Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Neriman Aydın'ın 2002 yılında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'e "Paşam, hiçbir özür gerekçesi, yönetim ve idare yetkilerini dış isteklerin yerine getirilmesi yönünde kullanan insanları, Türk tarihi ve Türk milleti önünde suçlu konumdan kurtaramayacaktır. Durum sizin için de geçerlidir" dediği iddia ediliyor. İkinci iddianamenin ek 212'nci klasörünün 24'üncü sayfasında yer verilen 3 sayfalık mektuba göre, genç subayları kontrol altında tutmak için kurulduğu öne sürülen 'Karargah Evleri'nden sorumlu tutulan Aydın, Hilmi Özkök'ü Türk soyunun yapabileceklerinden haberdar olmamak ve zaaf içinde olmakla suçluyor: "Her tür şer odağı ile tek başınıza başa çıkabileceğinizi sanarak, bu sonun, sonumuzun hazırlanmasında zaafınızın olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu durum gösteriyor ki bu işe dur diyememekte ve engel olamamaktasınız. Bu şekildeki tutumunuz ve hareket noktanız külliyen ve ebediyen yanlıştır." "Kendinizi daha ne kadar süreyle ihanet şebekelerine ispat etmeye devam edeceksiniz?" denilen mektup şöyle devam ediyor: "Ve sormak istiyorum; şimdiye kadar olanlara engel olamadığınız gibi Türkiye'nin bundan sonra gündeme getirilecek satış ve sömürge sözleşmelerine daha nasıl engel olacaksınız? Paşam nereden ve nasıl başlayacağınıza karar veremiyor kestiremiyorsanız, Türk Milletine ve Türk soyuna sorun. O size yol göstermek için rehber olmaya hazırdır. Sadece işaretlerinizi beklemektedir. Bundan emin olunuz. Ayrıca, önemle vurgulamak ve ifade etmek istiyorum ki aynen büyük Ata'nın yaptığı gibi hainlerin, işbirlikçilerin, gayri millilerin gözlerini kırpmadan, büyük bir zevkle imzaladıkları Türk ülkesinin sömürge yapıldığı anlaşmaları Atatürk ve Türk milletinin huzurlarında yırtacağız."