kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 23 Mayıs 2007, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ABDURRAHMAN YILDIRIM

Borsa yabancılaşmış ama manipülasyon durmamış

Büyük resim için tıklayın
Sermaye Piyasası Kurulu'nun yıllık faaliyet raporu yayımlandı. Denetim ve manipülasyonu önlemeye yönelik faaliyetler ve bunun sonuçlarında temel bir değişiklik yok. Üçte ikisinin yabancının eline geçtiği bir piyasada ne manipülasyon durmuş, ne de diğer sermaye piyasası suçları. Gözetim, denetim ve suç duyuruları ile para cezaları 2006'da da son yıllara paralel seyretmiş. Ancak yerliyabancı ayrımı yapılmadığı için, yabancıların ne yaptığı konusunda bir fikir sahibi değiliz. Yani piyasa yabancı ve özellikle de kurumsal yabancı ağırlıklı hale gelmesine karşılık, sermaye piyasası suçları azalmamış görünüyor. Bireysel ağırlıklı yerli yatırımcıların payı giderek azalırken ve yüzde 30'un altına iner toplam işlem hacmindeki payları da yüzde 80'e düşerken, manipülasyon ve insider trading suçlarında herhangi bir azalma eğilimi yok.

- 5 yılda 601 manipülasyon dosyası - Yukarıda yer alan grafikten de görülebileceği gibi, 2006 yılında SPK'nın en çok uğraştığı alan 97 dosya ile yine manipülasyon. Bu rakam 2005'te 93'tü. Son beş yıldaki toplam manipülasyon dosyası ise 601'e ulaştı. SPK'nın denetlemelerinin de sayı olarak yüzde 39'unu oluşturdu. Insider trading dosyası ise 5'te kaldı. Son 5 yılda da 24 olarak belirlendi. Denetim toplamında ise ancak yüzde 1.5'luk payı var.
Yine yukarıda yer alan küçük taploda geçen yıldan devralınan 134 manipülasyon dosyasına 2006'de İMKB'den 67 dosyanın daha gelmesiyle 201'e ulaşıldığını, bunun 85'inin sonuçlandırıldığını yani karara bağlandığını, suç duyurusu, para cezası, uyarı veya suçsuz bulunduğunu, 110 dosyanın da 2007 yılına devredildiğini görüyoruz.

- Yabancılar yapmıyor mu? - Bu rakam karmaşasından ulaşılabilecek sonuçlardan biri, denetimlerde aldığı paya oranla Türkiye piyasasında yaygın bir manipülasyonun sürdüğüdür.
- Üstelik bu özellik piyasanın giderek yabancı hakimiyetine geçmesine, işlemler içinde yüzde 20 pay almasına karşılık böyledir. Rakamlarda yerliyabancı ayrımı yapılmadığı için bilmiyoruz. Ama yabancıların çok büyük bölümünün kurumsal yatırımcı olduğunu biliyoruz. O zaman ya kurumsal yatırımcılar manipülasyona karışıyor ya da kurumsal yatırımcılar dışında kalanların bu olaylara bulaşma oranı giderek artıyor.
- SPK uluslararası anlaşmalarla bazı ülkelerde sermaye piyasası suçlarını takip edebilme veya ettirebilme olanağına sahip. Elbette Türkiye'deki hızda ve etkinlikte değil. Ancak bilmediğimiz, bu yöntemin ne kadar kullanıldığı, yabancıların ne ölçüde manipülasyona karıştığı, SPK'nın bu konularda dosya hazırlayıp hazırlamadığı.
- Eğer yabancılar hakkında dosya hazırlanmamışsa o zaman denetim ve gözetim sadece Türkiye ile sınırlı kalıyor, yabancı ve yabancı şemsiyesi altına girmiş yerliler bu denetimin dışına çıkıyor demek.

- Sorun nerede? - Yabancıların hakim olduğu bir piyasada eğer yerliler daha etkin denetleniyor ve suçlu bulunuyorsa, bu, borsadaki yabancı oranını giderek artırıcı etki yapabilir.
Sorun, bir ölçüde Türkiye piyasasının yapısal bozukluklarından kaynaklansa da, daha çok ve kalıcı şekilde sermayenin küreselleşmesi karşısında denetimin yerel kalmasında yatıyor.

- Sonuç - "Rüzgârın yönünü değiştiremiyorsanız, yelkenlerinizi değiştirin" Max Depree