Ankara borsası

Pazar akşamı, TBMM tören salonunda "23 Nisan resepsiyonu" sürerken... Bir "haber" geliyor:

- Mesut Yılmaz, Devlet Bahçeli'yi ziyaret ediyor.

Mesut Bey "zemin yokluyor."

"MHP'nin bana bakışı nasıl?.. Adaylığıma karşı bir önyargı var mı" gibi bir derin sondaj.

Bahçeli'nin "tavrına" gelince...

Başbakan Yardımcısı "çok nazik bir üslupla" anlatıyor ki...

* MHP olarak biz bu işin "uzlaşma ile" çözülmesinden yanayız.

* Cumhurbaşkanlığı konusu bir krize dönüşmemeli ve Türkiye'nin önünü tıkamamalı.

* İstikrar devam etmeli.

* Eğer 5+5 Meclis'ten geçseydi... O zaman siz de aday olabilirsiniz... Şansınız da olabilirdi.

* Şimdi aday olup olmamak sizin takdirinize kalmış bir husustur.

Mesut Bey'in duymak istediği sözcük "destek"ti.

Ancak Bahçeli "bu yönde" tek söz etmedi.

Hatta "imada bile" bulunmadı.

MHP liderinin söylediklerini "özetleyecek" olursak:

- .... Şu anda şansınız olabileceğini sanmıyorum.

AKBULUT
ANAP Başkanlık Divanı'nda bir konu daha konuşuldu.

"Yıldırım Akbulut" konusu.

Akbulut "aday olabilirim" sözünü "günlerce önce" söylemişti.

Hatta...

"Mesut Bey adaylığını koysa bile... Ben yine de aday olacağım" demişti.

Yılmaz "biraz incindi."

"İncindiği" Yıldırım Bey'e iletildi.

Akbulut'un "23 Nisan'da Yılmaz'a yaptığı ziyaret" biraz da gönül alma ziyaretiydi.

Ve de "partisinin desteğini arkasına alma" ziyareti.

Dönelim yine düne...

Dün "Divan'da" konuşuldu ki:

- Yıldırım Bey acele etti... Doğru yapmadı... Bu durumda kendisine ANAP'tan oy çıkar mı?

Ve yine konuşuldu ki:

- Akbulut'la temasa geçilsin... Adaylığını koymakta acele etmesin.

Hemen bir "ikna ekibi" belirlendi:

Rüştü Kazım Yücelen ile Zeki Çakan.

ŞANS
Başkanlık Divanı'nda Akbulut konusunun "uzun uzun konuşulması" siyaset çevrelerinde şöyle yorumlandı:

- Yıldırım Bey'in şansı artıyor.

Öyle ya...

Şansı artmasa, Akbulut'a karşı "önünü kesme operasyonu" planlanır mıydı?

TAVIR
Dün Mesut Bey'in Nenehatun'daki konutunda yapılan Başkanlık Divanı toplantısında "iki liderin tavrı" konuşuldu.

Ecevit ile Bahçeli'nin tavırları.

Başkanlık Divanı üyeleri, Mesut Bey'e "aday olmalısınız" diye ısrar edince...

Mesut Bey anlattı ki...

* Ecevit, bütün konuşmalarında "liderlerin adaylığına" karşı çıktı.

* Hatta... Bazen... "Bilinen üslubunun dışında bir hava" sergiledi... Kırıcı denilebilecek bir hava.

* Bahçeli'ye gelince... O da kapı aralamadı.

NAZLI HANIM
Ankara Ankara olalı galiba "böyle hızlı bir siyasi trafik" görmedi.

Dakika başı "yeni bir gelişme."

Siyaset "borsaya döndü."

İniyor... Çıkıyor... Saat başı yeni bir adaydan bahsediliyor.

Ve akşam saatlerinde "Fazilet grubu" toplanıyor.

İşte, Nazlı Ilıcak'ın sözleri:

* Madem bütün partiler aday öneriyorlar... Biz de önerelim.

* Fazilet'li bir Cumhurbaşkanı çıkaramıyorsak... DSP'li bir adaya oy verelim.

* Mesela DSP, Hikmet Sami Türk'ü aday göstersin... Destekleyelim.

* Hikmet Sami Türk "adil, dürüst, saygın, kişilikli" bir Bakan... Komisyon'da birlikte bulunduk. "Daha çok demokrasi" diyor.

* DSP'den Hüsamettin Özkan da olabilir.

* DYP ile dayanışmaya girelim... Doğan Güreş "demokrasiye güvence" olarak düşünülebilir.

* Eğer "dışardan birini" önereceksek... Sami Selçuk'u önerelim.

BABA KİTABEVİ
Siyaset böyle "fokur fokur

kaynarken...

Baba ne yapıyor?

Baba "kitap yazıyor."

Tam "kırk kitap."

Sayı "daha da artabilir."

* Sağlık konusunda kitap.

* Enerji konusunda kitap.

* Isparta konusunda kitap.

* Yatırımlar konusunda kitap.

* Eğitim konusunda kitap.

Kitapların bir kısmı "basıldı" bile.

SEZER
Saatler ilerliyor.

Ve Bülent Ecevit, saat 23'te dün yazdığımız ismi gündeme getiriyor:

Ahmet Necdet Sezer.

Mesut Yılmaz'ın tepkisi: "Evet..."

Bahçeli'nin tavrı ise, "Fazilet ve DYP de kabul ediyorsa... Bizden de evet..."

Dananın kuyruğu bugün kopacak.