kapat
15.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Terörle kumar olmaz

Arafat'ı silen İsrail dostunu düşmanını ayıramayan yönetimlerin belâlı yanlışına düşüyor.

Dünyanın başına çorap örüyor.

Kitlesel ölümlerle sonuçlanan terör saldırıları nedeniyle İsrail hükümeti "saldırıların doğrudan sorumlusu" ilân ettiği Arafat'la tüm ilişkilerini kesme kararı aldı.

Bu karar, Arafat'ı ve barış sürecini "kutsal toprakları kâfirlerin yönetiminden kurtarma" amacına tehdit olarak gören Hamas ve Hizbullah gibi terör örgütlerinin tuzağına düşmek değil midir?

Arafat'ın terör eylemlerini önlemek istediği halde buna gücünün yetmediğini bütün dünya biliyor.

İslâmi terör örgütlerinin vahşi silâhı fedailerdir.

Kur'an-ı Kerim intiharı yasakladığı halde bu örgütlerin ürettikleri fetvalar, "bedenini düşmanı yok etme aracı olarak kullanarak kendini öldüren kişi"ye cennet vaad ediyor.

Arafat da bu tehdidin hedefi olduğuna göre, daha sıkı işbirliği yapmak dururken onu düşman ilân etmek, barışçı bir çözüm isteyenlere ne kazandıracaktır?

Terör bahanesini politik alet olarak kullanmak, terörle kumar oynamak değil midir?

Arafat'ın tasfiyesi Filistinlilerin umutlarını sona erdirdiği takdirde ortaya çıkacak tablo daha karanlık ve kanlı olmayacak mı?.

Bu gerçeği şükür ki İsrail hükümetinde görenler var. Örneğin bilge bir devlet adamı olan Dışişleri Bakanı Peres şöyle diyor:

"Ya sonunda herkesin öldüğü Shakespeare'vari bir son veya herkesin bir şeyler kaybettiği ama hayatta kaldığı Çehov'vari bir son.. Ortadoğu halkları bu iki sondan birini seçmek zorunda.."

Çehov'vari bir son, adaletli bir barışı sağlayacak iki taraf ister.

Adaletsizlik ise, horlanmanın nefreti ile yüklenmiş yığınları, şiddetin kucağına iter.

Terör örgütleri de bunu istiyor.

Terör kayıpları yüzünden kararları acı ve öfkenin zaaflarıyla malül olan İsrail, tarihin akışını belirleyecek bir yol ayrımındadır.

Onu, Shakespeare trajedilerine yönelmekten, bölgeyi terör cehennemi olmaktan Amerika ve iki tarafla da diyalog olanağına sahip Türkiye kurtarabilir.

Ankara, çok geç olmadan bütün etkinliği ile devreye girmelidir.

İşte bu karar alkışlanır..
Değişim rüzgârları siyaset kurumunu KİT koltuklarından vazgeçme noktasına nihayet getirdi.

Eski İçişleri Bakanı ANAP'lı Ali Tanrıyar'ın TÜPRAŞ yönetim kuruluna atanmasına yönelen tepkiler, bu alanda radikal ve örnek bir kararın ilhamını yarattı.

Mesut Yılmaz'ın talimatı ile KİT yönetim kurullarında görev yapan eski ANAP milletvekili ve parti yöneticilerinin, bu kuruluşlarla ilişkilerinin kesilmesine karar verildi.

Bu kişiler istifaya çağrılacak, direnenler görevden alınacak.

Değişim nutuk atmakla olmuyor.

Akıl verenlerin, temizlik, adalet ve verimlilik için fedakârlık isteyenlerin, bunu önce eylemlerinde ispatlamaları gerekiyor.

ANAP üstüne düşeni yaptı.

Şimdi sıra öteki partilerde..

KİT'leri arpalık gören hastalığın sona ermesi, yalnız özelleştirmelerin önünü açmakla kalmayacak, kamu kaynaklarını yağmalama töhmetinden de partileri kurtaracaktır. Daha önemlisi..

Siyaset, kişisel menfaat peşinde koşan insanlar için çekiciliğini kaybettikçe, hizmet aşkı taşıyan gençlere ufuk açılacaktır.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır