kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
3 Mayıs 2009, Pazar
Sabah
 
Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Gündem Siyaset Ekonomi Yaşam Dünya Teknoloji Turizm Otomobil
 
24 Saat
24 Saat

Beyin sinyallerini harekete dönüştürdüler

AA
Giriş Saati : 03.05.2009 11:05
Güncelleme : 03.05.2009 14:09
Yeni Haber
ABD'deki Brown Üniversitesi'nden Öğretim Üyesi Prof. Arto Nurmikko, beyne yerleştirdikleri mikro çip sayesinde düşünce yoluyla cihazların hareket etmesini sağladıklarını, 10-15 yıl içinde mikro devrelerin beynin içine yerleştirilmesinin yaygınlaşacağını bildirdi...
Brown Üniversitesi'nde beyne yerleştirilen çiplerle bazı işlerin düşünce yoluyla kontrolü üzerine çalışan Prof. Nurmikko, Antalya'da düzenlenen 4. Uluslararası Beyin Mühendisliği Konferansı'na katıldı.

Konferans çerçevesinde bir de sunum yapan Nurmikko, AA muhabirine yaptığı açıklamada, amaçlarının beynin nasıl çalıştığını ve fonksiyonlarını anlamak olduğunu söyledi.

Brown Üniversitesi'nde mühendisliği beyin bilimiyle birleştirdiklerini anlatan Nurmikko, beyinden gelen sinyalleri alıp beynin ne yapmak istediğinin şifresini çözmeyi, bu şekilde de tekerlekli sandalye ve klavye gibi cihazları beyin sinyalleriyle çalıştırmayı hedeflediklerini kaydetti.

Omurilik zedelenmesi yaşayan kişilerin vücudunu hareket ettiremezken beyinlerin mükemmel şekilde çalıştığına dikkati çeken Prof. Nurmikko, projenin bu şekilde yaşayan kişilere büyük yarar getireceğine değindi.

Beyin sinyallerini çözüp, ne söylemeye çalıştığını anlayabileceklerini anlatan Nurmikko, ''Beyin sinyallerini anlayarak, tekerlekli sandalye, klavye gibi cihazları çalıştırabiliriz'' dedi.

Nurmikko, sistemi çalıştırabilmek için öncelikle beyne bir mikro çip yerleştirdiklerini belirterek, şöyle devam etti:

''Bu şekilde beynin dilini anlamaya çalışıyoruz. Bu süreçte, dinleme, anlama ve hareketin nasıl olacağını çözmek çok önemli. Buna beynin planlama süreci diyoruz. Beynin kolu, kasları nasıl hareket ettirdiğini anlamamız çok önemli. Beyin, kalemi nasıl tutacağını, yazıyı nasıl yazacağını hep planlıyor. Bu süreci çözdüğümüz zaman, beynin fonksiyonlarını da çözmüş olacağız. Beyne konan mikroelektronik sistem beynin bütün sırlarını çözebilecek kapasiteye ulaşacak. Dolayısıyla beyin ne yapmak istediğini bu çipler sayesinde dışarı yansıtmış olacak.''

Prof. Nurmikko, projede şu anda maymunlar üzerinde çalıştıklarını, daha önce insanda da küçük denemeler yaptıklarını anlattı. İnsanla çalışmalarında basit kol hareketlerini yaptırmayı başardıklarını belirten Nurmikko, ''10-15 yıl içinde kablosuz şekilde cihazları çalıştırmaya yarayacak mikro devrelerin beynin içine yerleştirilmesi yaygınlaşacak'' diye konuştu.

Yürüttükleri pilot çalışmada basit devreleri kullandıklarını anlatan Nurmikko, beynin kablosuz şekilde uzaktaki bir robotun elini hareket ettirmeyi başardığını kaydetti. Robotun henüz parmaklarını hareket ettirmeyi başaramadıklarına dikkati çeken Nurmikko, robotun parmaklarını hareket ettirebilmek için beyinden daha fazla bilgi almak gerektiğini vurguladı.

Arto Nurmikko, teknik olarak beynin birden fazla bölgesine ulaşmayı hedeflediklerini, hem kolu hem bacağı hareket ettirebilmek için iki ayrı çipe ihtiyaç duyduklarını anlattı. Nurmikko, beynin yaptığı ön planlama için de ayrı bir mikro devre olması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Beynin belli bölümleri sadece ön planlama için görevli. Bunun için de ayrı bir çip gerekli. Evrimin yarattığı inanılmaz bir organ beyin. IBM firmasının ürettiği bir süper bilgisayar var. Saniyede 10 üzeri 15 hareket yapan bilgisayar satranç için kullanılıyor. Fakat bilgisayarın bu işlemi yapabilmesi için 500 kilovat enerji gerekiyor. Beyin ise aynı işleme 20 kilovat enerji sarfediyor. Beynin inanılmaz bir enerji koruma yeteneği var. Bilgisayar, insan beyninden 20 bin kat daha fazla enerji istiyor. Bir gün insanın düşüncelerinin nasıl geliştiği, nasıl hayata konduğunu tam olarak anlama ihtimalimiz zayıf. Kozmik evreni anlamak ne kadar zorsa, beyni anlamak da o kadar zor.''