kapat

25.04.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Benzeri olmayan program'
IMF Avrupa Bölümü Başkanı Michael C. Deppler, Türkiye'nin benzeri olmayan bir program uyguladığını belirterek, "Şu ana kadar programın gidişi çok olumlu" dedi

ULUSLARARASI Para Fonu'nun (IMF), Türkiye'nin de içinde bulunduğu Avrupa Bölümü Başkanı Michael C. Deppler, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik programın bir benzerinin daha olmadığını söyledi. Türkiye'nin yürüttüğü enflasyon indirici programın iki amacının bulunduğunu belirten Deppler, bunlardan birisinin mali uyum, diğerinin ise enflasyon düşürme olduğunu söyledi.

Mali uyum kısmının başarıldığını, ama enflasyonun düşürülmesi sürecinin daha devam ettiğini kaydeden Deppler, "Bu programın şimdiye kadarki gidişi çok olumlu. Programda hedeflerin yakalanması için siyasi istikrar en önemli unsurlardan biridir" dedi. Deppler, büyük bir siyasi istikrarsızlık veya uluslararası mali kriz olmaması durumunda, Türkiye'nin performans kriterlerini karşılayacağını tahmin ettiğini söyledi.

MART VERİLERİ OLUMLU
Deppler, Mart ayı enflasyon verilerinin, enflasyonun düşmeye başladığını göstermesi açısından önemli olduğunu vurguladı. 28 Nisan Cuma günü, IMF İcra Direktörleri Kurulu'nda Türkiye'deki ekonomik gelişmelerin ele alınacağını hatırlatan Deppler, cuma günü, 13 maddeden oluşan ek niyet mektubu ve ilk üç ayda yapılan işlerin görüşüleceğini, ama esas olanın üç yıllık politikanın ayrıntılarının bulunduğu ana niyet mektubu olduğunu söyledi.

PROGRAMIN RİSKİ
Deppler, 28 Nisan Cuma günü'ne kadar, Niyet Mektubu'nda yerine getirilmesi gereken taahhütlerin yerine getirileceğine inandıklarını vurguladı. Türkiye'nin yürüttüğü ekonomik programın isminin önceden açıklanmış bir döviz hedefine bağlı enflasyonla mücadele olduğunu belirten Deppler, programın riski konusunda ise şunları söyledi:

"Her programın sistemik bir riski bulunabilir, teknik olarak bu program çok iyi tasarlanmış bir programdır, fakat tüm önlemlerin alınarak, taviz verilmeden hareket edilmesi ve siyasi olarak kararlı bir hükümet tarafından da desteklenmesi gerekir."

IMF'in Türkiye programı sınavı
Michael Deppler, şu sıralarda IMF'de en çok Türkiye'nin uyguladığı programın konuşulduğunu belirterek, "Türkiye'nin bu programda başarılı olması, IMF'nin de başarısı olacak ve IMF'yi haklı çıkaracaktır" dedi. Dünya Bankası ile Türkiye konusunda tam bir işbirliği halinde hareket ettiklerini hatırlatan Deppler, Dünya Bankası'nın da, Türkiye'deki programı çok yakından takip ettiğini kaydetti.

Para Kurulu sisteminin savunucularından olan Michael Deppler, Para Kurulu konusunda ise şunları söyledi: "Para Kurulu, uygulaması çok zor olan ama iyi uygulanması durumunda sonuca götüren bir sistem. Türkiye'de programın uygulanması açısından, kurumlararasında tam bir işbirliği var. Bu nedenle, Türkiye'nin Para Kurulu sistemi uygulamasına gerek yok." Deppler, "Faizlerin düşmesi ve Türk Lirasının değer kazanması çerçevesinde, ABD Doları cinsinden tasarruf yapmanın cazibesi olmadığını gören yatırımcıların, döviz kuru politikasının taviz verilmeden uygulandığını gördükleri durumda doları bırakacaklarını inanıyorum" dedi.

'Türk Lirası değer kazanmaya başladı'
IMF Türkiye Masası Şefi Carlo Cottarelli, ihracatçılar ve dış ticaret ile ilgili olarak şunları söyledi: "İhracatçılar, uygulanan kur politikasından şikayet edebilirler, fakat orta vadede, faizlerin düşmesi sonucu üretim maliyetleri azalacak, işgücü maliyetleri de belirli sürdürülebilir düzeyde olacak. Ayrıca, Türk Lirası, önceki yıllarda değer kaybetmişti. Şimdi ise bunu düzeltiyor."


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır