|
|
|
|
|
|
Hakkari ve Tunceli'de gerginlik
Hakkari merkezde toplanan ve Şemdinli'deki olayları protesto eden grup ile güvenlik güçleri arasında çıkan çatışmada, 1 polis ile 5 kişi yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Şemdinli'deki olayları protesto etmek için Hakkari merkezde toplanan grup ile polis arasında çatışma çıktı.
Güvenlik güçlerine taşla saldıran grubun dağılması için polis havaya ateş açtı, gaz bombası kullandı. Bu sırada elinde gaz bombası patlayan1 polis yaralandı.
Güvenlik güçlerinin dağıtmaya çalıştığı grup, zaman zaman ara sokaklarda toplanarak,
AK Parti İl binası ile bazı işyerlerinin camlarını kırdı. Olayların meydana geldiği cadde üzerinde bulunan okullardaki öğrencilerin çevredeki evlere sığındığı, Kız Meslek Lisesi'nden 5 öğrencinin de baygınlık geçirdiği belirtildi. Hakkari merkezde devam eden olayların kontrol altına alınması için Jandarma Komutanlığı'ndan takviye ekip istendiği bildirildi.
ŞEMDİNLİ'DE MEYDANA GELEN OLAYLAR TUNCELİ'DE PROTESTO EDİLDİ
Tunceli Emek ve Demokrasi Platformu, Ezilenlerin Sosyalist Platformu(ESP), Demokratik Haklar Platformu(DHP), Haklar ve Özgürlükler Cephesi (HÖC) üyesi yaklaşık 300 kişilik grup, Tunceli Sanat Sokağı'nda yaptıkları basın açıklamasıyla Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde meydana gelen olayları protesto ederek faillerinin cezalandırılmasını istedi.
Grup adına açıklama yapan Avukat Barış Yıldırım; Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde 1 Kasım gecesi bomba yüklü aracın infilak etmesi olayına değinerek; "Bu olaydan 8 gün sonra ilçe merkezinde yine bombalı bir eylem gerçekleştirildi. Bombalı saldırı ve sonrasında çıkan olaylarda iki kişi yaşamanı yitirdi" dedi.
Yıldırım, "Patlamanın ardından bir grup bombayı koyduklarını ileri sürdükleri 3 kişi linç etmek istemiştir. Bombanın patladığı kitabevinin önünde park halinde olan ve saldırıyı gerçekleştirenlere ait olduğu sanılan otomobilin bagajında 3 kaleşnikof tüfek, bunlara ait 10 şarjör, bomba malzemeleri, polis ve asker yelekleri, krokiler ve bazı kişilere ait resimler bulunmuştur" şeklinde konuştu.
Olayı gerçekleştirenlerin ikisinin astsubay birinin de uzman çavuş olduğunun basında yer aldığını söyleyen Yıldırım; "Ama hiçbir gerekçe sonsuza kadar gizli kalmıyor. Darbeci generallerin hazırladığı 12 Eylül Anayasası ile yönetilen ülkemizde siyasi iktidar her ne kadar demokratikleşiyoruz, hukuk devletiyiz mavallarına devam etse de aslında hala devam eden karanlık dönemi aydınlatmayarak adeta kirli savaş oyunlarına seyirci kalıyor. Oysa ki Türkiye Halklarının birbirine düşman ettirilmesi ve bunun üzerinden egemenlerin politikalarının kolayca hayata geçirilmesinin aracı ve manivelası olan savaş kışkırtıcılığı ve halkın terörize edilmesinde Türkiye Halklarının hiçbir çıkarı yoktur" diye konuştu. Özel savaş örgütlerinin cinayetlerine sessiz kalmayacaklarını söyleyen Yıldırım; "Faili meçhul cinayetlerin kanıtları failleri gösteriyor. Bu cinayetlerin adliye arşivlerindeki tozlu raflarda bulunan dosyaları açılarak sorumluları yargılanmalı, hesap sorulmalıdır. Ayrıca Şemdinli olayının üzerine titizlikle gidilerek bu olayın arkasındaki güçler açığa çıkartılarak yargılanmalıdır" diye konuştu.
Açıklamasında, Kürt sorununun demokratik bir şekilde çözülmesi gerektiğini de vurgu yapan Yıldırım; "Unutulmamalıdır ki Şemdinli olayı sadece adli bir olay değildir. Kürt halkının baskılanması, onların temel haklarından vazgeçirilmesi, demokratik taleplerinin bastırılması amacıyla verilmiş bir gözdağıdır. Şemdinli'deki olay üstü örtülmeye çalışılan Susurluk olayından daha derindir" diye konuştu.
Yıldırım'ın açıklamasından sonra Şemdinli halkı yalnız değildir, çeteler dağıtılsın sloganları atan grup, olaysız şekilde dağıldı.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|