| 3 Mayıs 2009, Pazar |
İLİŞKİLİ HABERLER
Siyah saçlarımı kim görse çok şaşırıyor!
EYLEM BİLGİÇ
01.05.2009
'Yaprak Dökümü'nün Tahsin'i Ahmet Saraçoğlu, 'Denizaltında Altı Tahammülfersaa' oyunuyla tiyatroseverlerle buluşuyor. Saraçoğlu, oyunda taktığı siyah perukla görenleri şaşırtıyor..
İstanbul Kraliyet Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu 'Denizaltında Altı Tahammülfersaa' izleyiciyi gülmekten kırıp geçiriyor. Mart ayından beri tiyatroseverlerle buluşan oyun, izleyicinin büyük ilgisini görüyor. 'Yaprak Dökümü' dizisinde oynadığı Tahsin rolüyle dikkat çeken Ahmet Saraçoğlu da, oyunda ikinci kaptan rolüyle yer alıyor. Dizide seyrek saçlarıyla görmeye alışık olduğumuz Saraçoğlu, Ferhan Şensoy Ses Tiyatrosu'nda sahnelenen oyunda taktığı siyah peruğuyla seyircileri şaşırtıyor. İzleyicilerin başta kendisini tanımadıklarını belirten Saraçoğlu, "Sonra beni tanıyınca kıkırdamaya başlıyorlar" şeklinde konuşuyor.
* Allah aşkına bu oyunun adını çok aradınız mı?
Oyunun ismini yazar arkadaşlarımız Saygın Delibaş ile Fethi Kantarcı koydu. Tahammülfersaa, tahammül edilemez demek. Biz de, altı tane tahammül edilemeyen adamın bir denizaltıyı Türkiye'den Hindistan'a götürememe hikayesini anlatıyoruz. Zaten oyuna gelen seyirciler de 'Denizaltı oyununa geldik' demekle yetiniyor. Seyirci oyunun adını kafasına göre kısalttı yani!
* Oyunun adını tam olarak söyleyebilen çıkıyor mu?
Valla söyleyebilene bedava bilet veriyoruz! (gülüyor). Evet, uzun ama akılda kalıcı bir isim, ben seviyorum. Denizaltı kısmının akılda kalması yeter zaten...
* Sahneye ilk çıktığınızda sizi başınızda perukla gören seyirci çok şaşırıyor. Siz seyircinin o şaşkınlığını fark ediyor musunuz?
Evet (gülüyor).
PERUĞUN SÜRPRİZİ VAR
* Çünkü sizi dizide, kel demek istemiyorum ama...
Öyle öyle. Ama seyrek saçlı diyelim istersen. (Gülüyor) Evet, dizide öyle görüyorlar, tiyatroda da birden karşılarına simsiyah saçlı çıkınca tabii ki şaşırıyorlar. Ama peruğun oyunun içinde bir sürprizi var, o yüzden kullanıyoruz. Bunu yaparken amacımız biraz da seyirciyi şaşırtmak... Beni o halde görünce bir kıkırdama oluyor tabii, önce 'Bu kim yaa' diye bakıyorlar, sonra tanıyınca kıkırdamaya başlıyorlar.
BİRİLERİNİ DÜRTMEK İSTEDİK
* Oyunda, dizideki yüz ifadenizden çok farklı, sert bir ifadeyle oynuyorsunuz. O da seyirciyi şaşırtıyor olabilir.
Oyunda ikinci kaptanı oynuyorum ve gemide iş çığırından çıkınca, her şeyi kontrol altına almak amacıyla sertleşiyorum. Hatta darbe yapmaya kadar gidiyorum. Evet, 'Yaprak Dökümü'ndeki Tahsin'e göre biraz daha sert bir karakteri oynuyorum. Taktığım siyah peruk da ifademi bayağı bir değiştiriyor herhalde.
* Oyun çok güldürüyor ama aslında politik mesajlar da içeriyor...
Evet öyle. İkin ci perdede özellikle, 1950'den başlayıp 2000'lere kadar Türkiye'nin politik panoromasını gözler önüne seriyoruz. Seyirci buna hem şaşırıyor, hem de Türkiye'nin 1950'lerden bugüne gelen durumuna baktığında üzülüyor. Özellikle orta yaş üzeri seyircilerde oluyor bu. Gençler ise daha farklı tepkiler veriyor. Bu politik tavrın olmasını özellikle istedik aslında. Bir şey diyen, sözü olan, bir şeylere dokunan, dürten, belki biraz daha rahatsız eden tarafları olan bir oyun.
* Son dönemde tiyatroların, tiyatrocuların politikaya bulaşmadığı, etliye sütlüye karışmadığı söyleniyor. Ama siz, İstanbul Kraliyet Tiyatrosu olarak tam tersi bir tavır sergiliyorsunuz bu oyunda...
İlk oyunumuz 'Hastasıyız'da böyle bir şeyin gereği ve yeri yoktu. Ama bu oyunda hem hikayenin gidişatından, hem de ülkedeki birtakım şeylere değinme ihtiyacı duymamızdan dolayı böyle bir tavır sergiledik. Ama dediğiniz doğru; politik tiyatro artık ülkemizde çok az yapılıyor. Eskiden neredeyse komedilerin hepsi politikken, şimdi hiç öyle bir şey yok. Biz ise bu oyunda, söylemek istediğimizi söylemeye karar verdik.
KADIN OYUNCULARI YOK
* Oyunda Samantha adlı bir kadın karakter var ama ortada kadın oyuncu yok. Neden?
Samantha oyunun sürprizi, burada o sürprizi açıklamayalım...
* Siz zaten ekip olarak kadın oyuncu almıyorsunuz aranıza benim bildiğim kadarıyla...
Biz bu tiyatroyu dokuz erkek kurduk, bir de dekorlarımızı yapan Gamze Kuş var. İlk oyunda kadın rolü yoktu. Bu oyunda kadın olması düşünüldü ama sonra yazarlarımız öyle bir tekst getirdiler ki, oyunu okuduğumuzda kadın oyuncu eksikliğini hissetmedik. Samantha adlı kadın karakter için de dediğim gibi bir sürpriz hazırladık. Yani bir kadın oyuncumuz var ama yok aslında (gülüyor).
* Peki aranıza hiç kadın oyuncu almayacak mısınız?
Öyle bir kural yok. Ayrıca kadınlarla anlaşamıyoruz gibi bir şey de yok. Bizim bir sürü de kadın oyuncu arkadaşımız var. Zaten çalışırsak da onlarla çalışırız. Çünkü bu ekipte herkes çok eski arkadaş, herkes birbirine çok açık ve net olarak her şeyi söyleyebiliyor. O nedenle ileride bir kadın oyuncu alınacak olursa, onunla ilişkimiz de öyle olmalı.
* Allah aşkına bu oyunun adını çok aradınız mı?
Oyunun ismini yazar arkadaşlarımız Saygın Delibaş ile Fethi Kantarcı koydu. Tahammülfersaa, tahammül edilemez demek. Biz de, altı tane tahammül edilemeyen adamın bir denizaltıyı Türkiye'den Hindistan'a götürememe hikayesini anlatıyoruz. Zaten oyuna gelen seyirciler de 'Denizaltı oyununa geldik' demekle yetiniyor. Seyirci oyunun adını kafasına göre kısalttı yani!
* Oyunun adını tam olarak söyleyebilen çıkıyor mu?
Valla söyleyebilene bedava bilet veriyoruz! (gülüyor). Evet, uzun ama akılda kalıcı bir isim, ben seviyorum. Denizaltı kısmının akılda kalması yeter zaten...
* Sahneye ilk çıktığınızda sizi başınızda perukla gören seyirci çok şaşırıyor. Siz seyircinin o şaşkınlığını fark ediyor musunuz?
Evet (gülüyor).
PERUĞUN SÜRPRİZİ VAR
* Çünkü sizi dizide, kel demek istemiyorum ama...
Öyle öyle. Ama seyrek saçlı diyelim istersen. (Gülüyor) Evet, dizide öyle görüyorlar, tiyatroda da birden karşılarına simsiyah saçlı çıkınca tabii ki şaşırıyorlar. Ama peruğun oyunun içinde bir sürprizi var, o yüzden kullanıyoruz. Bunu yaparken amacımız biraz da seyirciyi şaşırtmak... Beni o halde görünce bir kıkırdama oluyor tabii, önce 'Bu kim yaa' diye bakıyorlar, sonra tanıyınca kıkırdamaya başlıyorlar.
BİRİLERİNİ DÜRTMEK İSTEDİK
* Oyunda, dizideki yüz ifadenizden çok farklı, sert bir ifadeyle oynuyorsunuz. O da seyirciyi şaşırtıyor olabilir.
Oyunda ikinci kaptanı oynuyorum ve gemide iş çığırından çıkınca, her şeyi kontrol altına almak amacıyla sertleşiyorum. Hatta darbe yapmaya kadar gidiyorum. Evet, 'Yaprak Dökümü'ndeki Tahsin'e göre biraz daha sert bir karakteri oynuyorum. Taktığım siyah peruk da ifademi bayağı bir değiştiriyor herhalde.
* Oyun çok güldürüyor ama aslında politik mesajlar da içeriyor...
Evet öyle. İkin ci perdede özellikle, 1950'den başlayıp 2000'lere kadar Türkiye'nin politik panoromasını gözler önüne seriyoruz. Seyirci buna hem şaşırıyor, hem de Türkiye'nin 1950'lerden bugüne gelen durumuna baktığında üzülüyor. Özellikle orta yaş üzeri seyircilerde oluyor bu. Gençler ise daha farklı tepkiler veriyor. Bu politik tavrın olmasını özellikle istedik aslında. Bir şey diyen, sözü olan, bir şeylere dokunan, dürten, belki biraz daha rahatsız eden tarafları olan bir oyun.
* Son dönemde tiyatroların, tiyatrocuların politikaya bulaşmadığı, etliye sütlüye karışmadığı söyleniyor. Ama siz, İstanbul Kraliyet Tiyatrosu olarak tam tersi bir tavır sergiliyorsunuz bu oyunda...
İlk oyunumuz 'Hastasıyız'da böyle bir şeyin gereği ve yeri yoktu. Ama bu oyunda hem hikayenin gidişatından, hem de ülkedeki birtakım şeylere değinme ihtiyacı duymamızdan dolayı böyle bir tavır sergiledik. Ama dediğiniz doğru; politik tiyatro artık ülkemizde çok az yapılıyor. Eskiden neredeyse komedilerin hepsi politikken, şimdi hiç öyle bir şey yok. Biz ise bu oyunda, söylemek istediğimizi söylemeye karar verdik.
KADIN OYUNCULARI YOK
* Oyunda Samantha adlı bir kadın karakter var ama ortada kadın oyuncu yok. Neden?
Samantha oyunun sürprizi, burada o sürprizi açıklamayalım...
* Siz zaten ekip olarak kadın oyuncu almıyorsunuz aranıza benim bildiğim kadarıyla...
Biz bu tiyatroyu dokuz erkek kurduk, bir de dekorlarımızı yapan Gamze Kuş var. İlk oyunda kadın rolü yoktu. Bu oyunda kadın olması düşünüldü ama sonra yazarlarımız öyle bir tekst getirdiler ki, oyunu okuduğumuzda kadın oyuncu eksikliğini hissetmedik. Samantha adlı kadın karakter için de dediğim gibi bir sürpriz hazırladık. Yani bir kadın oyuncumuz var ama yok aslında (gülüyor).
* Peki aranıza hiç kadın oyuncu almayacak mısınız?
Öyle bir kural yok. Ayrıca kadınlarla anlaşamıyoruz gibi bir şey de yok. Bizim bir sürü de kadın oyuncu arkadaşımız var. Zaten çalışırsak da onlarla çalışırız. Çünkü bu ekipte herkes çok eski arkadaş, herkes birbirine çok açık ve net olarak her şeyi söyleyebiliyor. O nedenle ileride bir kadın oyuncu alınacak olursa, onunla ilişkimiz de öyle olmalı.
İLİŞKİLİ HABERLER
Yayın tarihi: 3 Mayıs 2009, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/03/gny/haber,9C7442AEEB9B4D1FB919C27B0AF2F794.html
Tüm hakları saklıdır.
Günaydın Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|