Müteahhitler Birliği'nde değişim rüzgarları esiyor. 12 yıllık Başkan Kadir Sever'in koltuğu bu kez kesin olarak bıraktığını duyurmuştuk. 24 Ocak'ta genel kurulunu yaparak yeni başkanını belirleyecek olan Birliğik'te koltuğa kimin oturacağı da belli olmuş.

Aynı zamanda Uluslararası Müteahhitler Kurulu Başkanlığı'nı da yürütecek kişinin Limak Holding'in patronu Nihat Özdemir olmasına karar verilmiş. Özdemir'in işi hiç kolay olmayacak. Çünkü sektörde birikmiş pek çok sorun şimdiden masasına yığılmış durumda. Yönetim kurulu için liste hazırlığını tamamlamak üzere olan Özdemir, "Yeni bir ruh ve atılım lazım. Çözülmesi gereken çok sorun var" diyor.

Özdemir'in anlattığına bakılırsa, gerekli ödemeler yapılmadığı için durma noktasına gelen 5 bin projeyle Türkiye bir proje mezarlığına dönmüş. Bu projelerin canlandırılması için de Özdemir'in deyimiyle yeni başkana (yani kendisine!) ve yönetim kurulu üyelerine çok iş düşüyor. Özdemir, "25 yıldır müteahhitlik yapıyorum, böyle kötü bir dönem görmedim" diyor. Müteahhitlerin son zamanlarda en büyük şikayeti, yurtdışı projelerinde arkalarında devlet desteği olmaması. Özdemir, başka ülkelerin müteahhitleri devlet desteğini alırken, Türk müteahhitlerin yurtdışı ihalelerine girerken, bir Türk bankasından teminat mektubu bile alamadıklarından dert yanıyor. Anlattığına bakılırsa müteahhitlerin pek çok projesinin sözleşmesi sırf bu yüzden yapılamıyormuş. "Müteahhitlerin yeni Başkanının görevi bunlar olacak" diyor. Biz de katılıyoruz söylediklerine. Her sektörün sorunları var. Sorunların çözülmesi ve lobi yapılması için de dernekleri, birlikleri ya da vakıfları var. Bu işi ancak Müteahhitler Birliği etkin lobi yaparak, sorunlarını doğru adreslere aktararak çözebilir.

Sanırım Birlik şimdiden değişimin olumlu etkisine girmiş bile. Sektörün, yeni Başkan Özdemir'e gerçekten çok ihtiyacı olduğu da ortada.

DEİK de mali sıkıntıdaymış
Türkİye İhracatçılar Meclisi Başkanı Oğuz Satıcı, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu'nu (DEİK) Türkiye gerçeklerine entegre olamadılar diye eleştirmiş, Kurul'un olması gerektiği gibi çalışmadığı ve konsey üyelerinin de nedense hep TÜSİAD üyelerinden oluştuğunu söylemişti. DEİK İcra Kurulu Başkanı Yavuz Zeytinoğlu arayarak, bu yazıdan sonra yaptığı kısa araştırmanın sonuçlarını aktardı. Zeytinoğlu, öncelikle kendisinin TÜSİAD üyesi olmadığını, Yönetim Kurulu'ndaki 21 kişiden sadece 9'unun TÜSİAD üyesi olduğunu söyledi. Zeytinoğlu, "Ayıp da değil TÜSİAD'a üye olmak. 50 tane iş konseyi başkanı var. Baktım bunlardan ise sadece 15 tanesi TÜSİAD üyesi" diyor. DEİK'in ihracatı geliştirme merkezi değil, Türkiye'nin ekonomik ilişkilerini geliştirme yeri olduğunu vurguluyor. DEİK yeteri kadar iyi çalışıyor mu? İşte Zeytinoğlu'nun cevabı: "Tabi ki DEİK'in daha aktif çalışması için düşüncelerimiz var ama mali kaynak bakımından sıkıntıdayız. Özellikle bu yıl üyelerimiz de sıkıntıda olduğundan DEİK'e verdikleri destek de azaldı." Zeytinoğlu'ndan öğrendiğime göre, DEİK'in bütçesi bu yıl 1.5 milyon dolarmış.

Yorumsuz!
Değişime direnmek, koltuğa adeta yapışmak... Ünlü karikatürist Tan Oral'ın TÜSİAD'ın aylık dergisi Görüş'ün kapağındaki illüstrasyonu her ne kadar "yorumsuz" başlığıyla verilse de durumu çok iyi anlatmıyor mu? Oral, değişim isteyip değişmeyen başkanlarla ilgili kampanya haberlerimiz de vurguladığımız "koltuk sevdasını" ne de güzel pekiştirmiş.