kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Dağhan şu an18 aylık.

Yok mini etek giymişim, bacak bacak üstüne atmışım...

23.04.2009
- Yine de hiç kolay değil yaşadığınız. Psikolojik destek alıyor musunuz birlikte?
- Ö.U
. Ben terapiye gidiyorum, çocuğumuzun bu durumu ister istemez bizim ilişkimize de yansıyor. Suçluluk psikolojisi yaşadım bir ara, yoğun olarak ama çabuk atlattım. Bir yandan yaptığımız iş stresli. Medyada rekabet inanılmaz boyutta. Bir de bunun üzerine saçma sapan etek olayları çıktı. Yok, mini giymişim, bacak bacak üstüne atmışım. Bununla ilgili CNN Turk'te Meral Okay ve Beyaz bana 'Hem güzel olup hem işini yapmaya çalışmak nasıl?' diye sorunca oğlumdan bahsetmeye başladım. O kadar enteresan ki, bırakın anomalileri, kalça çıkığı yaşamış çok fazla bebek var Türkiye'de. O dönemde annelere ulaşıp sesimi duyurmaya çalıştım. Kimsenin umrunda olmadı. Oğlumu o programda anlatınca benimle ilgilenmeyen dergilerden röportaj teklifleri geldi. Toplumumuz çok garip. Terapi alıyorum. Şimdilik tek başıma. Sonra Volkan'la birlikte gideceğiz. Çocuğumuz ana paydamız, ama birbirimize de sahip çıkmamız gerekiyor. Mutsuz bir evlilik geçirmememiz için birazcık daha flört edebilir miyiz, ilk zamanlardaki tutkuyu bir şekilde yakalayabilir miyiz? Ortak paydamız o kadar güçlü ki Volkan'la. Atışmalarımız, bazen bizi 'ayrılabiliriz' noktasına getirebiliyor ama Dağhan için birbirimizden güç alıyoruz. Birbirini arada sırada yiyen, büyük bir aşkta birleşen, sevgileri bitmemiş bir anne babayız.
-V.U: İkimizin de ikinci evliliği. Benim doğumgünüm Özge'yle evlendiğim gün. Bütün odağım Özge; onun iyi ve mutlu olması. Bugün bizim bayram günümüz mesela. Ankara'ya gidiyoruz. Daha farklı bakacak Dağhan. Seslerde yenilikler göreceğiz, kahkahalar atacak.
-Ö.U: Annem beni izletiyormuş Ankara'da. Televizyona çıktığım zaman alkışlıyormuş.

-Sigorta, masrafların ne kadarını karşılıyor?
-Ö.U
: Sigorta hiçbir şeyini karşılamıyor. Doğuştan kaynaklandığı için özel sağlık sigortası da karşılamıyor. Dağhan Ankara'da özel bir eğitim programı alıyor. Devletin onunla ilgili bir yardımı var. Şimdi onu almaya çalışıyoruz. Bazen hepsini karşılıyor, bazen bir kısmını. Dağhan, heyete girdi, raporu Adli Tıp'a gitti. Umudumuz 10 gün sonra Adli Tıp'tan çıkması. Rapor çıktıktan sonra oradan, RAM'lar var, oraya gidiyorsunuz, tekrar muayeneye alıyorlar. Teyid edilirse MEB'e gönderiyorlar. Çok uzun sürüyor.

- Ne kadar masrafı?
- Ö.U:
Sadece bu özel eğitim ayda 1.500 lira.
- V.U: Ama 3.500-4.000'i buluyor.
- Ö.U: Dağhan'ın özel beslenmesi gerekiyor. Bir gün kemik suyuna sebzeli çorba, bir gün tavuk suyuna sebzeli çorba. Yoğurdu, meyvesi özel. Şükür ki imkânlarımız var.
- V.U: Tedaviler konusunda hiç öyle özel hastane olsun diye bir kaygımız yok. Nerede iyi yapılıyorsa. Kalp ameliyatında üç kişi bir odayı paylaştık. Afyon'dan gelmiş bir aile vardı. Onlarla dostluğumuz hâlâ devam ediyor. Yani yolumuzun geçtiği her yerde dost ediniyoruz.

- Tedavisi neden Ankara'da sürüyor? Neden İstanbul'da değil?
- Ö.U:
İstanbul'a güvenemiyoruz. Tedavide Ankara yaklaşımını daha sıcak buluyoruz. Çok iyi merkezler var belki İstanbul'da ama bizi çok hayal kırıklığına uğratan, hastaya müşteri gibi bakan doktorlarla karşılaştık. Gazi Üniversitesi'ndeki doktorumuz, 'Biz Dağhan'ı bırakmayacağız," dedi. Önce tedavi sürecini konuştu, maliyeti değil. "Bir başlayın maliyet bir şekilde hallolur," dediler. Annem eski hemşire, büyükbabayla Dağhan'a çok iyi bakıyorlar. Bize her gün telefonda rapor veriyorlar. Hepimiz şu anda bir fedakârlık yapıyoruz. Dağhan bizden ayrı kalarak yapıyor, her cuma Ankara'ya gidiyoruz, pazartesi dönüyoruz.
- V.Ü: Her cuma bizim için bayram günü..
Haberin fotoğrafları