kapat

25.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
5 dakikada devrim
Londra'daki Chelsea yenilgisi sonrası G.Saray 3 maçta 1 puanda kalmıştı.

Ama kimse umutsuz değildi. Teknik direktör Fatih Terim, "Daha üç maç ve 9 puan var. İstanbul'daki Chelsea maçı dönüm noktası olur" diyordu. İki Chelsea maçı arasında 3 hafta zaman vardı. Sakatlar iyileşiyor, takım toparlanıyordu. Yine de Taffarel'in kart cezası önemli bir sorundu. Terim ise, maç öncesi basın toplantısında, "Kalemize bile gelemezler. Onun için bana Mehmet'i sormayın" diyerek genç kaleci Mehmet'i maça konsantre etmeye çalışıyordu.

"Bir an önce bitsin"
Maç tam bir kabustu... 5-0 bitti. Mehmet çok hatalı goller yemişti. Terim, "Kazanmak için hiçbir şey yapmadık. 3'ten sonra maç bitsin diye dua ettim. Artık grupta üçüncü olarak UEFA Kupasına katılmayı planlıyoruz" diye konuşarak Şampiyonlar Ligi macerasının sona erdiğini söylüyordu.

Terim "Chelsea yenilgisinin tek suçlusu benim" diyerek şimşeklere paratonerlik yapsa da, iki gün sonraki Bursa maçında Chelsea'ye karşı oynayan 9 futbolcu yoktu. Hakan Şükür, Hagi gibi yıldızlar dahil 6 futbolcu İstanbul'da bırakılmıştı. Medya olayı "Terim'den operasyon" diye karşıladı. 6 arkadaşlarının kadrodışı kalması futbolcularda "Hoca bizi medyanın önüne attı" diye yorumlandı. Hatta Hakan Şükür, Fatih Terim ile bu konuyu uzun uzun konuştu. Çünkü 66. dakikada takım 3-0 mağlupken bir forvet olmasına karşın oyundan alınmış ve protesto edilmişti. Kendisini "Basının önüne atılmış biri olarak" hissediyordu.

Aslan'ın uyanışı
Bir sonraki rakip Berlin'de Hertha idi. Moraller sıfırın altındaydı. Ama UEFA Kupası'na gidebilmek için kazanmak zorundaydılar. Ve G.Saray zor zamanların takımı olduğunu yine ispatladı. Futbolcular sahaya çıktıklarında staddaki binlerce Türk'ü görünce Chelsea'yi ve gruptaki hesapları unuttular. Isınmadan sonra soyunma odasında birbirlerine, "5-0'a rağmen buraya desteklemeye gelenler için kazanalım" dediler ve sahaya bu inançla çıktılar. İkinci yarıdaki muhteşem şahlanışla 4-1 kazanılan maçta 6 gün önce yuhalanan Hakan Şükür sahanın yıldızı olmuş ve iki gol atmıştı.

Terim, Hertha galibiyetini "Uyuyan Aslan'ın geç uyanışı" olarak yorumladı. Takımda buzlar eridi. Hatta, "Hertha kaybetti diye üzülmesin. Biz İstanbul'da Milan'ı yeneceğiz ve Hertha ikinci tura çıkacak" diye konuşarak Alman ekibinin hocası Rober'i teselli etti.

UEFA finali!
Grup maçları belli olduğunda Terim, "Milan ile İstanbul'da grup liderliği için final oynarız" demişti. Gerçekten bir final olacaktı. Ama hedef Şampiyonlar Ligi değil, UEFA Kupası idi. Milan'a beraberlik yetiyordu. Chelsea ve Milan kazanırsa bu ikili Şampiyonlar Ligi'ne gidecekti. Ama Milan'ın yardımcı antrenörü Agresti bile, "Chelsea ve Hertha güzel güzel 0-0 berabere kalır. Biz ona göre oynayacağız" diyerek umutsuz olduğunu belirtmişti.

Ali Sami Yen'e gelen taraftarlar tarihe tanıklık edeceklerini bilmiyorlardı. G.Saray, İtalya Şampiyonu önünde iki kez geriye düştü. 85. dakikada Milan 2-1, Chelsea 2-0 öndeydi. Bu sonuçlara göre Chelsea ve Milan Şampiyonlar Ligi'nde devam ediyor, Hertha UEFA Kupası'na gidiyor, G.Saray annesinin ligine geri dönüyordu.

Önce Ergün ortaladı Hakan Şükür kafayla topu ağlara yolladı. Sonra 90. dakikada Ngoma Hakan Şükür'ü ceza sahasında düşürdü. Hakem Lopez Nieto penaltıyı verdi. Topun başına Ümit'in gelişini stadda ve TV başında izlemeye cesaret edenlerin sayısı çok azdı. Ümit de daha sonra, "Milyonların TV'den bile izlemeye cesaret edemediği penaltıyı attım" diyerek bunun altını çizecekti. Genç yıldızın vuruşu ağlara gittiğinde, büyük coşku Ali Sami Yen'den dalga dalga İstanbul'a, Türkiye'ye, Almanya'ya ve hatta Londra'ya yayılıyordu. Chelsea maçındaki Herthalılar, G.Saray'ın golleriyle gelen Şampiyonlar Ligi şansını kutlarken Terim'e de sözünü tuttuğu için teşekkür ediyorlardı. Chelsea ve Hertha Şampiyonlar Ligi'nde, G.Saray UEFA Kupası'nda, Milan ise Serie A'daydı.

UEFA'yı kazanmalıyız
Terim, "Hedefimiz UEFA Kupası'nı müzemize götürmek" diye konuşarak yeni bir hedef koyuyordu. G.Saray o gece şampiyonluklarda bile yaşanmamış bir coşkuyla sevindi. Ama durumu en iyi özetleyen Hakan Şükür oldu: "Bu sevinç, galibiyet son 5 dakikada geldi diye bu kadar abartılı oldu. Yoksa kazanılmış değil, kaybedilmiş bir değer var: Şampiyonlar Ligi. Ancak UEFA Kupası'nı kazanırsak kendimizi başarılı saymalıyız."

15 yıl bunu beklemişti
G.Saray'dan Glasgow Rangers'a transfer olan Tugay Kerimoğlu, sarı-kırmızılı formayı Avrupa Kupaları'nda son olarak Bologna karşılaşmasında giydi. 15 yıl görev yaptığı G.Saray'da sayısız zaferler yaşayan Tugay, tam 53 Avrupa Kupası maçı oynadı.

Tugay Avrupa'ya gitti, ama Avrupa Florya'ya geldi. Milli futbolcu, İskoçya'ya transferiyle UEFA Kupası finali oynama şansını kaybetti.

Tugay, Glasgow Rangers'a gittiğine pişman olmadığını söylerken, "Ama 15 yıl formasını giydiğim G.Saray ile UEFA Kupası finali oynamayı, hele o kupayı kaldırmayı çok isterdim. Kader böyleymiş. Elden birşey gelmez. Biz seçimimizi yaptık. Burada çok mutluyum. Rangers ile şampiyon olduk. Belki de, Avrupa'da şampiyonluk gören ilk Türk futbolcusu oldum. Bu da benim kısmetim" diye konuştu.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır