- Türkiye'ye neden döndünüz. Açıkçası biz sizi bu dönüşünüz sonrası tanıdık. Toprak mı çekti? - Babam hastalanmıştı, onunla vakit geçirmek ve ilgilenmek için döndüm. 10 ay falan Antalya'da yaşadım. Fakat Mehmet Ergen gelmiş Türkiye'ye. Biz Mehmet'le, onun öncülüğünde 2000 yılında Londra'da Türk ve Kürt mahallesinin tam ortasında bulunan eski bir tekstil fabrikasını tiyatro salonuna çevirdik. İngiltere'de bu başarılı işler Türkiye'de duyulunca Kenter Tiyatrosu'ndan davet almış burada bir oyun sahnelemesi için. Beni de oyunun kadrosuna dahil etti. Oyunlar peşpeşe geldi. Beni izleyen Ayhan Sonyürek ile Mahinur Ergün oyunculuğumu çok beğendiklerini ve yaptıkları işlerde tavsiye edeceklerini söylediler. Nitekim Ayhan, senaryosunu yazdığı Kırık Kanatlar dizisine beni önermiş. Böylece de diziler başladı.
- Peki Pazar: Bir Ticaret Masalı'nın İngiliz yönetmeni Ben Hopkins ile arkadaşlığınız nereden geliyor? - Bir İngiliz arkadaş Suç ve Ceza'yı Türkler, Kürtler ve siyahlar arasında geçen bir hikâye şeklinde oyunlaştırdı. Bu oyun çok ses getirdi. BBC radyo tiyatrosu yaptı. Sonra filme uyarlanması gündeme geldi. İşte Ben Hopkins burada devreye girdi. Film çekilemedi ama Ben, Türkiye'ye gelip film çekmek istediği söyleyince ben de bir anda Pazar: Bir Ticaret Masalı'nın içerisinde buldum kendimi.