Bugün sizlerle, Ecevit'in ABD gezisi ile gündeme gelen ve ikide bir telaffuz edilen "ABD ile stratejik ortaklık" sözü ne kadar doğru, onu tartışmak istiyoruz..
Bu konuya geçmeden önce, hiç merak eden oldu mu bilmiyorum ama, Enerji Bakanı Zeki Çakan neden Washington'a gitti, ben merak ettim..
Aldığım cevap, Çakan'ın Washington'a "Türkiye'de enerjiye yatırım yapmak isteyen Amerikan şirketleri ile toplantı yapmak için" gittiği şeklinde oldu..
Peki bu toplantı oldu mu?
"Hayır olmadı."
Neden olmadı?
"Çünkü Çakan, gezinin başlamasına 48 saat kala daha hâlâ programı eline almış değildi.."
Burası Ankara, hep oluyor böyle şeyler. Bakan bey ABD'ye gitti, bir güzel gezdi, yedi, içti ve yurda döndü.. Parasını devlet ödedi.. Helal olsun valla..
Şimdi gelelim ana konumuza.. Ve can alıcı soruyu hemen soralım:
"Türkiye ile ABD stratejik ortak mıdır?"
Cevap:
"Hayır değildir.."
Değildir çünkü, stratejik ortaklık bambaşka anlam içerir.. Bambaşka tür bir işbirliğidir..
ABD daha, Türkiye'nin, İsrail ile ortak gelişmiş ve kendi teknolojisinin kullanıldığı füzeleri yapmasına bile karşı çıkıyor.. İzin vermiyor.. Böyle stratejik ortaklık olur mu? Böyle bir ilişkiye, stratejik ortaklık adı verilir mi?
Alacağımız saldırı helikopterlerinin, özellikle atış-kontrol-bilgisayar üçgeni konusunda bize ne kadar bilgi veriyor? Hiç vermiyor..
Türkiye, ABD ile stratejik ortak olsa, başka ülkelerden silah sistemleri almayı aklına bile getirmez.. ABD ile ortak üretir, olur biter..
Sonra, Türkiye madem ABD ile stratejik ortak, o zaman neden Irak konusunda ayak sürüyor? Başbakan, yabancı basına neden, "Irak'a askeri harekat Türkiye için felaket olur" diyor?
Bu ne biçim stratejik ortaklıktır?
Olmadığı da zaten, iki ülke arasındaki tüm ilişkilerde görülebiliyor.."Peki o zaman neden Başbakan ve çevresindekiler bunu telaffuz ediyor?
Heyecanlı bir tanımlama onun için.. Ben inanıyorum ki, birisi kalksa, örneğin Genelkurmay Başkanlığı'nın kurdurduğu düşünce üretme kurumu Sarem ve Başbakana, "Stratejik Ortaklığın ne anlama geldiğini, ABD ile neden stratejik ortak olmadığımızı anlatsa", Ecevit'in bir daha bu tanımlamayı kullanmayacağına inanıyoruz..
Kendi kendine gelin güvey olmanın ta kendisi bu yaptığımız..
Yapmayalım artık ve dünya alemi kendimize güldürmeyelim.. Oysa, "Yakın işbirliği" tanımlamasını kullanabiliriz.. Bu doğru da olur.. Ama stratejik ortaklık? Ihh.. Ihh..
Merkezi New York'ta bulunan Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu Genel Kurul'u yapıldı ve Egemen Bağış, yeniden ve oybirliği ile Başkanlığa seçildi.
İki yıl önce bu göreve geldiği zaman, 1956 yılında kurulmuş olan Federasyon tarihinin en genç Başkanı olan Egemen Bağış, Türkiye'nin, ABD'deki en önemli isimlerinden biri.. Arkadaşları ile birlikte çok önemli işler başarıyorlar. Ama sessiz sedasız bu işleri hallettikleri için pek kimsenin haberi olmuyor..
Genel Kurul'da alınan bir başka iyi haber de, Amerika'da kurulu olan ODTÜ Mezunları Derneği'nin, Federasyon'a katılması..
Egemen Bağış ve arkadaşlarının, önümüzdeki 2 yılllık süre içinde de, Türkiye adına önemli işler başaracaklarına inanıyoruz..