kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 27 Kasım 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Gavura gavur demek

Konuyu, Ertuğrul Özkök'ün sütunundan öğrendim. Eminönü camiinin kapısındaki tahtaya Maide Suresi'nin 51. ayetini asmışlar: "Ey iman edenler. Yahudileri ve Hıristiyanları dost edinmeyin. İçinizden kim onları dost edinirse, şüphe yok ki, o da onlardandır. Muhakkak ki Allah, o zalimleri hidayete, doğru yola iletmez."
Hangi ayetin asılacağı kararını, cami imamları veriyormuş. Özkök gibi, ben de, bu ayetin seçiminde "iyi niyet" olmadığını düşünüyorum. Hiçbir din, diğer din mensuplarına sahip çıkmaz ama, manevi değerlere ve ahlâka verilen önemle, diyalog kapıları aralanır. Cami girişine levha asılacaksa, ihtilaf yaratacak mesajlar yerine, evrenseli tercih etmeliyiz.
Osmanlı'da Tanzimat'a kadar, Müslüman millet, gayrimüslim tebaa ile eşit değildi. Tanzimat Fermanı ile bütün vatandaşlar "Osmanlı" sayıldı; din farklılıklarına dayalı ayrımcılık kısmen kaldırıldı. Sıradan vatandaş için Tanzimat, "Gavura, gavur demenin yasaklandığı yeni bir düzendi."
Laikliğin bağnazları olduğu gibi, dindarın da yobazı var. Üstelik her iki taraf da, aşırı davranışlarla savundukları fikirlere, inançlara zarar veriyor.
Kur'an-ı Kerim'de böyle bir ayet olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama bu ayeti öne çıkarmanın özel bir anlamı olduğunun da farkındayız. Bunun altında yatan, ya AB karşıtlığıdır, ya ABD'nin desteklediği İsrail'e duyulan öfkedir. Ayetin, kendi ortamından koparılıp, siyasi bir amaç için kullanıldığı anlaşılıyor.
"Gavura gavur demek" 160 sene önce yasaklanmıştı. Şimdi, dinin arkasına sığınarak düşmanlıkları körüklemek doğru mu?