kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
  » Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
4 Yıl Sonra Teslim Etti... Tinara göre PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalanın 1995te satın alınmasını engelleyen ABD, Öcalanı 1999 yılında Kenyada yakalayarak Türkiyeye teslim etti.
Öcalan'ı 'satın almamı' ABD son anda engelledi
Susurluk'un 'karakutu'su yıllar sonra kitap oldu
Ertaç Tinar kimdir?
Mossad'la görüştük

Susurluk'un karakutusu!

Susurluk silahlarının satıcısı silah tüccarı Ertaç Tinar'ın ölümünden sonra yayınlanması için eski bir bakana bıraktığı anılarından bölümler: 1993'te Mossad'la silah pazarlığında yanımda Mehmet Ağar da vardı. 1995'te Öcalan'ı Beyrut'ta 10 milyon dolara alacaktım. ABD izin vermedi."

Öcalan'ı 'satın almamı' ABD son anda engelledi

"1995'te Öcalan'ı 10 milyon dolar karşılığında bana satacaklardı, ancak ABD izin vermedi. Mossad'la silah pazarlığında yanımda Mehmet Ağar da vardı".

Ertaç Tinar'ın kitapta yer alan bazı bölüm başlıkları şöyle:

* Öcalan'ı 10 milyon dolara nasıl satın almama kimler engel oldu?
İki kere Bekaa vadisine gittim. 1995 yılında Beyrut'taki bir gazeteci tanıdığıma uğradım. O yıllarda Türkiye'de PKK ciddi bir tehlike idi. Türkiye'de Öcalan'ın peşindeydi. Beyrut'taki gazeteci arkadaşım "Sana Öcalan'ı satayım" dedi. Suriye istihbaratının ikinci adamının kendisinin arkadaşı olduğunu, birlikte iş yaptıklarını ve pazarlık yapabileceğini söyledi. Pazarlığın 10 milyondan başlayabileceğini söyledi. Anlaştığımız takdirde Öcalan'ı Beyrut'tan uçakla alabileceğimi belirtti. Bunun için o sıralar Beyrut'ta ortak bir şirket kurmak için görüşmelerde dahi bulundum. Gazeteci arkadaşımla Asi Nehri'nin çıktığı yerde, Hermal köyünde bir restoranda yemek yedik. Yanında 25 kadar adam vardı. Bir örgütün mensubu oldukları anlaşılıyordu. Gazeteci arkadaştan bir hafta sonra cevap geldi. Cevabı anlaşılır şekildeydi: 'Bu iş için bana müsaade vermedi'. Kim vermedi? ABD"

* 50 milyon dolarlık silah anlaşması
Bu dönemde 50 milyon dolarlık bir anlaşma yapıldı. 12.5 milyon dolarlık dört partilik bir anlaşma idi. 25 milyon dolarlık ilk iki partisi alındı. Sonra kalan kısım iptal edildi. Ama bana yardımcı olan aracılar, benden toplam siparişteki komisyonlarını istediler. Türk Devleti adına 2.5 milyon doları cebimden ödemek zorunda kaldım. Özet nedir? Türk Emniyet teşkilatı kendine gerekli olan araçları satın almak istiyor. Ben de buna aracılık ediyorum. Yardımcı oluyorum. Para kazanmayı da istiyorum ama bu arada para kaybediyorum. Benim muhatap olduklarımın hepsi devlet memuru. Özel tek bir şahıs yok. Sonra bu devlet memurlarının bir kısmının adı "Susurluk" davasına karışıyor. Şunu söyleyeyim. Ben Mossad mensubu insanlar tanıdım, MİT'ten de tanıdığım oldu. CIA'dan de olmuştur. Ama ben hiçbirinin mensubu olmadım.

* PKK'ya karşı devlet beni nasıl kullandı?
Türk devleti, PKK ile yaptığı mücadelede gerek duyduğu malzemeleri benden istedi. Çünkü hem dost dediği ülkelerin ambargosu ile karşı karşıyaydı hem de yüksek teknolojiye ihtiyacı vardı. Hiç çekinmedim. Korkmadım. Heyecanla bu görevi kabul ettim. Ve Yahudilerin yardımıyla görevi yerine getirdim.

* KKTC fahri temsilcisi olmak istemiş!
Tinar, dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'e yazdığı mektupta, Rauf Denktaş'a özel dosyasını göndererek fahri temsilcilik talep ettiğini yazıyor. Özel dosyayım, Sayın Rauf Denktaş'la birlikte hazırlamış ve sunmuştum. Daha sonra sağlığım bozuldu. Kanser ameliyatı ve tedavisi sebebi ile çalışma hayatıma bir yıl ara verdim. Talebimi de erteledim.

* Lakabım "kıro"!
Dede evi Büyükada'ya geldiğimizde Cemil dayımın bana taktığı isim "Kıro" olmuştu. Beni "kıro" diye çağırdığında büyük bir keyif aldığını fark ederdim. Yanımızda çalışan Güneydoğolu'lar vardı. Ben onlarla Kürtçe konuşurdum. Ama daha sonra ne yazık ki Kürtçe'yi unuttum.

* Türk-Yahudi dostluğunu ve yakınlaşmasını teşvik eden milliyetçi lider kim?
Bu güne kadar ben hiçbir liberal siyasi partiden Türk-Yahudi dostluğu hakkında ciddi bir açıklama duymadım. Sosyal demokrat bir siyasi partiden de duymadım. Ama hiç kimsenin aklına gelmeyeceği ve benim de hiçbir zaman düşünmediğim bir siyasi hareketten; MHP ve Alparslan Türkeş'ten duydum. Başbuğ'un değerlendirilmelerine göre, Rum lobisi, Ermeni lobisini yanına alarak sürekli Türkiye aleyhine çalışmaktaydı. Bizim, bu birleşik güçle ancak Yahudi lobisini yanımıza alarak mücadele edebileceğimizi vurgulamaktaydı.

* 23 yaşında nasıl dolar milyoneri oldum?
Babam PTT'de şef idi. Babamın ismi Mehmet Seracettin Tinar'dı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, kurtarıcımız Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk adlı eserinde babamdan bahseder. Ali Fuat Paşa'nın telgrafını Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e telleyen telgrafçı Recai diye adı geçer. Babamın kısa adı Recai idi. 23 yaşında dolar milyoneri olmuştum. Nasıl olmuştım? 1950 yılında Milli Koruma Kanunu çıkmıştı. Bu kanuna göre her tüccarın her maldan elde edeceği kar belirleniyordu. Mesela ithalatta, ithalatçının kar oranı yüzde 20, toptancının kar oranı yüzde 10, perakendecinin kar oranı ise yüzde 25 olarak belirlenmişti. İthalatçılar bana fatura kesiyor, ben de perakendecilere kesiyordum. Yani ithalatçı benim üzerimden fatura keserek yüzde 30 kar elde ediyordu. Bana da yüzde 5 veriyor ve böylece yüzde 25 kara kavuşuyordu. İşte bu olay da ekonomiyi devletin öyle kolay kolay kontrol edemeyeceğinin bir ayrı örneğidir. İşte ben bu dönemde bir yıl içinde bu yolla 48.000 altın kazanmıştım.

ELİF KORAP


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Bursa'da 8 katlı bina çöktü
 Demirel'e haciz durduruldu
 Sözleşmeli öğretmen atamaları yarın
 46'lık doktor 46 raporu dağıtıyor
 Bir garip inkâr
 'Yanımda oturan kişiye sabıka kaydı soramam'
 Trabzon'daki kilise kapandı
 Hukuka aykırı delil geçerli değil
 Mavi Çarşı'da delil kayboldu
 Ustaya son görev bugün
YILMAZ ÖZDİL
Yıllık izin
Yazarımız yıllık izninin bir bölümünü...
ERGUN BABAHAN
Üç sene doldu Sayın Erdoğan
Başbakan Erdoğan...
UMUR TALU
Öylesine notlar
Kredi cartı: Borcunu zamanında...
FATİH ALTAYLI
Polis "imdat" diyor
3 günde 3 polis intihar edince,...
ERDAL ŞAFAK
Polis, cinnet, intihar
Polis Koleji'ne ve Polis...
'Yanlış bir politikaydı'
Irak'ın işgalini, demokrasi getirmek için gerekirse askeri güç...
Kutsal Şii camisine bombalı saldırı
Irak'ta Şiiler'in kutsal kabul ettiği Askeriye Türbesi'ne bombalı...
Önümüzdeki maça bakacağız: 4-0
Önümüzdeki maça bakacağız: 4-0
Bu tür maçlarda F.Bahçe eleştirildiğinde suç oluyor. Aralarında büyük...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu