Türkiye'nin tarihine, yaşadığı coğrafyaya ve geleceğe ilişkin iddialarına karşı değişme ve çağdaşlaşma borcu var.

İşte o nedenle geçen Pazar günü "yeni bir eğitim ve toplumsal ahlâk projesi" geliştirmek mecburiyetinde olduğumuzu yazdım.

Devletin stratejik bir mevkiinde görev yapan bir yetkili (adının açıklanmasını istemiyor) şu mesajı gönderdi: "Yerden göğe haklısınız. Ama karar alacak etkililer ne düşünüyor bu konuda?

Gerçekten yeni bir eğitim ve toplumsal ahlâk projesi geliştirilebilir, uygulanabilir mi?

Karamsar olmamak elde değil."

Evet, Örümcek Ağı Operasyonu'nda ortaya çıkan gerçekler bile bu karamsarlığı açıklamaya yetiyor. Yüze yakın gümrükçü, maliyeci ve polisin uçak biletleri, telefon ve çiçek faturaları ile bazı özel giderleri, halen cezaevinde bulunan bir sanık tarafından ödenmiş..

Türkiye'de rüşvetin boyutları belli.

Ama bu durum, kısa ve orta vadeli tedbirlerle örülmüş, sivil toplumun gönüllü desteğini almış inançlı ve sabırlı bir mücadelenin başlatılması için sebeptir.

Olumlu rüzgâr..
Pisliklerden arınmak ve daha adil, daha şeffaf bir düzene kavuşmak yolunda oluşan dış ve iç baskılar, iktidar ve meclis iradesini etkilemeye başlamıştır.

Değişimi inşa eden reform yasaları meclisten peş peşe hızla geçiyor. Şimdi bunları kabullenip uygulayacak bir kültürü devlete ve topluma kazandırmak gerekiyor.

Yeni bir eğitim ve toplumsal ahlâk projesi işte bunun için lâzım. Yoksa bunlar reform olmaz, "kel başa şimşir tarak" olur..

Yenilgi, en iyi öğretmendir.

Halkın çektiği acılar, yeni bir gelecek kurmaya yetecek sermayeyi fazlasıyla oluşturdu.

Devleti yönetenler israfı durduracak yerde vergi salmaya, insafsız zamlar yapmaya devam ediyor. Kaçak elektrik kullananlara laik hukuku uygulayacak yerde camilerde hutbelerle cehennem müeyyidesi gösteriyor.

Bu zavallılığa rağmen şükür ki hızlı uyanan ve değişime inanan bir kamuoyu vardır ve Türkiye'yi bu güç sürükleyecektir.

Emlâk vergisi..
Okuru, yani sivil toplum ile kurduğu iletişim sonucu SABAH'ın üstlendiği üç misyon hedefine ulaştı.

Kasım ayında ekonomik durgunluğa çare olarak KDV'de sağlanan geçici indirim;

Ardından doğalgaz soygununa "dur" diyen ve sözünü dinleten hareket;

Son olarak emlâk vergisi yıkımına karşı açılan uyarı kampanyası, aslında sivil toplumun başarılarıdır. Biz sadece toplumun aynası ve sözcüsü olduk.

Bu sayede iktidar da, kamu düzenine zarar verecek yanlışlardan, haksızlıklardan geri dönme olanağını kazandı.

Dün Başbakan Ecevit "Emlâk vergileri konusunda ölçünün kaçtığı anlaşılıyor. Konunun yeniden düzenlenmesi için gerekli talimatı verdim" dedi.

Her toplum lâyık olduğu şekilde yönetilir.

Türk halkı, özlediği geleceği kendi iradesiyle kurabileceğini ve gücünü bu yolda nasıl kullanacağını öğrendi.

Ümit etmek için sebepler çoğalıyor.