Ecevit, Simitis'ten iyiydi

Yunan To Vima gazetesinin köşe yazarı Papahelas, Simitis ve Ecevit'in Amerika gezisini SABAH'a yazdığı yazıyla karşılaştırdı. Alexis Papahelas, "Simitis, ABD'de fırsatı kaçırdı, temas kurmaktan kaçındı. Ecevit ise Simitis'in yapamadıklarını yaptı" dedi
Türk-Yunan ilişkileri ve özellikle Kıbrıs konusunda uzman olan To Vima'nın köşe yazarı Alexis Papahelas, Türk ve Yunan başbakanlarının peş peşe gerçekleşen ABD gezilerini karşılaştırarak "Kıskandık" diye yazmıştı. Papahelas, bu yorumunu SABAH için yazdığı bir yazıyla değerlendirdi.

Türk ya da Yunan Başbakanları ne zaman Washington'u ziyarete gitseler, Türk ve Yunan gazetelerinin başlıkları kolayca tahmin ediliyor. Yunan Başbakanı Kostas Simitis'in Washington ziyaretinin ardından Yunan gazeteleri "Eli boş döndü", "Sadece baskılara maruz kaldı" yorumu yaparken, Türk gazeteleri de "Yunanlılar istediklerini aldı" yorumu yaptı. Ancak, Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit'in Washington ziyaretinin ardında başlıklar değişti. Yunan gazetelerinin "Ecevit, ABD'den istediğini aldı" ifadelerine tanık olduk.

SİMİTİS'İN HATASI
Yunan Başbakanı Simitis'in Washington ziyareti büyük bir stres altında gerçekleşti. Bunun nedeni, gerek hükümet kaynakları, gerekse Yunan medyasının Kıbrıs sorunu, Avrupa Ordusu ve "17 Kasım" terör örgütü ile ilgili olarak Simitis'in ABD'den şiddetli baskılar göreceği doğrultusunda kötümser bir hava yaratmış olmalarıydı. Bunda kuşkusuz Amerikan CBS TV kanalının "60 Dakika" programında 17 Kasım terör örgütüyle ilgili yayının da büyük rolü oldu. 17 Kasım örgütüyle hükümet bağlantısını çürüten bakanlara ise hiç yer verilmedi.

Hiç kuşkusuz Simitis, Washington ziyareti süresinde Amerikalılar tarafından aslında beklentilerin ötesinde olumlu karşılandı. Ancak, Simitis'in en büyük hatası "fırsatları kaçırmış" olması ve temas kurmaktan kaçınmasıydı.

ECEVİT TERSİNİ YAPTI
Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit ise, Washington'da Simitis'in tam tersini, hatta yapmadıklarını da yaptı. Ecevit'in heyeti kalabalık, programı yüklüydü. Ancak Ecevit'in de ABD'den istediklerini tam olarak elde edemediği anlaşılıyor.

TÜRKİYE HAYATİ ÖNEMDE
Ege'nin iki tarafında yaşayan bizlerin, ikili ilişkilerimizde belki de Washington'a o kadar da ihtiyacımız olmadığını anlamamızın vakti geldi. ABD, her ikimizin de beklentisi olan ekonomik ve stratejik yardımları kolay kolay vermeyeceğe benzerken; buna karşı AB'nin her ikimiz için de daha büyük bir rol oynamaya başladığını görmekteyiz. İki ülke yetkilileri, aracılara gerek kalmadan, cep telefonlarını 'kırmızı telefon' gibi kullanarak görüşebiliyor. Washington, yalnız önemli kriz günlerinde rol oynayabiliyor.

Türkiye'deki dostların, son 5-6 yıl içinde Yunan elitinde büyük değişikliler olduğunu bilmeleri gerekiyor.

Eskiden Türkiye için kötü olan, bizim için iyi bir gelişme sayılırdı. Şimdi ise Batı'ya ilerleyen istikrarlı bir Türkiye'nin Yunanistan için hayati önem taşıdığına inanıyoruz. Çoğunluk Türk-Yunan ilişkilerine artık bu prizmadan bakmakta ve Türkiye'nin Ege'de askıda kalan konularda samimi bir diyalog kuracağına inanmakta.

SUYU ISITMAYALIM
Son olarak; Türkiye'de bazı gazetelerin terör konusunda yazılıp çizilen iddiaları yeniden ısıtıp ve büyütüyor olması kadar hiçbir şey iki ülke halkının ilişkilerini zehirleyemez.

Kritik bir dönemeçte bulunuyoruz. Eski gerginlik günlerinde savaş naraları atanların iki ülkeyi de köşede beklediğini unutmayalım. Ege'nin iki yakasını birleştiren sivil toplum örgütlerinin, gazetecilerin ve sanatçıların kurduğu "güvenlik ağının" uzun yıllar dayanmasını ümit ediyoruz.

İki yakadaki siyasetçilerin akrobatik numaralarla yürüyecekleri gergin ipten düştüklerinde kendilerini yine bu görünmez güvenlik ağı kurtarmayacak mı?

Türk-Yunan ilişkileri ve Kıbrıs uzmanı
Papahelas, 1961 Atina doğumlu. Colombia Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okudu. 18 yıl Washington'da Yunanistan'ın en önemli fikir gazeteleri Kathimerini ve To Vima adına diplomasi muhabirliği yaptı. Halen Atina'da To Vima'nın köşe yazarı. Amerikan-Yunan ve Türk-Yunan ilişkileri ile Kıbrıs konusunda uzman. Tarafsız çalışmalarıyla ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadı. Ülkesindeki askeri dönemi anlatan "Yunan Demokrasisinin Irzına Geçilmesi" adlı kitabıyla tüm dünyada yankı yarattı. Çok sayıda gazetecilik ödülü sahibi. Türk ve Yunan gazetecileri 1996'da ilk kez biraraya getiren sempozyumun fikir babası olarak gurur duyuyor.

Stelyo BERBERAKİS