| |
İnsanlığın hali
Yeni yılın ilk gününde canınızı sıkmak istemeyiz ama Güney Asya felaketi artık "İnsanlığın durumu"nu sorgulama zamanının geldiğini gösteriyor. Uygarlık ilerledikçe insanlığın gerilediği, ekonomiler zenginleştikçe insancıl bakış açılarının ve "hümanist" kaygıların köreldiği görüşünde olanlar, bu felâkette iddialarını doğrulayacak sayısız kanıt buldular. Buyurun size birkaç örnek: Endonezya'da cesetlerin dağlar gibi yığıldığı şu günlerde Cakarta borsası rekor üstüne rekor kırıyor. En ağır darbeyi yiyen ülkelerden Hindistan'da da Bombay borsası her seansı tavan yaparak kapatıyor. Çünkü yatırımcılar deprem ve tsunamide can veren 150 bin kişinin dünya ekonomisinde zerrece ağırlığı olmadığını biliyorlar. Onlar için Amerikalılar'ın Noel alışverişlerinin hacmi, facianın bilânçosundan çok daha önemli. "Hem sonra olayın ekonomik boyutları pek de büyütülecek gibi değil" diyorlar yatırım danışmanları ve sayıyorlar: "Bölgeden gelen enkaz görüntülerinin aksine beş yıldızlı otellerin çoğu az hasarla kurtuldu. Aceh'teki petrol ve doğalgaz üretim tesisleri de sapasağlam duruyor. Endonezya ekonomisine yön veren şirketlerin yılı parlak bilânçolarla kapatmaları, bu ülkenin geleceği için iyimser olunmasını sağlıyor. Çimento üreticilerinin 2005'te kâr patlaması yapacaklarını da unutmayın!" Bu "analizler"de insan unsuru arayanlara, "Peki ama Aceh'teki 100 bin ölü ne olacak" diye soranlara yanıt da hazır: "Bu bölge on yıllardır süren iç savaş nedeniyle zaten dünyadan kopuktu. Küresel hesapları hiçbir şekilde etkilemez. "
Yardımlar ve gerçekler Tabloda vicdanları rahatlatacak bir şeyler peşinde olanların "Çığ gibi büyüdüğü" söylenen bağış kampanyasına sarılacaklarını biliyoruz. ABD'den 35 milyon dolar (Başkan Bush önce 15 milyon dolar gönderileceğini açıkladı, "Bu kadar da cimrilik olur mu; birkaç gün sonra yapılacak yemin töreninin masrafları bile bunun iki katı" eleştirileri yükselince, rakamı 35 milyon dolara çıkardı. Ona da "Irak'ta bir günde bundan fazlasını harcıyoruz" itirazları var ama neyse...) İspanya'dan 60 milyon dolar, Japonya'dan 30 milyon dolar, Çin'den 63 milyon dolar, Avustralya'dan 10 milyon dolar, Dünya Bankası'ndan 250 milyon dolar, İngiltere'den 70.5 milyon Euro, İsveç'ten 55 milyon Euro... Duyun ama pek inanmayın. Geçen yıl yine bugünlerde 30 bin kişinin ölümüne yol açan Bam depreminden sonra da İran'a yardım seferberliği başlatılmış, 1 milyar dolar toplanmıştı. Bugüne kadar ne gönderildi biliyor musunuz? Sadece 17 milyon dolar! İçinizi çok kararttık; bir umut mumu yakalım: Balaylarını Phuket'te geçiren İsrailli Yossi ve İnbar Gross çifti, tsunamiden kaçarken can havliyle önlerine çıkan bir kamyonete atladılar. Araçta iki kişi daha vardı: Yine balayı için Phuket'i seçmiş Filistinli bir çift. Ne oldu dersiniz?.. Birbirlerine sarıldılar. Öfkeli dalgaların kente kıyamet gününü yaşattığı 4 saat boyunca öyle kaldılar. Sıkı sıkıya kenetlenmiş olarak. Ortalık biraz yatışınca Filistinli damat, her şeyini sulara gömülmüş otelde yitirmiş olan İsrailli çifte memlekete dönebilmeleri için para verdi. Öpüşerek ayrılırken dördü de ağlıyordu. Felâketten müthiş bir dostluk doğmuştu. Bakalım felaketten insanlık da doğabilecek mi?.. Siz ne dersiniz?
|