|
|
|
|
|
|
"Bir kere işin raconuna ters"
Karaca Restoran'ın işletmecisi Hüseyin Sözdemir, tekne restoranların bedava para kazandıklarını söylüyor. Kendilerinin öğle yemeği müşterilerini ellerinden aldıklarını ifade eden Sözdemir, "Ne kira, ne de vergi veriyorlar. İçki satmaları yasak, ancak el altından veriyorlar. Deniz kenarlarını kapatarak, halkın seyrini bozuyorlar. Bunların yaptığı hazine arazilerindeki gecekondulaşmaya benziyor. Onlar devletin arazilerini gasp ediyorlar. Bunlar da denizi istila ediyorlar.
Haksız bir kazanç ve haksız rekabete neden oluyor. Bir an önce önlem alınması gerekli" şeklinde konuşuyor. 40 senelik İskele Restaurant'ın sahibi Levail Balkılıç, denizin işgal edildiğini ve yönetimin hiçbir çalışmada bulunmadığını belirtiyor. Balık teknelerinin her gün mantar gibi çoğaldıklarını savunan Balkılıç, "Görüntü kirliliğine neden oluyor ve sahil yolunda trafiği aksatıyorlar. Bunların yaptıkları işportacılık gibi bir şey. Çok farklı müşteri potansiyelimiz var. Bizim işlerimize büyük bir etkileri yok. Sadece öğle yemeklerinde bize gelen bazı müşteriler balık teknelerine gidiyor. Dün 4-5 tane olan bu teknelerin sayısı bugün 100'ü buldu. Bir an önce önlem alınmazsa, bu sayı daha da çoğalacak" diye konuşuyor. Tarabya'daki Taka Restaurant ise başka bir konuya dikkat çekiyor: "Restaron balığıyla, teknede yenen balık bir olur mu hiç? Balık yemek bir kültürdür. Balık balıkçıda yenir. Son senelerde mantar gibi türeyen bu motorlar, balık kültürünü bugün fast-food denilen yemek kültürüne çevirmeye çalışıyorlar... Haksız bir rekabet ortamı oluşturuyorlar. Sırf para kazanabilmek için, bizi çürütüyorlar. Her işin bir raconu vardır, onların yaptığı insanlığa sığmaz!"
GÜNGÖR KARAKUŞ
|
|
|
|
|
|
|
|
|