kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Ağustos 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

17 yılın ardından Aydın!..

"TAM 17 yıl oldu, Hıncal Ağbi" dedi kulağıma eğilip, masalar arasında dolaşarak şarkı söylerken Aydın.. "Beni ilk yazdığından bu yana 17 yıl.."
Vay anasını sayın seyirciler.. Ne hızlı geçmiş yıllar.. Derim ya hep, hızlı geçmişse iyi geçmiş demektir diye..
Şimdi Kilisli Palace'ın başındaki Özcan, o zaman Akmerkez karşısındaki sokaklardan birinin içinde Papyon diye bir gece kulübü işletiyor.. Bar.. Çağırıp duruyor, gitmiyoruz Ertekin'le.. Sonunda sihirli cümleyi söyledi..
"Hafta sonları bütün Boğaziçi Üniversitesi kızları orda.. Yani siz bilirsiniz.."
İlk cuma yıkıldık tabii.. Daracık bir yer zaten.. Herkes ayakta.. Tam gecekonduya giden belediye otobüsü.. Tıklım tıklım.. Millet birbirine yapışık sanki. Bizim olduğumuz yerle tuvalet kapısı arasındaki mesafe nerden baksan dört, hadi hadi beş metre.. Gidip gelmek 45 dakika sürüyor, öyle yarmak gerek, anlayın..
Bu müthiş kalabalığın sebebini müzik başlayınca anladık.. Aydın diye bir genç.. Ama eğlendirme sanatının büyün inceliklerini biliyor. Sahneye çıktığı andan itibaren milleti avcunun içine alıyor, hoplatıyor, zıplatıyor, oynatıyor, ne isterse yaptırıyor.. Sabahın üçü dördüne kadar esir alıyor..
Millet ayakta, oturacak yer yok ya.. Özcan biz ihtiyarlara kıyak yaptı, sahneye.. Sahne dediysem, 6 kişilik yemek masası kadar bir şey.. Sahneye iki ufak sandalye koydu, ona tünüyoruz.. Ve de sabahın ilk ışıklarına kadar ayrılamıyoruz.. Her Cuma, her cumartesi..
Sonra Ertekin Levent'te Çatı kulübü açtı. Aydın oraya da başladı.. Gene ayni neşe, ayni keyif.. Bu defa müşteriler üniversite gençleri değil, İstanbul Sosyetesi.. Ama Aydın'a fark etmiyor.. Onlar da zıp zıp..
Özcan Papyon'u kapadı. Ertekin kulüpçülüğü bıraktı, Ortaköy'de kafe açtı.. Aydın'ı bir daha sahnede görmedim, ta ki, İzzet (Çapa) "Hıncal Ağbi mutlak Salı gecesi gel.. Aydın söylüyor" diyene dek.. Dört salı sonra gidebildim ancak.. Biraz yaşlanmış.. Biraz göbek.. Eee.. Boru değil 17 yıl!.. Ama Aydın eski Aydın.. Sahneye çıktığından beş dakika sonra, etraftaki bütün masalar, sandalyeler dans pisti oldu. Millet fırladı üstüne.. Aydın'ı oturup dinlemek mümkün değil.. İlle katılıyorsunuz..
İzzet de işi biliyor Aydın gibi.. Bizim gittiğimiz Salı İtalyan Haftasına denk gelmiş.. Hafta dediysem, sürüyor, sürecek.. Ben İtalyan mutfağını pek sevmem. Mecbur kalmazsam kalkıp gitmem de.. Ama bu Sinyorina Rosa, "Annem der ki, Toskana köylüleri, sezonuna göre yemek yerler. Çünkü en müthiş lezzet dolap yüzü görmemiş malzeme ile yapılır" diyen İtalyan hanımefendinin dokunuşu işi başkalaştırmış.. Daha salatanın muhteşem sosu ile başladı lezzet.. Sonra dört peynirli, sonra arabiyata sosları.. İtalyan mutfağı sos sanatıdır. Gerisi bildiğiniz makarna çünkü.. Ne konduysa önüme bayıldım. Servis olağanüstü. Nasıl harika çocuklar hizmet ediyor..
Son zamanlarda bu kadar eğlendiğimi hatırlamıyorum!..