kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'Özel hüküm genel hükmün önündedir'

Ersan ATAR / ANKARA
Anayasa taslağı üzerinde yorum yapan hukukçuların devrim kanunları ve laiklikle ilgili anayasanın değiştirilemez 2'nci maddesi ile ve 174'üncü maddesi kaldığı sürece tanınan türban serbestisinin Anayasa Mahkemesi ve Danıştay'dan döneceğine ilişkin iddialarına taslağı hazırlayan iki önemli isimden itiraz geldi.

* Anayasa taslağının mimarı Prof. Dr. Ergun Özbudun: Taslak metininde 'İnkılap kanunlarına aykırı olmamak kaydıyla kılık ve kıyafetinden dolayı kimsenin eğitim - öğretim hakkının kısıtlanamayacağı' belirtilerek İnkılap Kanunlarına atıfta bulunuluyor. Atıf varsa, Anayasa Mahkemesi'nin, yapılacak düzenlemeyi İnkılap Kanunlarını koruyan maddeye dayanarak iptal kararı verebileceği endişesi ortadan kalkıyor. Danıştay kanunlarla bağlı olduğu için karar verirken anayasa ve buna göre çıkarılacak kanun hükümlerine aykırı bir karar veremez. Anayasa Mahkemesi'nin iptal riski için ise, hukukta genel bir prensip vardır. Özel hüküm ile genel hüküm çatıştığında özel hüküm öncelikle uygulanır. Laiklik maddesi daha genel bir hükümdür. Kılık kıyafeti düzenleyen hüküm özel bir hükümdür. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi'nin böyle bir karar vermesi mümkün değildir. Yaparsa hukuk dışına çıkmış olur.

* AK Parti'de çalışan komisyonun başkanı Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat: Bildiğim kadarıyla mahkemeler layüsel (sorumsuz) değillerdir. Mahkemeler, anayasa ve kanunlara göre karar verirler. Eğer o dayanakları yoksa mahkemelerin bir karar verme yahut kanun koyma veya bir özgürlüğü kısıtlama gibi bir haklarının olduğunu zannetmiyorum. Bunu bize daha Hukuk Fakültesi'nde birinci sınıfta öğretmişlerdi.