kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 13 Ağustos 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Güvercinin sol kanadı

Merkez sol seçimden önce fokur fokurdu... Seçimden sonra ise
fokurdamanın katsayısı arttı... Şu anda durum tam bir cadı kazanı.
"CHP çevresinde" yaşanan gelişmelere bir göz atalım.
"Deniz Baykal'a ateş etmeyi sürdürelim... Kurultayda devirelim" diyenler.
"CHP'yi ve Deniz beyi kendi hallerine bırakalım, biz yeni bir parti kuralım" diye siyaset üretenler.
Buna karşılık CHP içinde de bir "çalışma" yürütülüyor.
"Seçim neden böyle sonuçlandı?.. CHP niçin bu oyu aldı?.. AKP nasıl şaha kalktı" araştırması.
Gözlemimiz:
- CHP ekseninde olup bitenlerin çoğu "sanal."
- Tartışmaların, araştırmaların "ayağı yere basmıyor."
- Merkez solda siyaset yapanların önemli bölümü "uzayda yaşıyor."
Ortada bir "gerçek" var:
"Türkiye büyüyor, zenginleşiyor, milli gelir artıyor."
Ama "bir gerçek daha" var: Nüfusun bir kesimi de "fakirleşiyor."
Açıkçası Türkiye "zenginleşerek fakirleşmeyi" yaşıyor.
Solda bunu tartışanı gördünüz mü?
"Borsa, tüketim harcaması, otomobil satışı" gibi göstergeler iyi.
Ancak...
"Eğitimsizlik... Eğitimde kalite düşüklüğü" ne alemde?
Ve ayrıca toplumdaki "yorgunluk."
Kime karşı olduğu bilinmeyen "tepkisellik."
Bunların sebebi ne?
Bağımsız olarak Meclis'e giren ve sonra partilerine dönen DTP'liler "Türk solunu biz temsil edeceğiz" iddiasındalar.
Buna "doğru" diyenler de var.
"Bu konular" merkez sol siyasetin ilgi alanına hiç giriyor mu, duydunuz mu?
Türkiye'de "Batı anlamında bir sol" mevcut mu?
Ve "batı anlamında bir sol beklemek" de ne kadar doğru?
Almanya, Hollanda, İngiltere'de çalışma yaşındaki nüfusun yüzde 80'i "emeğini satarak geçiniyor."
Türkiye'de ise bu oran yüzde 30-35.
(İstanbul'da bile yüzde 50 değil.)
"Durum" böyleyken Türk solu "Batı soluna benzemek istiyor."
"Bu kafada" devam ederlerse, merkez sol "yüzde 20'ye kitlenir kalır."
Türkiye'de "Batı'da olmayan bir sınıf" var:
"Esnaf" sınıfı.
Bakkalından berberine, anahtarcısından manavına, büfecisinden kebapçısına "çok ama çok geniş bir kesim."
Bugüne kadar bu kesime "kim hitabetti", kim bu kesimlerle "kucaklaştı?"
Önce Süleyman Demirel.
Sonra Fethullah Gülen.
Ve 2002'den bu yana da Recep Tayyip Erdoğan.
Bu kesimi "kısmen de olsa yanına çekemeyen bir siyasi hareketin iktidara gelme şansı" çok zayıf.
Merkez solun esnaf sınıfı ile kaynaştığını söylemek mümkün mü?
Öyleyse geriye ne kalıyor?
"Demokrasi dışı iktidar arayışı... Muhtıra falan."
Seçimin üstünden 3 hafta geçti.
Merkez sol artık "daha ciddi çalışmalara, araştırmalara" girmeli.