kapat
14.02.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPUS
 HYDEPARK
 İNANÇ
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 DİYET
 TATLILAR
 CİNSELLİK
 PAZAR SABAH
 KİTAP
 SİNEMA
 SANAT
 RENKLER
 GURME
 TARİH
 SUNNY
 HİGH-TECH
 YAT&TEKNE
 NET YORUM
 NET GÜNDEM
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Zor bir adamım!

1970'lerin "Yumurcak"ı büyüdü, atv'de "Anne Babamla Evlensene"de başrolde oynuyor. Aktüel'e konuşan İlker İnanoğlu, "Zor adamım" diyor ve ekliyor: "Duygularımı sonuna kadar yaşamayı severim"Haftalık Aktüel Dergisi bu hafta atv'de yayınlanan "Anne Babamla Evlensene" adlı dizinin başrol oyuncusu İlker İnanoğlu'na geniş yer ayırdı.
Başrolü Hande Ataizi, Zeki Alasya ve Nevra Serezli'yle paylaşan İnanoğlu, aileden sinemacı. Babası Türker İnanoğlu'nun yapımcılığını üstlendiği, annesi Filiz Akın'la başrolünde oynadığı "Yumurcak" filmleriyle 1970'lerde ünlü olmuştu. Aradan 30 yıl geçti. Yumurcak büyüdü. Bu süre içinde yaşadıkları filmlerinden daha dramatikti! Şimdilerde, manken Güzide Duran'la mutlu bir beraberliği olan İlker İnanoğlu hayatına ve ilişkilerine dair "en derin" duygularını Aktüel'e anlatmış. İnanoğlu, "Zor bir adamım" diyor ve ekliyor: "Her duyguyu sonuna kadar yaşamayı seviyorum. Ağlayacaksam hüngür hüngür ağlamayı, kızgınsam çok kızmayı, mutluysam sonuna kadar mutlu olmayı seviyorum." İşte röportajdan bir bölüm...

n Bir yıl önce Türkiye'ye dönme kararı aldığınızda neler yapmayı tasarlıyordunuz?

(...) ABD'de para kazanmalıydım bir benzin istasyonu satın aldım. Beklediğim gibi olmadı. Ben başına birini koyar, keyfime bakarım diye düşünüyordum ama tamamen sizin başınızda durmanız gereken bir iş. (..) Yani çok uykusuz geceler geçirdim. Dört sene sonunda ölüyordum artık ve en iyisi döneyim dedim.

* Neydi aklınızdaki kurtuluş planı?

Döner, iyi bir film yaparım diye düşündüm. Çünkü ABD'deki bütün yabancı aktörler hep kendi ülkelerinde bir film yaparak festivallerle yapımcıların dikkatini çekip ondan sonra parlamış kişiler. Amacım film işinde olmak yani.

* İstanbul'da nasıl bir hayat kurdunuz?

Sürekli spor yapıyorum ve spor giyiniyorum. Sinemaya bayılıyorum, bütün filmleri seyrederim. Bir film yapmak istiyorum, kendim bile yönetebilirim. Şimdi babamın şirketine bir dizi çekiyorum. Benim ayrı bir şirketim var. Babamla aynı binadayız ama ayrı şirketlerle ilgileniyoruz. Sadece onun şirketine dizi yapıyorum o kadar.

* Memnun musunuz burada olmaktan?

İstanbul'da olmak çok güzel, ama insanlarla uyum sağlamak çok zor tabii. Burada kimse hâlâ düşüncenin kuvvetinin farkında değil. Pozitif düşünmenin yararının farkında değil. Tuhaf anlamsız bir yarış ve öfke var. Oysa her alanda topu topu 3 kişi var, neyi paylaşamıyorlar anlamıyorum. ABD'de şunu öğrendim kimse kimseden farklı değil.

Ağlama sahneleri gerçekti
* Yumurcak filmlerinde oynarken yaptığınızın bilincinde miydiniz?

O zamanlar anlamıyordum açıkçası ne yaptığımı. Kamera arkası, kamera önünden daha zevkliydi benim için. Yani sette oyun oynardım, etrafa bakınırdım. Dört yaşında başladım bu işe sonuçta. Oyun oynamak daha zevkliydi. Sevip sevmediğimi anlamış olmam mümkün değil. (...) Babam çok sert ve otoriterdi. Küçükken az dayak yemedim yani. Filmlerde bile dayak yiyordum. O yüzden o filmlerdeki ağlama sahneleri o kadar gerçek.

d* Sonra?

Yurt dışına gittim.

* Daha 10 yaşındayken mi?

Evet, beni yatılı okula gönderdiler oraya. İsviçre'de 2 sene kaldım ve o 2 sene her gün ağladım. Annemle babam ayrılınca gönderdiler işte. Babam bazen geliyordu, bir aile vardı onlara çıkıyordum hafta sonu. Hayatımın en zor dönemiydi. Çünkü gidişim annemle babamın ayrılığına denk geldiği için kendimi suçluyordum. "Acaba benim yüzünden mi ayrıldılar" diye...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2002, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır