kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gazi Ercel @ SABAH
 

Sosyal demokratların ekonomi politikası

CHP'de son yaşanan olaylar, bir çok soruyu da ortaya çıkardı. Bunlardan biri, sosyal demokrasinin ekonomi politikalarının çizgileri ile ilgili. Geçen iki yıllık muhalefet döneminde CHP'den bu konuya ilişkin net yanıtlar alamadık.
Genelde bu sorun sadece CHP'ye özgü değil. Dünyada da sosyal demokratlar, ekonomi politikalarının ne olduğuna ilişkin tartışmaları sürdürüyorlar. Küreselleşmenin giderek derinleşip boyut kazandığı günümüzde, bu tartışmaların da derinliği artıyor. Çizgiler, belirlenmeye çalışılıyor.
Bizde de olması gereken bu süreç ne yazık ki, kısır çekişmeler nedeniyle gerçekleşmiyor. Bireysel çabalar ise kamuoyuna yansımıyor.
Konuya sadece sosyal demokratlar açısından da bakmamak lazım. Piyasa odaklı liberal ekonomiyi benimsediğini savunanların da düşünce ve uygulamalarının, bu görüşleri yansıtan ekonomi politikaları ile örtüşmediği açıkça gözleniyor. "Piyasaya inanırım" demekle iş bitmiyor. Bu konuya yarın değineceğim.
Önce ekonomi politikalarının odağı olan "piyasa" kavramını kısaca irdeleyelim. Piyasa, ihtiyaçlarının anında karşılanması için insanların oluşturduğu bir sistemdir. Dengesi vardır. Sakin ve yumuşak çalışmayı sever. Kuralları giderek evrenselleşen ve karışılmadığı taktirde hatalarını kendi düzeltme yeteneği bulunan bir yapıyı içerir.
Adam Smith, 18. yüzyılda piyasaların dengesinin "görünmeyen bir el" ile kurulacağını varsayarak klasik liberal ekonominin temellerini attı. Daha sonra Marx ve Keynes, dereceleri farklı olarak, devletin müdahalesi ile dengeleri kurma üzerine teorilerini geliştirdiler. 80'lerden sonra devletin ekonomideki rolünü azaltmayı öneren neo-klasik ekonomi düşüncesi küreselleşme ile birlikte sisteme giderek hakim olmaya başladı.
Dünyada neo-klasik ekonominin çizgilerinin hakim olduğu tek tip piyasa oluşumu giderek yaygınlaşıyor.
Bu gerçekler karşısında, sosyal demokratların da ekonomi politikalarının çizgilerini belirlemeleri gerekir. Sosyal demokrasinin geniş olarak uygulama alanı bulduğu Avrupa ülkelerinde, sosyal demokratlar oldukça ilerleme kaydettiler. Ancak Türkiye'de gri alanlar fazla.
Kanımca, bu gri alanları açığa kavuşturmak için aşağıdaki sorulara yanıt bulmak gerekiyor.
Dünyada giderek yaygınlaşan, rekabete ve bireylerin kendi çıkarlarını azami ölçüde koruyarak maksimum yarar sağlamaları temel varsayımı üzerine şekillenmiş neo-klasik ekonomi politikaları karşısında duruşları nedir?
Bu tür piyasalarda, gelir dağılımı temel olarak fiyat mekanizması ile gerçekleşebilir. Bu kabul ediliyor mu veya alternatifler geliştirildi mi?
Ulus devlet kavramının giderek önemini yitirdiği küreselleşme sürecinde sosyal demokratlar konuya nasıl bakıyorlar?
Özetlenen küresel nitelikteki piyasa gerçeği çerçevesinde, makro ekonomik istikrar nasıl tanımlanıyor? Bu istikrarı sağlamanın yolu nedir?
Devletin rolü ne olacaktır? Etkin, şeffaf ve hesap verebilir kamu kurumları nasıl oluşturulur?
Bu tür piyasada sosyal demokratların özel sektöre bakış açısı nasıldır?
Özelleştirmede çekinceler var mı? Küreselleşme ile değişen sınıf kavramı çerçevesinde, çalışan sınıfın sadece mavi yakalılardan mı oluştuğu düşünülüyor?
Ücret, faiz ve rantların oluşumu ve belirlenmesi konularındaki görüşler nelerdir?
Etkinlik ve eşitlik kavramları nasıl bağdaştırılabilir?
Uluslararası finans ve para piyasalarında söz sahibi olan kurumlar konusundaki görüşleri nedir?
Liste biraz daha uzayabilir ama, temel soruların bunlar olduğu kanısındayım. Bu sorulara, ayak üstü veya kısa yanıtlar verilerek gri alanlar azaltılamaz. Üzerinde geniş katılımlarla düşünülerek hazırlanacak çalışmaların tartışılması ve özellikle genç nesiller tarafından kabul görmesinin sağlanması sosyal demokratlara düşen önemli bir görevdir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yabancı sermaye ikinci evini arar   / 31-01-2005
 Tsunami ve küreselleşme   / 29-01-2005
 Akbank değişimi yansıtıyor   / 28-01-2005
 Enflasyon düştü vadeli işlem yolu açıldı   / 26-01-2005
 AB spekülatörler için bulunmaz fırsat   / 24-01-2005
 Yaşamın yedi kuralı   / 22-01-2005
 Tarımı çözmek giderek zorlaşıyor   / 21-01-2005
 Kurban Bayramı'nın finansmanı   / 19-01-2005
 Kredi kartları 3 risk getiriyor   / 17-01-2005
 İstihdam zengini büyüme   / 15-01-2005
İLKER SARIER
İzafiyet teorisi canımı kurtardı
Türkiye'de insanın...
YAVUZ SEMERCİ
'Digiturk satışını durdurun' talimatı verilecek mi?
Koç...
AYDIN AYAYDIN
Şener'den cevap var
Salı günkü köşemde 'Mortgage...
ABDURRAHMAN YILDIRIM
Büyüme, enflasyon, borç tamam sıra cari açık ve işsizliği...
GAZİ ERÇEL
Sosyal demokratların ekonomi politikası
CHP'de son...
Hâlâ imparatorum yıkılmadım
En son Ali Balkaner'in mallarının TMSF tarafından satılması sırasında...
'Urla'daki kangren temizlendi'
İzmir Urla'daki Çocuk Köyü skandalında tutuklanan 16 yaşındaki...
Paşam sizi köşküme götürmeye geldim
Paşam sizi köşküme götürmeye geldim
Esrarengiz kadın, kendinden çok emin bir tavırla adeta emreder gibi...
Latife Hanım'ın belgeleri gizli kalacak
Latife Hanım'ın belgeleri gizli kalacak
Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu,...
IMKB
E: 27.555 D:% -1,37
DOLAR
S: 1,323 D:% -0,527
EURO
S: 1,717 D:% -1,038
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu