Çözüme 5 var

Yeni cumhurbaşkanı, Avrupa Birliği yolunda cesur adımlar atmak zorunda olan Türkiye'nin morali olacak.

Güven vermeyen bir kişinin Çankaya'ya oturması ise sistemin lokomotif görevi yapan en önemli uzvunu devre dışı bırakacaktır.

2000 sahanlığında 7 yıl, asla kaybedilmemesi gereken bir zaman dilimi.

Geçen 7 yıl, Cumhurbaşkanlığı makamının ülke kaderi üzerindeki önemini göstermiştir.

Çankaya'da başka biri olsaydı, Refahyol içindeki başbakan değişikliği talebini belki Demirel gibi reddetmeyecekti.

Ve 28 Şubat başka bir mecraya girecekti.

2000 ufkunu, iddialar ve umutlarla önümüze açan gelişmelerde Demirel'in birikim ve kişiliğinden güç alan rolü inkâr edilemez.

"Mecliste ikinci bir Demirel yok"muş..

Buna inanmak, Türkiye'ye inanmamaktır.

Koalisyon anlaştı..
Ama dün meclis kulislerinde Yıldırım Akbulut'un, İsmail Cem'den daha şanslı olduğu söyleniyordu.

Böyle bir akibet, ceza olmaz mı?

Öyle bir seçimin ardından meclis, egemenlik hakkını halk adına dürüstçe kullandığını iddia edebilir mi?

Böyle bir ihtimalden korkan koalisyon liderleri dün Papa seçen kardinaller gibi kapandılar ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer adı üstünde bir uzlaşma sağladılar.

Fakat muhalefetten bekledikleri destek vaadini gece yarısına kadar alamayınca sorunun çözümü bugüne, yani son güne kaldı.

Fazilet Partisi'nde destek eğiliminin ağır bastığı anlaşılıyor.

Eğer DYP'nin kriz beklentisine dayalı politikasına Fazilet alet olmazsa, Sezer'in Cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün olacak ve koalisyon bu işten güçlenerek çıkacaktır..

Sezer seçilirse..
Evet, Türkiye iç ve dış politikada etkili olan, parlamenter sistem içinde başkan ağırlığı taşıyan Cumhurbaşkanlarına alıştı.

Ahmet Necdet Sezer bu tarife uymuyor.

Ama onun da, bağımsızlık ve tarafsızlık gibi, lekesizliği gibi, hukuk bilincine sahiplik gibi üstünlükleri olacak.

O "Devlet rutinin dışına çıkabilir" demeyecektir.. "Anayasa'yı bir defa delmekle bir şey olmaz" da demeyecektir.

Belki tersine, emri altındaki Devlet Denetleme Kurulu'nu Özal ve Demirel'in aksine çok etkili çalıştıracaktır.

Bu durum, Anayasa'nın özüne, yani parlamenter sisteme yeniden dönüşün yolunu açacak, meclisin ve partilerin rolü artacaktır.

Özal ve Demirel'in rolünü oynamaya heveslenen "rastgele biri"ndense, böylesi tabii ki tercih sebebidir.

Kurumlar ve kurallarla yürümek, adama bağımlı olmaktan daha güvenlidir!