kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Kasım 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Memleketi kendi malı sayanlar...

Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam toplantısını kapatırken yaptığı konuşmada önemli bir cümle sarf etti: "Bu ülkeyi kendi malı zannedenlere pabuç bırakmayacağız."
En fazla alkışı da bu sözler aldı. Erdoğan'ın konuşmasının ne anlama geldiğini son günlerde yaşanan iki olayla belki izah edebiliriz. Bunlardan en önemlisi, Nejat Uygur'u ziyarete giden eşi Emine Erdoğan'ın, Bilkent Türk Silâhlı Kuvvetleri Rehabilitasyon Merkezi'ne alınmaması. Üzerinde pek durulmadı ama, Emine Erdoğan'a çok ayıp edildi. Herhalde Erdoğan, bu ayıbı, yüreğinin derinliklerinde hissetmiştir.
Bir diğeri, Adana Kozan'da meydana geldi. İlçede yapılan kompozisyon yarışmasında birincilik ödülünü almak üzere kürsüye çıkan 15 yaşındaki İmam Hatipli öğrenci Tevhide Kütük, başı örtülü olduğu için, Garnizon Komutanı Binbaşı Hüseyin Çopur'un müdahalesiyle, herkesin şaşkın bakışları önünde kürsüden indirildi. Tören okulda değil, belediye sinema salonunda düzenlendiğine göre, Milli Eğitim Bakanlığı kurallarına tabi bir mekân değil. Üstelik, komutanın böyle bir talimat vermeye yetkisi de yok. Ama, siz emir almaya teşneyseniz, mutlaka emir veren biri bulunur.
Bence, Tayyip Erdoğan, "Bu ülkeyi kendi malı zannedenlere pabuç bırakmayacağız" derken, bu gibi olayları kastediyordu. Türkiye'de bir zihniyet değişikliği gerekli. Şimdi ümidimiz yeni anayasada. Ama, haklarının farkında olmayanlar açısından, özgürlükler kâğıt üzerinde kalmaya mahkumdur.
Kızılcahamam toplantısında Erdoğan medyaya biraz fazla yüklendi. Oysa basın, artık şikayet edilecek bir kıvamda değil. Daha fazla şikâyet, Erdoğan dikensiz gül bahçesi mi istiyor sorusunu akla getirebilir.
Tevhide, komutanın uyarısıyla kürsüden indirildi. Emine Hanım, TSK yasakları yüzünden hastaneye alınmadı.