MEHMET DURAN SÖNMEZ
ÇOK partili sisteme geçeli 50 yıldan fazla oldu. Bu yarım asrı geçen süre içerisinde pek çok iktidarlar geldi, gitti.
"İYİ yapan vardı" demek inanın insanın içinden gelmiyor. Her gelen iktidarı şöyle bir teraziye koyup da tartacak olsanız ben zannetmiyorum ki, "iyi" yönü ağır basan çıkmaz. Hatta terazinin "iyi - kötü" kefelerinde bile eşit olana rastlamak pek olası değildir!..
BU da gösteriyor ki, bu memleketin, bu insanların kaderini, geleceğini elinde tutanlar ülkenin hayrına değil hep kendilerinden yana tavır almışlar, hep kendilerine yontmuşlardır. Ülke soyulmuş soğana çevrilmiş, ama niye böyle olmuş, kim yapmış, nasıl yapmış... hiç sorulduğunu gördünüz mü?
HER iktidara gelecek olan, iktidardakine hesap soracağını beyan etmiş, ama iktidara geldiğinde de hesap sormayı bir tarafa bırakın, kendi de hesapsızlıktan hoşlanmış olacak ki, hesap sormayı unuttuğu gibi, üstelik eskilerin açığını da "hasıraltı" etmiştir. Nasıl hasıraltı etmesin ki, ya o'ndan da hesap sorulursa!.. Meclis sanki bir 'mahkeme' gibi, garip hukuk anlayışı ve oyunlarıyla oy çokluğu ile birbirlerini "ak"lamışlardır.
BU garip uygulamalar her iktidar değişikliğinde artmış, her türlü hırsızlık, yolsuzluk, arsızlık adeta alenileşmiş; artarak devam etmiştir.
PEKİ, tüm bu olan bitenlerden kimden, kimlerden hesap sorulmuş? Her olumsuzluğun üstüne birer sünger çekilmiş; yapan yaptığıyla, yiyen yediğiyle kalmış, ama HESAP SORMA hak getire... Hep olanlar milletin aleyhine olmuş, ama millet de bir türlü uyanmamış, uyandıran olmamış..
"CEZA, hesap sorma, seçim sandığında olmalıdır" safsatası bırakılarak artık, bu millet gafletten sıyrılmalı, kendine atılan kazıkların hesabını ISRARLA, evet üstüne basa basa söylüyorum; ISRARLA istemelidir!.. İş sandığa kalırsa... Oohooo!..
"OTURDUĞU apartmanın yönetiminden bile hesap sormayan halk, iktidarlardan mı hesap soracak?" diyorsanız, o zaman vay halimize... vay halimize!..
