Trabzonlu ülkücü mafya şefi Çakıcı, ilk olarak 17 yaşındayken bir İETT görevlisini yaralama olayına karıştı. Çakıcı, daha sonra ismini İstanbul'daki yasadışı faaliyetleriyle duyurdu.
1980'li yılların sonunda yeraltı dünyasının Ankara ayağında da adı duyulan Çakıcı, bir süre sonra İstanbul'a geçerek, buradaki gruplar içinde kendisine yer edindi.
Türkiye çapında faaliyet gösteren ve "ülkücü baba" olarak tanımlanan Çakıcı, İstanbul'a geçtikten sonra yine ünlü babalardan Dündar Kılıç'ın kızı Uğur Kılıç'la evlendi.
Olaylı sona eren bu evliliği ve İstanbul'da karıştığı silahlı saldırılar sonrasında polis kayıtlarında önemli yer tutmaya başlayan Çakıcı, sürekli Karadenizli olmasıyla övündü.
Çek - senet tahsilatı Babasını 12 Eylül döneminde İstanbul'un Gültepe semtindeki bir kahvehaneye yapılan silahlı baskında kaybeden Çakıcı, 1984'ten itibaren çek - senet tahsilatı yapan grupların liderliğini yapmaya başladı.
Eski eşi Uğur Çakıcı'nın Uludağ'da öldürülme emrini verdiği gerekçesiyle polis ve savcılık tarafından gıyabi tutuklu olarak aranan Çakıcı, ayrıca canlı yayında DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'le ilgili yaptığı açıklamalarıyla Flash TV'nin basılmasına neden oldu.
Borsacı Adil Öngen'in yaralanması, Pamukbank Genel Müdürü Burhan Karaçam'a yönelik lav silahlı saldırı olayı, Emin Cankurtaran'ın vurulması, Cavit Çağlar'a yönelik suikast planlaması, Engin Civan'ın vurulması eylemlerinin azmettiricisi olan Çakıcı, kendisi gibi yeraltı dünyasının ünlü isimlerinden Nurullah Tevfik AğansoyTevfik Ağansoy'un öldürülmesi olayında da azmettirici olarak aranmaya başladı.
1992'de hazırlanan sahte pasaportla yurtdışına kaçan Çakıcı'nın adı, Susurluk soruşturmalarında da gündeme geldi. Soruşturmalarda, kendisinde sahte yeşil pasaport bulunduğu iddiaları ortaya atıldı.
Çakıcı, çek - senet tahsilatı yaptığı dönemde Ankara ve İstanbul'da birçok kez gözaltına alındı. Soruşturmalarda, polisin mafya içindeki uzantısıyla ilgili bilgiler veren Çakıcı'nın yurtdışında kaldığı süre içinde Belçika, ABD, İtalya, Güney Afrika, Fransa, Brezilya, Singapur ve Japonya'da dolaştığı belirlendi.
Son anda kurtuldu Çakıcı'nın firarda bulunduğu dönemde Palermo'da İtalyan mafyasının önde gelen aileleriyle bir toplantı yaptığı da tespit edildi. Çakıcı, 1998'in Şubat ayında Fransa'da yapılan bir operasyonda yakalanmaktan kılpayı kurtuldu.
41 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Çakıcı, 17 Ağustos 1998'de Fransız polisinin düzenlediği bir operasyon sonucunda Nice'de bir otelde koruması Muradi Güler ve sanatçı Selçuk Ural'ın kızı olan sevgilisi Aslı Ural'la birlikte yakalandı.
Çakıcı'nın yakalanmasından sonra ortaya çıkan kasetler, ANAP'lı Devlet Bakanı Eyüp Aşık'ın istifasına sebep olurken, Aşık ile birlikte Çakıcı'ya kaçması için uyarıda bulunduğu iddia edilen DYP'li Meral Akşener, MİT görevlisi Yavuz Ataç ve Bursalı işadamı Erol Evcil de suçlandı.
Fransa'daki cezaevinde 16 ay dünyayla iletişimsiz bir odada tutuklu kalan Çakıcı, 14 Aralık'ta kendi isteğiyle Türkiye'ye getirildi. Fransa'dan şartlı iade edilen Çakıcı, hakkındaki gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek tutuklandı ve Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
Susma hakkını kullandı Çakıcı, Türkiye'ye getirildikten hemen sonra İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde (DGM) tanık sıfatıyla dinlendi. Yaklaşık 3.5 saat ifade veren Çakıcı, soruları cevapsız bıraktı.
Çakıcı, Erol Evcil, Ergin Kardeşler gibi ünlülerin yattığı Kartal Özel Tip Kapalı Cezaevi'ndeki rahatlığıyla da dikkat çekti. Çakıcı'nın isteğiyle gece yarısı koğuşuna lahmacun getirttiği, avukat dövdüğü, cep telefonu kullandığı ve Nuri Ergin'le mektuplaştığı ortaya çıktı.
Ancak bir süre sonra Çakıcı'nın "Bu cezaevi ya ona ya bana dar gelecek" yönünde bir açıklama yaptığının ileri sürülmesi üzerine Nuri Ergin, basına gönderdiği açıklamayla sert tepki göstererek, "Bana dostane mektuplar yazan biri düşman ise başımız üstünde yeri var. Önümüz bayram, açıkta kalınır" dedi.
Bunun üzerinde Çakıcı avukatı aracılığıyla kamuoyuna gönderdiği başka bir mektupla Ergin kardeşlere meydan okudu. Çakıcı, mektupta; "Nuriş ve Vedat denen, kişilik ve milliyet erozyonuna uğramış, garip göçebegillere: Biraz adamlığınız varsa, basına demeç vermeyin, bu cezaevinde siz altı kişi bir arada yatıyorsunuz, ben de tek yatıyorum. Gereğini yapmazsanız, yapmayıp da basına demeç verirseniz şerefsizsiniz" dedi.
Ergin'den ağır sözler Mektup savaşlarında Nuri Ergin, avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada, Çakıcı hakkında ağır sözler söyledi. Ergin, "Çakıcı adam mı, madam mı?", "Şerbeti ketmerli şambabası", "Voltajı düşük sihirli lamba", gibi sözlere yer verdi.
Ergin, Çakıcı'ya yönelik koruma istediği şeklinde çıkan haberlere ilişkin de, "Fransa'dan beri tutturmuşsun koridor yok. Bu maltalarda bir de savcıdan utanmadan koruma istiyorsun. Satanist düşünceli şambabası, bırak bu kurnazlığı. Milleti ziyaretine bile çıkartmıyorsun. Kolpacı mesajında aman beni koruyun mesajı değil mi? Beni yorma. Benim seninle uğraşacak vaktim yok, boşuna yalvarma" dedi.
Çakıcı ve Ergin arasındaki bu kavga, cezaevi dışına da taştı. Çakıcı'nın adamları Karagümrük'te Ergin kardeşlerin adamlarına ait olduğunu bildikleri bir lokali kurşunladı. Ancak bu lokalin sonradan Erginler'e ait olmadığı Karagümrük Spor Kulübü Lokali olduğu anlaşıldı.
28 Mart 2000'de ise Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Çakıcı'nın, gazeteci Hıncal Uluç'u yaralamaya azmettirmekten yargılandığı davanın zamanaşımdan düşürülmesine ilişkin İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi'nin kararını bozdu. Çakıcı'ya yargılandığı bu davada, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis istendi.
Nisan 2000'de Çakıcı hakkında Emlak Bankası eski Genel Müdürü Engin Civan'ı yaralamaya azmettirmekten açılan davanın zamanaşımından düştüğü ortaya çıktı.
Mehmet Eymür ise İnternet'teki Anadolu Türk adlı sitesinde yayımladığı bir yazısında Çakıcı'nın 3 Şubat 1998'de Evcil'le yaptığı bir konuşmadan söz ederek, Çakıcı'nın kanser olduğunu söylediğini ileri sürdü. Eymür, Çakıcı'nın Evcil'e, "Check up yaptıramıyorum. Kanser var bende. Aylardır bütün vücudumda hissediyorum, içim ağrıyor. 6 - 7 paket sigara içiyorum" dediğini iddia etti.
Çakıcı'nın adamlarının Karagümrükspor lokaline yaptığı baskına karşılık olarak 19 Nisan 2000'de Nuriş'in adamları, Gültepe ve Zeytinburnu'nda iki kahvehaneyi taradı. Bir kişi öldü, 10 kişi yaralandı. Olaydan sonra yapılan operasyonlar sonucunda aralarında Ergin'in firari olarak aranan adamı Yavuz Erdoğan'ın da bulunduğu dört saldırgan silahlarıyla birlikte yakalandı.
Çakıcı, Mayıs 2000'de Türkbank ihalesini araştıran Meclis Komisyonu'na verdiği ifadede ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ile ile iki kez yüz yüze görüştüğünü söylediği belirtildi. Çakıcı, komisyon üyelerine Türkbank olayında büyük paralar döndüğünü, kendisine söz verilen 60 milyon doların verilmediğini ve bu yüzden yakalatıldığını söyledi. Çakıcı, ayrıca 55. hükümeti de Refahyol hükümetini de kendisinin yıktığını anlattı. Çakıcı, ifadesinde Eyüp Aşık ile 200'e yakın telefon görüşmesi yaptığını da öne sürdü.
Çakıcı, 8 Mayıs 2000'de İstanbul DGM'de "çete oluşturmak ve liderliğini yapmaktan" yargılandığı davanın duruşmasında, mahkeme heyetine, "Ben tombaladan çıkmış Alaattin değilim. Tabii ki ceza alacağım. Eğer bana ceza vermezseniz basın sizi topa tutar" dedi. Mahkeme ödeneksizlik yüzünden duruşmaya getirilemeyen sanık Adnan Çiçek'in son savunmasının alınması için duruşmayı erteledi.
Ergin ve Çakıcı cezaevindeyken, adamları dışarıda çatışmayı sürdürdü. Çakıcı ve adamları hakkında Nuriş'in adamlarına yönelik gerçekleştirilen saldırılar hakkında davalar açılmaya başladı. İstanbul DGM Cumhuriyet Başsavcılığı, Çakıcı ile 10 adamı hakkında, Karagümrük Spor Kulübü Lokali'ne yönelik silahlı saldırıya ilişkin dava açtı. İddianamede, Çakıcı'nın 304.5 ile 384 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması istendi.
O da aftan yararlandı Engin Civan'ın yaralanması olayında azmettirici olduğu gerekçesiyle yargılanan Çakıcı'nın 7.5 yıl ağır cezası istemiyle yargılandığı davası, "4616 sayılı Şartla Salıvermeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesi'ne Dair Kanun" gereğince ertelendi. Hıncal Uluç'un yaralanması olayına ilişkin 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılan Çakıcı'nın avukatı Şeyda Yıldırım'ın, Pendik Cumhuriyet Başsavcılığı'na cezanın infazının düşürülmesi konusunda yaptığı başvuru da kabul edildi.
Çakıcı'nın, her iki davasında da "zamanaşımından düşme kararı" verilmiş, ancak bu kararlar Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Bozma kararının ardından davaların görülmesine devam edilmişti. Çakıcı'nın tutukluluğu, halen başka suçlar nedeniyle devam ediyor.
"F tipi" günler Türkiye'ye getirildiği günden beri Kartal Cezaevinde yatan Çakıcı da Kandıra F tipi cezaevine sevk edildi. Burada tek kişilik bir odaya konan Çakıcı, yalnızlığını gidermek için cezaevi yönetiminden bir muhabbet kuşu talep etti. Çakıcı zamanının büyük bir kısmını muhabbet kuşuyla değerlendirdi.
www.netbul.com'dan alınmıştır
DERLENEN HABERLER
Çakıcı cezaevine girdi Avusturya'nın iade ettiği Çakıcı, dün İstanbul'a getirildi. Çakıcı, Fransa'nın iade prosedürü gereği yargılanamadığı 4 davadan da hâkim karşısına çıktı Beşiktaş ve Sultanahmet adliyelerinde...devamı
Avusturya Çakıcı için 'tamam' dedi Alaattin Çakıcı'nın Türkiye'ye iadesinin önünde hiçbir engel kalmadı. Avusturya Adalet Bakanlığı, Çakıcı'nın iadesini onayladı. Çakıcı'nın iadesiyle ilgili Viyana Eyalet Mahkemesi'nin...devamı
İadesine karar verilen Çakıcı ne demek istedi? Viyana’daki duruşmada Alaaddin Çakıcı, Türkiye’ye iade kararına itirazını soran yargıca "Türkiye’de sessiz bir devrim oldu, dönüp devletimle hesaplaşmak istiyorum" dedi. Türkiye'de...devamı
'Çakıcı dosyası yetersiz' Viyana Eyalet Mahkemesi Soruşturma Hakimi Peter Seda, Alaattin Çakıcı'nın iade dosyasını yetersiz bularak, Türkiye'den ek bilgi ve belge talebinde bulundu. Mahkemenin basın sözcüsü...devamı
Çakıcı'nın iade dosyası Viyana'da Adalet Bakanlığı'nın gönderdiği iade dosyasını inceleyecek Avusturya Mahkemesi, Çakıcı'nın Türkiye'ye iade edilip edilmeyeceğine karar verecek. Viyana'da Federal Mahkeme'nin "iade...devamı
Faik Meral cezaevinde Serbest bırakıldıktan hemen sonra ikinci kez gözaltına alınan eski MİT görevlisi Meral, Alaattin Çakıcı'ya yardım ve yataklık etmekten" tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı...devamı
Eski MİT görevlisi Meral tutuksuz yargılanacak Avusturya'da yakalanan Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına kaçarken kullandığı yeşil pasaportun sahibi eski MİT görevlisi Faik Meral, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Dün öğle...devamı
Aksu: Çakıcı'yı Türkiye bilgi verip yakalattı İÇİŞLERİ Bakanı Abdülkadir Aksu, "Alaattin Çakıcı, tamamen bizim isteğimiz ve bilgimiz dahilinde Avusturya polisince yakalandı'' dedi. Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde düzenlenen "32.devamı