Galatasaray, ayağına kadar gelmiş bir fırsatı teknik direktör Lucescu yüzünden tepti. Hoca şunu bir türlü öğrenememiş; gol yememek için nasıl defansı ve orta alanı kalabalık tutup, gol yememeyi düşünüyorsan, aynı kalabalıklığı rakip kalede sağlayamadığın takdirde golü atamıyor, maçı da kazanamıyorsun demektir...

Sen saha içinden bunu göremedin ama biz tribünde G.Saray'daki her aksayan oyuncuyu ve sistemdeki yanlışları rahatlıkla görüp yazdık. Yine de sen bildiklerinde inat edip kendini bir türlü geliştirmedin. Hücuma dönük sistemi değil algılamak, istemedin bile...

Dünya devi Barcelona karşısında G.Saray takımının eksiği yok, fazlası vardı. Bu çocuklarda yürek var, cesaret var. En zor grupta bile olağanüstü mücadele edip savaşarak, hiç kimsenin ummadığı güzel sonuçlara imza attılar.

Fazla forvet fazla gol mü?
Lucescu'nun oynattığı sistem genelde 1 puan almaya yönelikti. Bu maçta G.Saray'a galibiyet lazımdı. Maçtan önceki endişem, Lucescu'nun hücuma yönelik sistemdeki zaaflarıydı. Bunu bildiğim için maça tedirgin geldim ve gördüm ki yine beni yanıltmadı! Maç iki saat önce taktik tahtasında kaybedilmişti zaten. Ümit Karan, Arif, Berkant ve Hasan Şaş bu oyuncuların hepsi aynı futbol karakter yapısında Lucescu... Sen fazla forvetle oynadığın zaman gol atacağını mı zannediyorsun? Bu isimlere pozisyon hazırlayabilecek orta saha oyuncusu yeterli miydi sence? Barcelona formsuz olabilir. Ama neticede çok klas futbolcuları var. Ve gördük ki dünyanın en fazla, en hızlı, en çabuk top gezdiren takımı. Bunları bilmeden, görmeden orta alanı rakibe nasıl bıraktırıp takımı üzersin?

Şampiyonlar Ligi grup maçlarında G.Saray her zaman oyunun ilk yarılarındaki mücadelesiyle, rakibe etkisiyle yüzakı bir futbol ortaya koydu. Ama ikinci yarılar kenarlardaki etkisizlik nedeniyle futbolcular kendi kaderlerini kendileri belirledi. Bu gruptan çeyrek finale de Lucescu yüzünden katılamadılar.