kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Aralık 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Birbirimizi şiddetle bilgilendiririz

- Birbirinizi nasıl buluyorsunuz oyuncu olarak, eleştirir misiniz mesela?
- S.A:
Hayır. Ama karşılıklı kültür alışverişi konusunda, birbirimizi çok şiddetle bilgilendiririz.
- F.S.A: Babamla kitap okuruz mesela aynı odanın içinde, en çok hoşuma giden o oluyor benim. "Baba burada bir kelime var, nedir?" diyorum. Babam bir başlıyor anlatmaya, derya, o kelimenin içinde bir buçuk saat kayboluyoruz.

- Siz ailece dizilerde oynuyorsunuz. Nasıl değerlendiriyorsunuz televizyon dizilerinin bugünkü durumunu?
- S.A:
Çok iyi bir teknik kadro, çok iyi genç rejisörler yetişiyor. Ben bugüne kadar Kurtlar Vadisi nasıl çekiliyor, nasıl yayına yetişiyor, 60. bölümdeyim daha hala akıl erdiremedim. Delicesine bir sinerji ve bunlardan geriye çok hoş insanlar kalıyor. Yani Türk sinemasını yapacak insanlar yetişiyor.

- Fadik Hanım, bir röportajınızda "Dünya sinemasında Türk kadınının hak ettiği portreyi çizmek istiyorum," demişsiniz.
- F.S.A:
Ben başka bir şey söylüyorum, onlar başka bir şey yazıyor. Benim derdim şu, bana dediler ki "Yurtdışında film yapmak istiyor musunuz?" Ben de dedim ki, "Yurtdışında bir iş yapacaksam, bunu onların bir hikâyesini anlatarak değil, kendi hikayemle, kendi rejisörümle, kendi senaristimle, kendi sanat yönetmenimle gidip yapmak isterim. Dolayısıyla da başka birinin hikayesindeki bir kadını oynamaktansa bir Türk kadınının hikâyesini sunmayı tercih ederim." Ben iddia ediyorum, bundan beş sene sonra Türk sineması kendi parmak izini dünya sinemasına basacak. Çünkü burada bakir bir sinematografi var. Bu toprağa elini soksan milyon tane hikaye var. Yeter ki kendi hikâyemizi evrensel bir dille anlatmayı başaralım. Güney Amerikalılar bunu yaptılar mesela. Güney Kore de öyle.