Yıldızlı pekiyi: 5-1

İntikam soğuk servis edilir." 15 gün bekliyor Galatasaray, Cenevre hesabını kapamak için. Sahada 'A planı' ideale yakın haliyle tıkır tıkır işliyor. Allah (olmayan) B planına muhtaç etmesin! Rakipde ise iki fark var: 1- Chedli yerine Dos Santos sahada. 2- Bu sefer gol(ler) atmaya niyetleri yok. Tek dertleri yememek! Galatasaray, konuğun tarafına 'acilen' yerleşiyor. Ama ilk 20 'kısır' zorlamalar ve rakibin inatçı direnciyle geçiyor. Sion'un daha bu dakikalardan derdi oyun yavaşlatmak, "Ya tutarsa" hesabı... Ama 'evdeki' hesap 'cehennem'e uymuyor. Galatasaray, şifreyi Linderoth'un insan üstü bir çaba ile orta sahadan çaldığı topla 22'de çözüyor. Önce Arda'ya, oradan 'Gerçek Zeka' Lincoln'e giden o topu, Lincoln, Karan'a 'ikram' ediyor. O da atıyor. Ardından 29'da Linderoth ve Uğur'la başlayan atak, Şükür ve Karan'la ceza sahasında son buluyor. Şükür deniyor, döneni yine Karan olduruyor! İki gol, Sion'un teknik kadrosunda 'asabiye' yapıyor. Çareyi oyuna müdahalede değil hakeme sataşmakta arıyorlar. Ama Lincoln "Beyhude bu çabalar, işinize bakın"ı, 36'da soldan taşıdığı topu ağlara yollayarak 'belgeliyor...' Böylece 15 gün önce 30'lu dakikalarda üç golle geriye düşmenin rövanşı yine aynı dakikalarda alınmış oluyor. Rakibin haline bakınca, anlaşılıyor ki Galatasaray gibi oyunu 'çevirebiliritesi' de yok! İkinci yarıda Galatasaray rahat, oyununu oynuyor. Şükür, Karan, Lincoln'lü tehlikeli ataklar 67'de Lincoln'ün asistini Arda'nın tamamlamasıyla 'gol'lüyor. Bu dakikda iyice G.Saray ama en çok Lincoln 'şov' başlıyor. Rakibin 88'de Obinna ile bulduğu gol bile keyif kaçırmıyor. Zira oyuna sonradan giren Bouzid +91'de, Şaş'ın asistiyle farkı aynı rakama çıkartıyor. "Yardımlaşıyorlar, en çok buna sevindim" demişti Feldkamp Beşiktaş maçından sonra. Gerçekten de G.Saray sahada bir 'takım' olmanın keyfini hem yaşıyor, hem de yaşatıyor.