kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 17 Haziran 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
BBC Türkçe Servisi'nin "Türkiye'deki felaket senaryosu" tepki gördü.

Kâbus senaryosu tartışma yarattı

ANKARA
Dışişleri'nin ABD'yi tanıyan diplomatlarına göre, düşünce kuruluşlarında tartışılan senaryolarda bir sınırlama olmaz. Bu tip toplantılardan genelde ülkelerin büyükelçilikleri de haberdar edilir..
Washington'da muhafazakâr olarak bilinen Hudson Enstitüsü isimli düşünce kuruluşunda Türk askeri yetkililerinin de katıldığı bir kapalı toplantıda konuşulan Türkiye ile ilgili kâbus senaryoları tartışma yarattı. Anayasa Mahkemesi'nin emekliye ayrılan başkanı Tülay Tuğcu'ya suikast, terörist PKK'nın Beyoğlu'nda 50 kişiyi öldürmesi, ardından da Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmesini içeren senaryoların konuşulduğunun iddia edilmesi tüm dikkatleri bu toplantıya çevirdi. Konuyu inceleyen askeri kaynaklar, basına kapalı bu toplantı ile ilgili değerlendirme yapmaktan kaçınırken, Dışişleri kaynakları ise, bu organizasyondan Ankara olarak haberleri olmadığını ve kendilerine davet gelmediğini söyledi. Irak Lideri Celal Talabani'nin de oğlu Kubat Talabani'nin katıldığı belirtilen toplantıda Genelkurmay Stratejik Araştırma ve Etüt Merkezi Başkanı Tuğgeneral Süha Tanyeri ve Washington Askeri Ataşesi Tuğgeneral Bertan Nogaylaroğlu'nun da bulunduğu belirtilmişti. Toplantıda bir konuşmacının, 'ABD'nin PKK'nın lider kadrosundan bazı isimleri şu sırada tesliminin AKP'nin işine yarayacağını' söylediği iddia edilmişti.

ATAŞELERİN KONUMU
Dışişleri'nin Washington'daki mekanizmaları yakından tanıyan isimlerine göre, düşünce kuruluşlarında (think tank) tartışılan senaryolarda bir sınırlama olmaz. Teamüller gereği, toplantılardan sadece davet edilen diplomat veya askeri ataşeliğin değil, büyükelçiliğin de bilgisi olur. Ancak Dışişleri, Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği Askeri Ataşesi Tuğ. Nogaylaroğlu'nun katıldığı iddia edilen toplantıdan Büyükelçi Nabi Şensoy'un haberi olup olmadığı konusunda yorum yapmadı. Askeri ataşeliklerin de büyükelçiliğin bir parçası olduğunu vurgulayan kaynaklar, "Toplantıyla ilgili iddialar doğruysa, gerekli bilgiler büyük ihtimalle önce ya da sonra Washington'daki büyükelçiliğe aktarılmıştır" dedi.