Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, mortgage (uzun vadeli ipoteğe dayalı konut kredisi) sistemini, bu yılın sonunda devreye sokmayı düşündüklerini söyledi..
Şener, Çanakkale Valisi Süleyman Kamçı'yı makamında ziyaret ederek, ilin sorunları hakkında bilgi aldı. Bir gazetecinin ''Mortgage sistemi henüz yasalaşmadan, bazı gazetelerde ilanlar yayınlanıyor, bu konuda vatandaş dolandırılıyor mu?'' sorusu üzerine, şu açıklamayı yaptı:
''Kredilendirme sistemi üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu sistem üzerinde bazı kanunlarda değişiklikler yapılması gerekiyor. Bu yasal değişiklikleri içeren bir taslak metni, verdiğimiz görev sonrasında SPK tamamlamıştır, bize gelmiştir. Geçen hafta ilgili bazı kuruluşlarla birlikte başta Bankalar Birliği ve Borsa Aracı Kurumlar Birliği olmak üzere tekrar metni gözden geçirdik ve üzerinde bir miktar daha çalışma yapılması gerektiğine karar verdik. Bu çalışmalar tamamlandıktan sonra metin Bakanlar Kurulu'na intikal ettirilecek ve kanun tasarısı olarak TBMM'ne gönderilecektir.
Bu kanun yasalaşmadan ve kanunla ilgili gerekli düzenlemeler yapılmadan mortgage sistemi yürürlüğe giremez. Ama zaman zaman bazı panolarda ve zaman zaman gazetelerde sanki mortgage sistemine dayanan bir kredi mekanizması kurulmuş gibi ifadelerle ilanlar, duyurular yapılmaktadır. Bunların mortgage sistemiyle hiçbir ilgisi, bağlantısı yoktur. Biz bu sistemi 2005 yılının sonlarına doğru devreye sokmayı düşünüyoruz. yasal düzenlemelerin, idari düzenlemelerin tamamlanması gerekiyor. Şimdiden sanki mortgage sistemi devredeymiş gibi yapılan uygulamalar, reklamlar, sistemin yanlış algılanması sonucunu doğuracağı için biz bunu doğru bulmuyoruz. Bu konuda ben ilgili birimleri uyardım, alınması gereken önlemler varsa bunlar alınır.''
''BANKALAR 10-15 YIL VADELİ KONUT KREDİSİ VEREBİLİR''
Bakan Şener, bankaların mevcut sistem içinde 10-15 yıl vadeli konut kredisi verebileceğini, bunun bankacılık sisteminin tüketicilere açmış olduğu bir krediden ibaret olduğunu ve bu kredilerin mortgage sistemiyle ilişkisinin bulunmadığını kaydetti.