Karadenizli dostlarım sakın alınmasın ama bana bu Kolbastı çılgınlığından gına geldi. Ne zaman ekrana baksam, Kolbastı görüyorum. Ana haberde, dizide, eğlence programında, reklamda, maçta... "Bunun neresi kötü?" demeyin. Bizler diş macununu ortasından sıkmaya bayılan insanlarız. İfrat denilince üstümüze yoktur. Bir yeniliği, suyunu çıkarana kadar hırpalayıp, bir an önce tüketmekte uzmanızdır. Çiğnemeden yutar, hazmetmeden yatarız... İşte bu nedenle folklordan giderek uzaklaşıp, 'modern çağın sıfır kilometre halk dansı' olmaya aday Kolbastı'yı 'fast food' şeklinde ayaküstü tüketmeye başladığımızı düşünüyorum. Her izleyişte Kolbastı dansına gençlerin yeni figürler eklediğine şahit oluyorum. Yerde can çekişenler mi ararsın, 'Break Dans' usulü tepe üstü dönenler mi?.. Bana göre bu gidişat, dejenerasyona doğru... Yakında gece kulüplerinde rock müzik eşliğinde çayda çıra oynayanlar, pop müzik ezgileri ile Ata Barı'na kalkanları da görürüz...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın
Yayın tarihi: 25 Nisan 2009, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2009/04/25/gny/haber,5F133EDC14294134A6C4B08069097CB9.html
Tüm hakları saklıdır.