BDDK Başkanı Engin Akçakoca, off-shore faaliyetlerinin rekabet unsuru nedeniyle devam edeceğini, ancak bu alandaki işlemlerin sıkı denetleneceğini açıkladı

* Kamu fonları da kullanılarak gerçekleştirilecek yeniden sermayelendirme sonrasında nasıl bir bankacılık ortaya çıkacak?

Asgari sermaye yeterlilik oranı yüzde 8, ama artı katkı sermaye yeterlilik oranı yüzde 9 olan, bilançosu temizlenmiş, gerçek kâr ve zararı yansıtmış, güvenini artırmış bir sektörle karşı karşıya kalacağız. Ondan sonra iş geliyor denetime. Murakıplar aracılığıyla ve izlemeyle günü gününe bir denetim sistemi getireceğiz. Bankalara söyledim. Kandırmaca yok. Varsa, bilançonun tekrar yayınlanması gerekir. Ne zamana kadar?Düzeltene ve gerçeği yansıtana kadar.

Bir de yılbaşından beri risk yönetimi başlatıldı. Uluslararası muhasebe esasların uygulamaya koyduk. Bankalar sıkı denetlecek. Başka çaresi yok.

* Sermaye yapıları da güçlendirileceği için güven sağlanmış mı olacak?

Tabi. Şimdi biz geçen 5.5 ay içerisinde tüm off- shore'ları denetim altına aldık. Tüm off-shore'lar, Kıbrıs, Malta, Bahreyn, Hollanda'daki bankalar dahil, denetim altına aldık. Bundan sonra bu da devam edecek.

* Off-shore ugulaması bitirilecek mi?

Bitmez. Çünkü, Türkiye'de yabancı bankalar faaliyette. Onların yurtdışında zaten merkezleri ve şube ağları var. Yabancı bankalar bu şekilde oldukça yerli bankalara rekabet avantajı tanımak durumundasınız. Ama iyi de denetlemek durumundasınız. Bizim bankalarımız yurtdışında şubesi veya bankası bulunduğu ülkelerin yetkili mercileriyle bilgi değiş tokuşu üzerine tek tek anlaşma yaptık. Ben burada bir denetim yaptığım zaman o ülkenin bankasıyla ilgili bilgiyi onunla paylaşacağım. O denetim yaptığında bizim bankalarla ilgili bilgiyi benimle paylaşacak. İşin ciddiyeti bakımından bu çok önemli. Denetimi uluslararası alana yaymış oluyoruz.

* Bankaların sermayelerinin yeniden erimesini önleyecek menakizmaları kuracak mısınız? Mesela enflasyon muhasebesi uygulamaya konulacak mı?

Konulacak. Bu arada hedge mekanizması üzerinde düşünüyoruz. Yakında çıkartacağımızı da umuyorum. Ama enflasyon muhasebesi bu yıl sonunda bankalar için zaten devreye girecek. Genelde geçiş için olumlu bir hava var.

* Bu yasa onaylanmazsa B planınız var mı?

Olabilir, diyelim ki bu yasa onaylanmadı. Her bir ihtimali değerlendirmek lazım. Şu anda yine yasada bu işin nasıl düzenleneceği belirtilmiş. Her şeyin maliyeti var. Bizim görüşümüz bunun maliyetinin en az olduğudur. Biz demiyoruz ki, yarın veya 6 ay sonra krizle karşı karşıyayız. Ancak bu sektörün umutlandırılması, güçlendirilmesi lazım ki, reel sektörle eskisi gibi, sağlıklı bir diyaloğa girsin. Her şeyin bir çözümü var. Onaylanmazsa çözümü daha pahalı olacak senaryolarla karşı karşıya kalınabilir.

* Nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kalırız?

Likidite ve kur krizini yaşadık, dövizde açık pozisyonlara bir düzen getirdik. Şu anda ekonomide durgunluk var. Durgunluğun sonucu bir batık kredi riski söz konusu olabilir. Şirketler, işler açılıp tekrar ayağa kalkana ve ödemelerini yapana kadar, böyle bir sıkıntı söz konusu olabilir.

Bankacılık dipsiz kuyu
* Son bir yılda Fon'a devralma aşamasından şimdi bu çözüme nasıl geldiniz?

Bizim ilk önce negatif sermayeli bankaları sistemden ayıklamamız sözkonusuydu. Diğerleri için bir program temin etmek amacındaydık. Ancak devalüasyon ve faiz oranları bizim beklediğimiz yönde gelişmedi. Mayıs ayında aldığımız taahhütler sonucu 1.7 katrilyon sermaye artışı yapıldıyı. Dolayısıyla ne kadar para koyarsan koy dipsiz kuyu gibi gidiyor. Doğru, genel makro dengeleri kontrol edemezsen özkaynakla çalıştırdığın bütün işkolları böyledir.

* Banka kapatmaktan banka güçlendirmeye geçiş zürecinde adil davranabildiniz mi?

Evet. Bir kere bu operasyonu kurtarma değil, güçlendirme. Bu fırsatı zamanında diğerlerine de verdik. Bundan sonra da Fon'a devralma uygulaması devam edecek. Dolayısıyla adil olacak.

'FONLAŞTIRMA'
Akçakoca: Sermaye koyamayan patronun bankası Fon'laşır

* Patronlar bankalarına yeni sermaye koyacaklar mı?

Koyacaklar.Koymalarını umuyorum. Artık alternatifler azaldı. Bu işe artık ciddi bakılmalı. Bu imkanın yaratılacağına ben inanıyorum. Çünkü bu fırsat bir kere veriliyor. Süratle uygulanmalı. Bir de üstelik öyle şartlar var ki, onun da mesajını verdik, yerli yabancı ortaklıklara gidebilirler.

Banka patronları kamunun ortaklığını en son tercih etmesi gereken bir alternatif olarak görebilir. Çünkü yönetime veto yetkisine sahip üye koyuyorsunuz. Bu adam aksi olabilir, daha tutucu olabilir, daha monoblok bakabilir olaylara. Dolayısıyla onlar en son tercih olarak kamunun ortaklığını kabul ederler diye düşünüyorum. Yerli- yabancı ortak bulması, para bulması, belki varlıklarını satması, varlıklarını rehin koyarak kredi alması gündeme gelebilir.

* Böyle bir imkanı neden şimdiye kadar kullanmadılar?

Şimdi böyle bir fırsat ortaya çıktı. Belki onu değerlendirecekler. Alternatifleri de azalttık. Ben bu parayı zaten banka patronlarına vermiyorum. Ben parayı veriyorum hisseyi alıyorum, artı geriye kalan hisseyi de rehin alıyorum. Bu bankayı satabileceğim zaman hisse senedine çevrilebilir tahvili de mülkiyete dönüştürüyorum.

* O zaman banka sahibini değiştirmiş oluyorsunuz?

Hangisi ister bunu. Ben istemem. Onun için ilk fırsatta onlar getirecek parayı.

* Bu olmazsa kamulaştırmaya mı sıra gelecek?

Evet, Fon'laştırmaya.

* Yabancı ilgisi var mı?

Bu piyasanın yüzde 20-25 yabancıyla oluşacağını düşünüyorum. Bu ilgi gelecek. Bu opersayondan sonra bankaların fiyatları da normal seviyesine ulaşacak, değerinde de aynı iyileşme olacak bence.