Nihayet 1
Mayıs'ı resmi tatil ilan ettik! Hepimizin
emekçi bayramı kutlu olsun. Küresel krizin ekonomik dengeleri altüst ettiği bir ortamda
işçiyle, işveren kenetlenmek zorunda. İşçi, "üretir."
Türkiye'nin üretenlerden korkmaması gerekir.
O yüzden bugün üretenlerin yanındayız,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
(TOBB)' nde yiz. Burası istihdamın yüzde 60'ını, milli gelirin yüzde 40'ını, ülkenin en fazla vergi ödeyen kesimini bir çatı altında tutuyor.
Bu çatı siyasetçi nezdinde eski itibarını kaybetmiş görünüyor. TOBB sıradan bir yapı değil! Üniversitesi,
TEPAV gibi düşünce merkeziyle çok ciddi raporlar hazırlıyor. Üzülerek söylüyorum, böyle bir çatı örgütü gerek
ekonomik kriz, gerekse
demokrasi yolculuğunda ortaya net bir tavır koyamıyor.
Oysa daha
10 yıl önce TOBB,
"Hür düşüncenin ve
hür teşebbüsün" kalesiydi! Siyasi parti liderleri her genel kurul öncesi bu kalede
şov yapmak için kırk takla atardı! Öyle ya; koskoca yapı şimdi niye bir kısır döngü içine girdi? TOBB'daki sıkıntı neyin nesi?
Çok net, 2001 krizi her şeyi altüst etti. Klasik merkez siyaset çöktü. Merkezle bütünleşmiş
TOBB öyle bir yalpaladı ki, hâlâ çok ciddi bir geçiş dönemi sancısı çekiyor. Olay bu!..
Kolay mı? TOBB'un 1 milyonun üzerinde üyesi var.
Türkiye'nin büyük sermaye grupları buradan çıktı. Yıllarca bu çatıda,
"Büyük ve
küçük sermaye" kapıştı.
Gün oldu devran döndü!
2003'ten bu yana her şey değişti. Artık islamcı
Anadolu sermayesi ile tüccarlık geleneğini korumaya çalışan
İstanbul sermayesi bu çatı altında kıran kırana mücadele ediyor.
*
İstanbul-Ankara-İzmir ve
Akdeniz çanağında yer alan
milliyetçi-liberal kesim
"merkez-kaç" kuvvetiyle kendine yeni yol arıyor.
*
Kayseri-Gaziantep gibi çeşitli illerden
Avrupa ve
Ortadoğu ülkelerine ihracat yapan, TOBB yönetimine girmiş
"İslamcı sermaye" ise rahat. TOBB içinde dengeyi kurmuş.
MÜSİAD ve TUSKON gibi iki yapı ile yurtdışında pazarlamayı yürütüyor. Arkasına aldığı siyasi güçle dört yıl sonra yeni başkanın seçileceği
65'inci TOBB Genel Kurul toplantısı için şimdiden hazırlık yapıyor.
Gelin görün ki; bir de ortada kalmış "Sessiz çoğunluk" var. Onlara,
"Orta ölçekli sanayi işletmeleri" deniyor.
Kurumsallaşamıyorlar . Ortak
alım-satım platformları oluşturamıyorlar.
Kümelenme ve
sektörel ağırlıklandırma açılımı getiremiyorlar. O yüzden kamunun
teşvik ve
vergi politikasını yönlendiremiyorlar. Üstelik yeni teşvik pastasından pay alamayacakları korkusuyla susmayı tercih ediyorlar. Onların hem TOBB içinde, hem de siyasette kendilerini ifade edecek adresleri yok.
Reel sektör krizi herkesi korkutmuş...
Sessizce bekliyorlar.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Bugünkü Tüm Yazıları
"Hür düşüncenin hür teşebbüsün kalesi!.."
Yayın tarihi: 2 Mayıs 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/05/02//okur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2009, TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş.