kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Kasım 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

"Bu ülkede laik sisteme ve adalete inanıyorum"

Yeni Haber
İLİŞKİLİ HABERLER
"Bu ülkede laik sisteme ve adalete inanıyorum"
Malatya'da bir yayınevinde 2 kişiyle birlikte öldürülen maktul Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske, ''Ben bu ülkede laik sisteme ve adalete inanıyorum'' dedi.Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün yapılan ve yaklaşık 4,5 saat süren duruşmada söz verilen maktul Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske'nin eşi Susanne Geske, 10 yıldan bu yana Malatya'da yaşadıklarını belirterek şöyle konuştu:

''Çocuklarım burada doğdu. Bu kenti seviyoruz. Kocam Tilman iyi ilişkiler kurmuş sevilen bir kişiydi. Yayınevinde öldürülen 2 kişi de
çok sevdiğim insanlardı. Vahşice öldürülmelerinden dolayı büyük üzüntü duyuyorum. Ben bu kenti seviyorum ve burada yaşamaya devam etmek
istiyorum. Cinayetin ardından bu kentte yaşayan hiç kimseyle sorunumuz olmadı. Cinayetten sonra mahallede herkes evimize geldi, acımızı
paylaştı. Cami imamı dahi baş sağlığına geldi. Ben bu ülkede laik sisteme ve adalete inanıyorum. Adaletin yerini bulacağına inanmak
istiyorum.''

Öldürülenlerden Necati Aydın'ın eşi Şemse Aydın da Hristiyan Türkler olduklarını belirterek, ''Eşim askerliğini yapmış, son derece
masum ve iyi bir insandı. Neden öldürüldü? Çocukları katil yapan zihniyetin sorgulanarak ortaya çıkarılıp cezalandırılmasını istiyorum''
dedi.

MÜŞTEKİ AVUKATLARI

Duruşmada söz alan müşteki avukatlarından Mehmet Ali Koçak, Türkiye'de yaşanan vahşi cinayetlerin talihsizlik olarak adlandırıldığını ve bu şekilde kapatılmaya çalışıldığını öne sürerek, şunları söyledi:''Trabzon'da rahip, İstanbul'da bir Ermeni gazetecinin öldürülmesi ne tesadüftür ki daha çocuk yaştaki kişilerce olmuştur. Bu dava salt bir cinayet davası değildir. Bu dava, bir nefret suçları ve nefret
suçlulularının davasıdır. Geçmişte yaşanan cinayetler öncesindeki olaylar iyi araştırılıp, talihsizlik olarak adlandırılmamış olsaydı bugün Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesinde bu dava görülmüyor olacaktı.İddianameyi hazırlayan savcı, sanıkların işlediği suçu öne çıkarma dışında misyonerlik faaliyetlerini içeren 16 klasörlük doküman hazırlamıştır. Bunların içerisinde Protestan cemaatinin Türkiye'deki bütün üyelerinin isimleri ve açık adresleri ve yayınevinde çalışanların faaliyetlerini içeren belgelere yer vermiştir. Bu durum karşısında ismi geçen tüm arkadaşlarımız hedef pozisyonuna gelmiştir.''

Protestan Cemaati Hukuk Danışmanı Orhan Kemal Cengiz, ne zaman böyle bir olay yaşansa öncesinde basında mutlaka bir kampanya olduğunu ileri sürerek, ''Bu ülkede yaşanan tüm cinayetler öncesinde basında çıkan haberlere bakıldığında kişilerin nasıl hedef gösterildiği görülmektedir. Malatya'da özellikle yerel basında bu kampanya çok ciddi bir şekilde yürütülmekteydi ve yürütülmeye devam ediyor'' dedi.

Maktul avukatlarından Ergin Cinmen de iddianamede sanıkların terör örgütü kurdukları ve bu yönde eylem yaptıklarının yazıldığını ifade
ederek, ''Ancak sanıkların maktullerin hiçbiriyle kişisel husumetleri olmadığı açıkça ortadır. Bu nedenle suçun, olayın TCK'nın 76,77,78.
maddelerine göre düzenlenmesini talep ediyorum'' diye konuştu.

AA