kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
MASKESİZ GEZMEK YASAK: Khao Lak bölgesine maskesiz girmek yasak. Her köşede cesetler var. Eczanelerde maske kalmadığı için, kurtarma ekiplerinden aldığım bir maskeyi takıyorum. Yerle bir olan bölgede en büyük sorunsa içecek temiz su bulmak.
Salgın hastalığa karşı Kızılhaç'tan aşı aldım
Kayıp Türkler'in adları açıklanmıyor
DNA bankası kuruluyor

Salgın hastalığa karşı Kızılhaç'tan aşı aldım

Taylandlılar ruhlara inandıklarından hasarlı otellerde yağmaya karşı gece bekçisi bulunamıyor. Bölgede aşısız gezmekse kolera ve sarılık gibi salgın hastalıklara davetiye çıkarmaktan farksız.

Dev dalgaların yeryüzünden sildiği, kıtaların yer değiştirdiği, dünya yörüngesinin etkilendiği felaket bölgesine geleli bugün 6 gün oldu. Tsunamiden en az etkilenen Patonbech bölgesinde bir otelde kalıyorum. Otel sayısı azaldığı için oda fiyatlarının çok arttığı bu bölgede de, depremin izlerini görmek mümkün. Kurtarma çalışmaları yetersiz olduğu için her yer enkaz altında. Deniz ise, koynuna aldığı bedenleri birkaç saat sonra cansız biçimde kumsala geri bırakıyor. Aldığı canlar da yanına kâr kalıyor. Buraya geldiğim ilk gün bir araç bulmak istedim. Ancak, Taylandlılar ruhlara inandıkları için kurtarma çalışmalarının dışında cesetlerin olduğu bölgelere girmek istemiyorlar. Öyle ki hasar gören otellerin sahipleri talana karşı gece bekçisi dahi bulamıyor.

ÇIĞLIKLAR DİNMİYOR
Ruhlardan korkan halk, hava kararır kararmaz kaldıkları yerlere çekiliyor. Bu nedenle şoförüyle birlikte bir otomobil bulamadım. Çok uzun süren çabalarımın sonucunda da bir otomobili şoförsüz kiralamayı başardım. Sadece geceleri geldiğim otelimin çevresinde şu an yalnızca yerli halk var. Turistlerin büyük bölümü öldüğü, kalanların çoğunluğu da ülkelerine döndüğü için adada sessizlik hakim. Ancak buraya 120 kilometre mesafede bulunan ve 5 bin kişinin hayatını kaybettiği Khao Lak kasabasından hâlâ çığlıklar yükseliyor. Modern tesisleriyle zengin turistlerin tercih ettiği kasabaya kalacak yer olmadığı için her gün kiraladığım araçla gidip geliyorum. Depremden önce sadece bir saatlik mesafede olan kasabaya, sabah erkenden yola çıkıp, kendi kullandığım otomobille 3 saat süren zorlu bir yolculuğun ardından varıyorum. Trafik sol şeritten ilerlediği için bütün otomobillerin direksiyonları sağ tarafta. Yıllarca İngiltere'de yaşadığımdan bu otomobilleri kullanmakta zorlanmadım ama çamur deryasına dönen yollarda zaman zaman tehlikelerle karşılaşmak kaçınılmaz.

SUSUZLUĞA ALIŞTIM
Patonbech'ten Sarafin Köprüsü'nü geçip 60 kilometre yol kat ederek ulaştığım Khao Lak'da ağır bir ceset kokusu hakim. Kasabaya maskesiz girmek ise yasak. Buna karşın maske bulmak artık imkansız. Eczanelerdeki maskeler tükenmiş durumda. Bölgeye girerken kurtarma ekiplerinden rica ederek aldığım bir maskeyi kullanıyorum. Halk burada en çok suya ve yemeğe ihtiyaç duyuyor. Ancak salgın hastalık ihtimaline karşı açık su içmemek gerekiyor. Bu nedenle sabah otelden çıkmadan bol bol su içip, karnımı doyuruyorum. Akşama kadar da bunlarla idare ediyorum. Sıcağın çok bunalttığı dakikalarda ise yardım dağıtılan kuyruklara girip, kapalı olduğuna emin olduğum sulardan alıyorum. Ekvator sıcağının kavurduğu bölgede hava sıcaklığı 40 derecenin üzerinde. Bu ısı nemle birleşince çekilmez oluyor. Kolera ve sarılığın her an kendisini göstermesi beklenen kasabada aşısız gezmek büyük risk. Bu nedenle buraya geldikten iki gün sonra Kızılhaç görevlilerinden aldığım bir kolera aşısını eczaneye giderek yaptırdım.

GECELER ÖLÜME TESLİM
Gün boyu çektiğim görüntüleri internet üzerinden gazeteye ulaştırabilmenin tek yolu ise yine otelimin çevresinde bulunan birkaç internet kafe. Ve burada artık işletenleriyle arkadaş olduğum bir internet kafeden fotoğraflarımı ve haberimi yolluyorum. Deprem bölgesinde halk kalacak yer sıkıntısı yaşamıyor. Genellikle tapınak ve hastaneleri tercih eden yerli halk, karanlıkla birlikte sokakları terk ediyor. Kurtarma ekipleri de projektörlü çalışma yapmadığı için arama çalışmalarını güneşin batışıyla birlikte sonlandırıyor. Yani karanlıkla birlikte bölgede gerçek bir ölüm sessizliği hakim oluyor.

Ali Özlüer


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 'Umut Çocukları' yeni yıla 'umutsuz' giriyor
 'Asker daha demokrat'
 Veremde kırmızı alarm
 Cesetleri parçalayıp mücevherleri çalıyorlar
 Raylı sistem 2005'le birlikte 'start' alıyor
 Sezer affıyla çıktı kaçakçılıktan girdi
 Tsunami Taksim kutlamalarını vurdu
 Sokak çocukları mercek altında
 'Yaşım 74, üfürecek gücüm kalmadı'
 Yürüyerek gelince kangren oldular
 'Saçları uzun ve jöleli diye önce dövdü sonra kesti'
 B. A. yine yurttan kaçtı
ERDAL ŞAFAK
İnsanlığın hali
Yeni yılın ilk gününde...
MEHMET ALTAN
Hey! Yabancı...
Yeni bir yıla başlarken kendinizi,...
İki terör eylemi damga vurdu
2004 yılı felaketler, terör saldırıları ve Irak'taki savaşla...
İngiltere Türkler'e kapısını açıyor
Ankara Anlaşması'ndan doğan işveren olma hakkını, henüz AB yolunda...
Ben değil biz
Ben değil biz
Hagi: "Kısa sürede iyi işler yaptık. Bunu başarırken kolektif olduk.
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu