HIV+ dans ederken, beraber yemek yerken, gülerken, dertleşirken, yardımlaşırken geçmez!
HIV+ korunmasız cinsel ilişkiyle geçer!
AIDS'le mücadelede insanların duyarlı ve bilgili olduğunun göstergesi olan kırmızı kurdele tüm dünyada ortak bir simge olarak kullanılıyor.
Yakalandığı kanser hastalığını kendisi için geliştirdiği psikolojik tedaviyle yenen Amerikalı Louise L. Hay, 1985'te altı AIDS'li hasta ile bir terapi grubu oluşturdu. Grup üç yılda 800 kişiye ulaşınca Louise ve arkadaşları, AIDS'le mücadele hareketini başlattı ve hareketin simgesi olarak da "kırmızı kurdele"yi seçti.
AIDS'le mücadele sembolünde kırmızı rengin seçilmesinin nedeni bu rengin öfkeyi değil, bir âşığın bağlılığını ifade etmesiydi. Kurdele takan kişi hastalığı tanıdığını, AIDS'li bireylerin insan haklarını savunduğunu ve AIDS'le mücadeleyi yarıda bırakmayacağını kabul etmiş oluyordu.
Kırmızı kurdeleyi halkla tanıştıran kişi ise Jeremy Irons oldu. Irons 1991'de Tony Ödülleri'nin galasına yakasına kırmızı kurdele takmış olarak katıldı. Böylece prezervatifle birlikte 1 Aralık 1988'de kabul edilen Dünya AIDS'le Mücadele Günü'nün ikinci simgesi bu kurdele oldu.
Kırmızı renk, AIDS'le mücadelede sadece kurdelede kalmadı. Amerikalı rock grubu U2'nun solisti Bono'nun geçen ay başlattığı "Product Red" kampanyasına katılan firmalar, I-pod'dan ayakkabıya, telefondan kredi kartına kırmızı renkte ürünler satışa sundu. Ürünlerden satın alanlar ödedikleri paranın bir kısmıyla AIDS'le mücadele eden derneklere katkıda bulunmuş olacak. Perihan Özcan
AIDS virüsü nedir? İlk kez 1981'de Haitili göçmen eşcinsel erkeklerde nadir görülen bağışıklık sistemi bozuklukları oluşturan bir hastalık rapor edildi. 1982'de hastalığa "Acquired İmmunodefiency Syndrome" (Kazanılmış bağışıklık yetmezliği sendromu - AIDS) adı verildi. Aynı yıl kan nakli, anneden çocuğa aktarım ve cinsel ilişkiden oluşan üç bulaşma yolu tanımlandı. 1984'te ABD'de ilaç ve gıda dairesi (FDA) ilk HIV antikor testini kabul etti ve bağışlanan kanlara HIV taraması başlatıldı. 1985'te dünyanın her bölgesinden AIDS vakaları bildirilmeye başladı. 1987'de AIDS'le ilgili ilk sivil toplum örgütleri kuruldu. Dünya Sağlık Örgütü ve Birleşmiş Milletler özel bir program başlattı.
ABD'de ilk AIDS ilacı kullanım izni aldı. SSCB'nin yıkılmasıyla Doğu Avrupa'da uyuşturucu kullanımı arttı ve 1995'te damar içi uyuşturucu kullananlar arasında HIV patlaması saptandı. 1996'da dünyada bir hastalığa karşı geliştirilmiş en kapsamlı dayanışma örgütü olan UNAIDS kuruldu. 1996'da dünyada 21,8 milyon kişi AIDS iken, 2005'te bu rakam 40.3 milyona ulaştı. 2002'de BM Güvenlik Konseyi ilk kez HIV / AIDS 'i görüşmek üzere toplandı. AIDS'e karşı dünya çapında kampanyalar başladı.
Türkiye'de halen 2254 AIDS virüslü var Aralık 2005'teki Sağlık Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de şu an 2254 HIV / AIDS bulgusu saptanan hasta var. Bu rakam 1999'da 983'tü. 2254 vakanın 1666'sı taşıyıcı, 588'i AIDS. 2005'te bu oran yüzde 31 oldu. Kadınların bu virüsü alma oranı hızla artıyor. Ayrıca bu hastalık eşcinsel ya da marjinal insanların hastalığı gibi bilinse de, Türkiye'deki vakaların yüzde 52,4'ü heteroseksüel ilişki yoluyla geçmiş. Türkiye'de en fazla AIDS'li İstanbul'da. Adıyaman, Batman, Mersin, Hakkari, Erzincan, Kars ve Siirt'ten daha bildirim yapılmadı. Ancak Türkiye'de kayıt sistemi net olmadığı için tam rakam bilinemiyor. 2010 yılında Türkiye'de HIV virüsü tanısında br patlama bekleniyor.
DERLENEN HABERLER
HIV virüslü baba çocuk bekliyor Yarın Dünya AIDS Günü. Yeni Aktüel de HIV virüsü taşıyanlarla konuştu. HIV virüsü taşıyan eşinden bebek bekleyen anne adayları bile bulunuyor. Yarın 1 Aralık, Dünya AIDS Günü. İlk kez...devamı
Dünya'da 40 milyon AIDS hastası var 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle yapılan yazılı açıklamada, AIDS'in tüm dünyada sağlık, sosyal ve ekonomik açıdan önemli sorunlardan birisi olduğu ifade edildi.