuk ilkokula başladığı andan itibaren etkisini evin içinde hissettirir. O güne kadar oyun çağını doyasıya yaşayan çocuk, belli sorumlulukların altına girmeye başlamıştır artık. Okulda geçirdiği uzun ve yorucu saatlerin üzerine evde de oyun oynaması sınırlandırılır ve birtakım zorunluluklara 'ödev' denilerek yapması beklenir. Bazıları bu durumu olduğu gibi kabullenirken, bazıları da itiraz edip ellerinden geldiğince direnirler." Merve Soysal Başa, ikinci yani itiraz eden gruptaki çocukların ailelerinin birkaç küçük ama önemli ayrıntı ile duruma farklı bir boyut kazandırabileceklerini söylüyor ve ailelere şu önerilerde bulunuyor: "Öncelikle, ödevlerin okulda öğrendiklerinin tam olarak anlaşılması ve pekişmesi için verildiğinin çocuğa anlayabileceği şekilde anlatılması gerekir. Düzenli çalışmanın getirileri basit örneklerle anlatılmalı. Öğretmeniyle bu konuda işbirliği yapıp, sınıfta tüm çocuklara 'Ödev neden yapılmalı?' konusunda bir tartışma açmasını isteyebilirsiniz."

SORUMLULUK KİMİN?
Çocukların ödev konusunda kafasının net olmasının motivasyonlarını yükselteceğini söyleyen Başa, daha sonrasında ödevin kimin sorumluluğunda olduğunun ebeveyn ve çocuk arasında netleştirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor: "Yapılmaması durumunda kimin zarar göreceği hem ebeveyn hem de çocuk tarafından bilinmelidir. Çocuk ödevini yapmadığı zamanlarda onun yerine bu sorumluluğu almak, ona referans olacak ve daha sonraki yıllarda da genel olarak ebeveynlerinden bu gibi durumlarda benzer davranışları beklemesine yol açacaktır. Ödevlerini yaparken veya ders tekrarı sırasında çocuk elinden geleni yapmalı fakat yardıma ihtiyaç duyduğunda anne veya babasından bu desteği alacağını bilmelidir. Bu şekilde var olan güven bağı daha da sağlamlaşır. Tabii bu yardımlar sırasında ortalık geriliyor ve sesler yükseliyorsa başka çözüm yollarına gidilip en azından tek bir ebeveyn ile değil, bölüşülerek bu iş yapılabilir. Unutulmamalıdır ki, erken yaşlarda ödev ve ders çalışmaya karşı oluşturulan tutumlar ilerleyen yıllarda bu konuyla ilgili çocuğun sergileyeceği davranışların zeminini oluşturur."