kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 25 Temmuz 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Erdoğan'ın "Liderlik" sınavı!..

Ben iyimser bir insanım. Olumlu düşünürüm. Bu yüzden seçim gecesi pek çok yakın dostumun yaşadığı paniğe kapılmadım, onların öfkesine katılmadım. AKP'nin birinci parti çıkacağını, DP ve Genç Parti'nin tasfiye olacağını biliyordum. MHP barajı aşarsa AKP'nin geçen Meclis'teki sayısına ulaşamayacağını da söylüyordum.
Bilemediğim, belki Recep Tayyip Erdoğan'ın da bilemediği, AKP oy oranı oldu. Yüzde 50'ye yakın bir oranı tahmin etmek doğrusu zordu. Oran yüzde 34'ten, yüzde 47'ye çıktı ama MHP Meclis'e girince milletvekili sayısı 363'ten 341'e indi.
Şimdi, oy oranlarına bakanlar, milletin sandıkta bir mesaj verdiğini söylüyorlar.
"Ülkeyi Recep Tayyip Erdoğan ve AKP tek başına yönetmeye devam etsin. Biz gidişten memnunuz."
Eğer sandıkla böyle mesajlar veriliyorsa, o zaman millet şunu da dedi..
"Ben ülkeyi AKP yönetsin dedim ama, 'Uzlaşarak yönetsin' dedim. Bu yüzden AKP'ye Cumhurbaşkanı seçecek ve Anayasayı değiştirecek 367 milletvekilini vermedim."
Erdoğan Cumhuriyet tarihinin en büyük seçim zaferini kazanan lider.. Ama liderlik sınavı asıl şimdi başlıyor. Bu sınavı başarı ile verecek bir ortama da sahip..
Neden?..
Geçen seçimde AKP'ye verilen oyların çoğunun "Bir de bunu deneyelim"den çıktığını, başarısız koalisyona tepkiden doğduğunu biliyordu. Bu defa memleketin yarısından alınan oy, AKP'nin ayaklarının artık sağlam bastığını gösterdi. Bu Erdoğan'ı rahatlatacaktır. Onu rahatlatacak ikinci şey de, partisini daha rahat kontrol edecek bir güce ulaşmasıdır.
Bu seçimde tüm listeler Erdoğan tarafından bizzat hazırlanmıştır. Seçimden zaferle çıkılması, Erdoğan'ın elini fazlası ile güçlendirmiştir. O artık partinin gerçek ve rakipsiz lideridir. Yani yeni dönemde "Arkamda 81 Doğulu milletvekili var" tehdit ve şantajlarına boyun eğmeyecektir. Güçlerini belli tarikat çevrelerinden alan Milli Görüşçüleri de tamamen tasfiye edebilecektir.
Aslında bunu yapmak zorunda.
Seçimi tek başına AKP kazandı ama oyların bir koalisyondan geldiğini bilmek için fazla siyasal bilimci olmaya gerek yok.
AKP'ye verilen oyların sadece bir bölümü, tahminlerin de altında bir bölümü siyasal İslamcıdır. Onları yüzde 47'ye ulaştıran çoğunluk, liberaller, demokratlar ve muhafazakar merkezden geliyor.
Mumcu darbesi ile DP çökünce açıkta kalan Muhafazakar Merkez oylar, onlar için hep radikal CHP ve MHP'ye değil, kendilerine en yakın gördükleri AKP'ye gitti. Bu gidişte de, Erdoğan'ın boşluğu anında dolduran çok akıl dolu eylem ve söylemleri baş rolü oynadı.
Erdoğan şimdi, bu ılımlı İslamcı, muhafazakar, liberal ve demokrat koalisyonu da ayni akılcı denge ile yönetmek zorunda. Sandık ona bu dengeyi sağlayacak gücü, yüzde 47 ile verdi.
Şimdi "Daha sağlıklı oldu" deyişimin temeli bu..
Recep Tayyip Erdoğan partisinin içindeki sivri odakları bu seçimde silerken kendisini çok güçlendirdi. Artık parti içi ödün vermesine gerek yok.
Yüzde 47 oy Erdoğan'ın kendine güvenini de doruğa çıkardı. Artık kararlarını çok daha rahat, çok daha akılcı ve sağlıklı verebilecek konuma getirdi.
Yüzde 47 oy, AKP'yi merkeze taşıdı.. Bu oyu korumak, merkezde kalmakla mümkün. İslamcı sağa dönerse, eski oylarına, hatta daha altına düşeceğini biliyor.
O halde.. Yüzde 47 oy ve yenilenen Meclis, yeni bir Recep Tayyip Erdoğan ve yeni bir AKP demek olabilir.
Daha akılcı, daha sağlıklı, daha kucaklayan..
Erdoğan, her kesimi kucaklama işaretlerini zaferinin ilk dakikalarında, pazar gecesi verdi bile..
Söze "Atatürk'e layık olmak, onun hedeflerinde yürümek" diye başlayıp, sesi kısılırcasına "Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır. Toprak eğer uğrunda olan varsa vatandır. Tek bayrak, tek millet, tek vatan" diye en milliyetçi sloganları haykırması, kollarını seçim sürecinde tam da karşısında yer alan cepheye açmasıydı. Erdoğan'ın bu sözlerini, ertesi günlerde liberal, demokrat medyada ve onun silahşor kalemlerinde okumadım nedense.
Özet.. Seçimlerde AKP'nin sayıca daha azalırken, Recep Tayyip Erdoğan'ın son derece güçlenmesi ülkenin yararına olacaktır. Geçen dönemden daha sağlıklı, daha olumlu bir dönem yaşayacağımızı düşünüyorum.
Erdoğan'ı bekleyen sınavı da yarın yazacağız.