1992 yılında kapısına kilit vuran Ömür Yoğurt, mazinin tozlu sayfalarından geri dönüyor. 12 yıl aradan sonra Sabancı Grubu Ömür Yoğurtları'nın isim haklarını almak üzere harekete geçti.
İstanbul'da yaşayanlar bilir. Bahçelievler'in girişinde Ömür Durağı vardır. Minibüs'e binip, "Ömür'de inecek var" dediğinizde kimse yadırgamaz. İşte bir durağa ismini veren Ömür, aslında Türkiye'nin ilk ambalajlı yoğurdudur. 1992 yılında ağır rekabet şartlarına yenilerek fabrikasını kapatan Ömür Yoğurtları, özellikle Marmara Bölgesi'nde bir dönem efsane yoğurttu. Ömür'ün tadını özleyenlere buradan bir müjde verelim. Çünkü 12 yıl aradan sonra Ömür Yoğurtları, mazinin tozlu sayfaları arasından çıkmaya hazırlanıyor. Üstelik yanında Türkiye'nin dev holdinglerinden biri Sabancı da var. Geçtiğimiz aylarda Fransız ortağı Danone ile gıdada yollarını ayıran Sabancı Grubu, yoğurta yine iddalı bir giriş yapmak istiyor. Yıllardır piyasada olmadığı halde markası eskimeyen Ömür Yoğurtları'nın ikinci kuşak temsilcileri ile görüşen Sabancı Grubu yöneticileri, bu markayı daha ileri noktalara götürmek üzere başlattıkları görüşmeleri sonuçlandırmak üzereler...
İNÖNÜ'NÜN YAVERİ Sabancı'nın isim hakkını almak için uğraştığı Ömür Yoğurtları'nın kuruluş öyküsü ise Cumhuriyet'in ilkyıllarına kadar uzanıyor. 1933 yılında İsmet İnönü'nün Yaveri olan, Kurtuluş Savaşı Gazisi Fikret Yüzatlı, Türkiye Jokey Kulubü'nün ve Bahçelievler'in de kurucusu. Ankara'da Atatürk Orman Çiftliği'nin kurulduğu dönemlerde Fikret Yüzatlı'ya Atatürk ve İnönü, "Sen de İstanbul'da bir süt üretim tesisi kur. İstanbul civarındaki köylerin sütlerini alırsın" diyorlar. Bunun üzerine Silivri'de yoğurt üretilip, her gün tepsiler halinde İstanbul'daki bakkalara getiriliyor. İlk üretim teneke büyük sinilerde oluyor. Bunun çok fazla hijyen olmadığını gören Fikret Yüzatlı, bir kiloluk teneke ambalaj kutularında üretime başlıyor. Böylece Türkiye'nin ilk ambalajlı Ömür Yoğurtları'nın adı duyulmaya başlıyor. Bu sırada İstanbul Bahçelievlerde bir tesis de kuruluyor. Bundan sonra da bir çok ilk birbirini izliyor. 1955'li yıllarda teneke kutudan karton kutulu ambalaja dönülüyor. O dönemde gazetelere verilen ilanlarda şöyle deniliyor: "Evden eve dolaşan, eski usul teneke kaplara elveda! Yimdi Ömür Yoğurt, Amerikan usulü bir defa kullanılmaya mahsus, sıhhi karton kutular içinde satılıyor."
REKABET BİTİRDİ Böylece karton kutuda satılmaya başlayan Ömür Yoğurtları, yine cam şişede ilk günlük sütü üreten şirket de oluyor. 1970'lerde plastik ambalajlara geçiliyor. Ancak 1990'lı yıllara gelindiğinde merdiven altında, hijyen olmadan üretilen yoğurtlarla başa çıkamaz hale geliniyor. Bir diğer işi gayrimenkul olan Yüzatlı Ailesi, Ömür'ün tesislerini kapatıp, aynı yerde Ömür Sitesi'ni kuruyorlar. Onlar Ömür Yoğurtları'nı üretmekten vazgeçiyorlar ama İstanbullular, Ömür'ün adını unutmuyor. Aradan geçen yıllara rağmen halen Ömür Sitesi'nin önünden geçerken, "Burada Ömür'ün yoğurt fabrikası vardı. Çok leziz yoğurtlardı doğrusu" diyenleri duymak mümkün. İşte belki de Türkiye'nın dev holdinglerinden Sabancı'nın da dikkatini çeken bu yıpranmayan ve unutulmayan marka... Kapısına kilit vurduğunda en büyük rakipleri Mis, Pınar ve Tikveşli olan Ömür, şimdi bırkatığı yerden başlamak için ısınma turlarına başlamış durumda....